14 Mart Tıp Bayramı | TTB: Acımızı paylaşıyor, sessizce birleşiyoruz
14 Mart Tıp Bayramı'na depremde binlerce kişinin yaşamını yitirmesinin acısıyla giren hekimler açıklamalar yapıyor. TTB Merkez Konseyi Adıyaman'dan seslendi: Acımızı paylaşıyor, sessizce birleşiyoruz.
TTB Merkez Konseyi 14 Mart Tıp Bayramı'nda Adıyaman'da | Fotoğraf: TTB
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre 102’si hekim 500’e yakın sağlık emekçisi ile 50 bine yakın yurttaşın yaşamını yitirmesi ve deprem bölgesindeki hekimlerin yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmesi nedeniyle, bu yıl 14 Mart Tıp Bayramı Haftası programını deprem bölgesindeki sağlık emekçilerini ziyaret ve anma etkinliklerine ayırdı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle hakimlere yazdığı mektupta, Sağlık Bakanlığı’nın ve iktidarın ihmali nedeniyle, onbinlerce insanının yaşamını yitirdiğini belirterek; “Mendillerimiz hem de yüreklerimiz kanıyor durmadan. Bugün, bu 14 Mart’ta yastayız, evet. Ama mücadele azmimiz de daha diri. Acımızı paylaşıyoruz çoğalarak” dedi.
14 Mart Tıp Bayramı’nda tüm Türkiye’de kent meydanlarında ve sağlık kurumlarında saygı duruşları yapılırken; TTB Merkez Konseyi üyeleri ise Adıyaman Saat Kulesi önünde bir anma etkinliği düzenledi.
TTB MERKEZ KONSEYİ ADIYAMAN'DA
Depremlerde yaşamını yitiren hekimler ve tüm canlar için bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan anma etkinliğinde TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından basın açıklaması okundu. Açıklama sonrası ise saat kulesi önüne karanfiller bırakıldı.
TTB ve tabip odaları tarafından tüm illerdeki basın açıklamalarında "Sizlere bu 14 Mart mektubunu büyük bir acıyla sarsıldığımız 6 Şubat sabahının yasını yüreğimde taşıyarak, “mendilimde kan sesleri” ile dolaştığımız deprem bölgesinden yazıyorum" diyen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın mektubu okundu. Açıklama şöyle:
"Bu 14 Mart’ta Karanfil Elden Ele; Acımızı Paylaşıyor, Sessizce Birleşiyoruz
“... bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar...”,
diye soruyor ya Edip Cansever. Bu soruyu yüksek sesle hep birlikte soruyoruz bugün her yerden. Mendilimizde kan sesleri ile yaşamaya zorlanıyoruz nicedir. Ne pandemide yitirdiğimiz yüzbinlerce insanımız, yüzlerce meslektaşımız, ne de depremde yitirdiğimiz canlar kaçınılmazdı. Bir 14 Mart daha bizler için mücadelenin tarihine yeni anlatılar katma anlamına geliyor. Depremin ilk gününden itibaren sahada olan meslektaşlarımızla mendiller kanamasın diye çaba sarf eden meslek örgütümüz, Türk Tabipleri Birliği memleketin dört bir yanından tabip odalarından meslektaşlarımızla 2023 yılının 14 Mart günü saat kulesinin saati 04.17’de durmuş olan Adıyaman’da, Türkiye’nin her yerinden yankılanan çok ses, tek yürekle yitirdiklerimizi anıyor, yüreklerimizde taşıdığımız anılarıyla yitirdiklerimize bir söz veriyoruz.
Söylemiştik tekrar söylüyoruz: Olağandışı durumlara hazırlıklı olmak olanaklıdır. Depremin kaçınılmaz, kayıpların önlenebilir olduğunu biliyoruz. Evlerin, hastanelerin üzerimize yıkılmayacağı insanlarımızı ve hiçbir canlıyı enkaz altında yitirmeyeceğimiz bir Türkiye mümkündür.
Bu 14 Mart haftasında yıkıcı etkileri çok fazla olan deprem gündemi içerisinde, depremler önlenemese de yıkımların önlenebileceği bilinciyle ne sağlığın ne de hekimlerin enkaz altında kalmasına olanak tanıyacak kamusal ve toplumcu yeni bir sağlık sistemini kurmayı hedefleyen çalışmalarımızı, dayanışmamızı güçlendirerek yıllardır yaptığımız gibi bir mücadele hattında ısrar ediyoruz. Aklın ve bilimin ışığında, Türk Tabipleri Birliği olarak yıllardır söylediklerimizin salgınla herkesçe görünür olup depremle birlikte bizleri ağır bir yıkımla baş başa bırakmasına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.
Tüm dünyada uygulanan, özelleştirmeyi merkeze alan, bizleri yalnızlaştırıp güvencesizleştiren politikalar ve sonunda AKP’ye nasip olan Sağlıkta Dönüşüm Programı nedeniyle “olağan” dönemlerde de birçok sorunla yüz yüze kalan hekimlerin, sağlığı üretenlerin, olağandışı durumlara hazırlıklı olma konusunda da kendi başlarına bırakıldığını bir kez daha gördük. Hazırlıksız yakalandıkları bu olağandışı durumda kamu otoritesinin tek elde toplama, paylaşmama ve paylaştırmama ısrarının çaresizlik ürettiğine, sağlık kuruluşlarını, sağlık çalışanlarını ve toplumu kaosa sürüklediğine birlikte tanıklık ettik. Afet ve olağandışı durumlarla baş edebilmek kamusal bir görev iken, bu görev için hiçbir hazırlık olmaması yaşamdan yana sürdürdüğümüz çabaların sonuçsuz kalmasına, dayanışma içinde depremzede meslektaşlarımızı biraz olsun rahatlatabilmek için üstlendiğimiz sorumluluklarda da yalnız bırakıldığımıza şaşırmadık elbette.
Türk Tabipleri Birliği olarak, yıllardır söylediklerimizi bugüne kadar dikkate almayan Sağlık Bakanlığı’nın ve iktidarın ihmali nedeniyle, on binlerce insanımızı yitirdik, hem mendillerimiz hem de yüreklerimiz kanıyor durmadan. Bugün, bu 14 Mart’ta yastayız, evet. Acımızı paylaşıyoruz çoğalarak. Cansever’in dediği gibi;
“...
Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.”
(HABER MERKEZİ)
İSTANBUL'DA SAĞLIKÇILAR HAYDARPAŞA'DAN KADIKÖY'E SESSİZ YÜRÜYÜŞ YAPACAK
İstanbul'da 14 Mart Tıp Bayramı'nda sağlık emekçileri Taksim Meydanında bulunan Atatürk anıtında çelenk bıraktı, depremde hayatını kaybeden onbinlerce insanı ve sağlık emekçilerini andı.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulunun çağrısıyla bir araya gelen sağlık emekçileri adına şube başkanı Nergis Erdoğan kısa bir açıklama yaptı. Bu sene 14 Mart’ı buruk karşıladıklarını söyleyen Erdoğan, çok sayıda sağlık çalışanını ve binlerce kişiyi kaybettiklerini bu nedenle yasta olduklarını belirtti.
March 14, 2023
Erdoğan, “Buradaki törenimizi bitireceğiz ama 19’unda Haydarpaşa’dan Kadıköy’e sessiz bir hekim yürüyüşü yapacağız, ertesinde basın açıklaması yapacağız” diyerek 14 Mart programını aktardı.
Bugünden sonra hem kendilerinin hem de basının İstanbul depremi için çalışması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu konuda hem bize hem de basına çok önemli işler düşüyor. Biz size ileteceğiz sizler takipçisi olacaksınız. Hep birlikte güvenil şekilde çalışmanın yollarını bulacağız. Bizim hayatta kalmamız halkımızın hayatta kalması demektir” dedi.
Açıklamanın ardından depremlerde katledilen on binlerce kişi ve sağlık çalışanları anısına saygı duruşu yapıldı. Daha sonra anıta karanfil ve çelenk bırakılmasıyla etkinlik sona erdi.
(İstanbul/EVRENSEL)
İZMİR TABİP ODASI: SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN SORUNLARI BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ
İzmir Tabip Odası 14 Mart Tıp haftası kapsamında basın açıklaması ve anma programı gerçekleştirdi. İzmir Tabip Odası konferans salonunda gerçekleştirilen açıklama, deprem bölgesindeki sağlık emekçilerinin sorunlarına ilişin bilgi verildi.İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, sağlık politikalarını eleştirerek, “Şiddetin yüksek ama kalitenin de hekim ve sağlık çalışanlarının tükenmesine bağlı olarak giderek yok olduğu bir sistem haline gelmiştir. Yetersizlikler ve yanlış politikalar, zaten geliri tükenmiş insanlara IBAN numarası vererek para toplama aymazlığına, pandemiyi hastanelerde karşılama politikasından, aşı skandallarına kadar, çok yakın tarihte bir turnusol kağıdından geçirilmişti. Ama ne yazık ki bugün başka bir turnusol kağıdı, çok ağır bir fatura olarak, deprem ile önümüze konmuş bulunmaktadır” dedi.
“İZMİR’DE DE BİNALARIN PERFORMANS DEĞERLENDİRİLMESİ YAPILMALI”
İzmir’deki sağlık tesisleri bakımından da deprem riskinin tekrar ele alınması gerektiğini ifade eden Kaynak; ASM’leri de kapsayacak şekilde bina değerlendirilmelerinin yapılması, mümkünse güçlendirme değilse yerinde yenileme gibi uygulamaların gerçekleştirilmesi gibi bir dizi süreçler içeren kısa, orta ve uzun vadeli programlar hazırlanmasına dair öneriler sundu.
DENİZE KARANFİL BIRAKILDI
Kaynak son olarak bölgedeki sağlık çalışanlarının özlük hakları için planlama yapılması gerektiğini söyledi. Açıklama sonrası ise Cumhuriyet Meydanı’nda SES İzmir Şubesinin de katıldığı anmada denize hayatını yitiren sağlık çalışanları ve depremde yaşamını yitirenler için karanfil bırakıldı. Burada SES İzmir Şubesi adına açıklama yapan Şube Eş Başkanı Nursel Yücesoy, depremzede sağlık emekçileri ve halkın taleplerinin bir an önce karşılanmasını talep etti.
(İzmir/EVRENSEL)
BURSA TABİP ODASI SESSİZ YÜRÜYÜŞ GERÇEKLEŞTİRDİ
14 Mart Tıp Bayramı'na depremdeki kayıpların burukluğuyla giren Bursa’daki hekimler, Setbaşı’ndan Heykel’e sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.
Heykel’de yapılan açıklamayı Bursa Tabip odası Başkanı Tufan Kumaş okudu. Depremin büyük bir afetle sonuçlanmasının, tüm bu akademik alanlardaki mesleki ve bilimsel uyarılara kulak tıkayan, hukuku hiçe sayan ve eleştiriye tahammülü olmayan bir yönetim anlayışından kaynaklandığını belirten Kumaş, “Ben sağlığa ilişkin sorular sormakla yükümlüyüm. Nasıl bir sağlık ortamında yakalandık depreme? Meslek mensuplarının hakları ne durumda? Tabiplik ne ölçüde kamu ve kişi yararına uygulanabiliyor?” diyerek bu soruları yanıtladı, sağlık alanındaki sorunları tek tek anlattı.
Sağlığı ticari bir meta olarak gören, bütüncül olarak toplum sağlığını hedeflemeyen Sağlıkta Dönüşüm Programı iflas ettiğini belirten Kumaş, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmediği için gebe ve çocuklara gerekli aşıların dahi yapılmadığını belirtti. Sağlık Bakanlığının ise çözmesi gereken bunca sorun varken, mesleklerinin en temel hakkı olan serbest çalışma hakkını ve mesleki bağımsızlığı, hastaların hekim seçme özgürlüğünü, tıp öğrencilerinin ve tıp mesleğini seçecek olan gelecek nesillerin mesleki bağımsızlığını engelleyen yönetmelikler yayımladığını; bunlar aracılığıyla hekimleri, çokuluslu şirketlerin zincir hastanelerinde ucuz işgücü olarak çalışmaya zorladığını kaydetti.
Böyle bir ortamda depremin etkilerinin de tahrip edici olduğunu belirten Kumaş, deprem alanlarında hâlâ giderilmeyen eksiklikleri ve olumsuzlukları anlattı. Kumaş Marmara’da beklenen deprem için de hazırlıkların derhal yol kat edilmesi gerektiğini söyledi. (Bursa/EVRENSEL)