Yine mi online eğitim?
Sesimizi en gür şekilde çıkarmalı, boyun eğmemeliyiz. Her ne gerekiyorsa yaparak en temel haklarımızdan olan eğitim hakkımızın en doğru şekilde uygulanmasını sağlamalıyız.
Vijay Verna/ Blush
Tolga
Kocaeli Üniversitesi
Bildiğimiz gibi üniversiteler yanlış politikalar sonucu online eğitime geçti. Hâl böyle olunca “COVID-19 sebebiyle 1,5 sene online eğitim başarılı mıydı?” sorusu aklımıza geliyor, cevap tabii ki de hayır. Online eğitim süresi boyunca öğrenciler olarak önemli kayıplar yaşadık, yüz yüze eğitimle edinebileceğimiz bilgilerden mahrum kaldık ve bilgisayar başında derslere odaklanmaya çalışarak 1,5 sene geçirdik. Sosyalleşme anlamında da kayıplar yaşadık çünkü üniversite sadece bir eğitim kurumu değil, öğrencilerin sosyal ilişkiler de kurdukları bir yerdir. Ayrıca uygulamalı derslerin ve bölüm derslerinin online olması öğrenciler için büyük bir dezavantaj. Yüz yüze, dersliklerde ve atölyelerde bile öğrenmekte güçlük çektiğimiz derslerin online olması ne kadar doğru?
ANCAK BİRLİK OLURSAK ENGELLERİ AŞABİLİRİZ.
Online eğitim bir çözüm değildi, peki çözüm neydi? Depremzedeler için oteller, kamu misafirhaneleri, kamu lojmanları, öğretmenevleri ve boş evler hizmete açılmalıydı. Bu durumda bizim üstümüze düşen, öğrenci kulüplerine, sivil toplum kuruluşlarına ve gerekli her yere bu tartışmaları taşımaktır. Eğer burada birlik olmazsak yine online eğitime mahkûm kalırız. Sesimizi en gür şekilde çıkarmalı, boyun eğmemeliyiz. Twitter’da hashtaghler açmalı, platformlar oluşturmalı, her ne gerekiyorsa yaparak en temel haklarımızdan olan eğitim hakkımızın en doğru şekilde uygulanmasını sağlamalıyız. Tıpkı Boğaziçi ve ODTÜ’de olduğu gibi başarıya ulaşmak, en azından hibrit eğitime geçmek için kurum ve kuruluşları harekete geçirmeye çalışmalıyız. Birlikte olarak gücümüzü en iyi şekilde yansıtmalıyız, ancak birlik olursak engelleri aşabiliriz.