Erdoğan: "Yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde haklıdır"
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor: "Yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır"
Fotoğraf: TBMM
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Deprem sonrasında birçok bölgede günlerce arama kurtarma çalışmaları gerçekleştirilmemişti, depremde 'dünyada görülen en büyük arama kurtarma ekibinin' bir araya getirildiğini savunan Erdoğan, çalışmaların da 'kısa sürede sonlandığını' öne sürdü. Erdoğan, "Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde sonuna haklıdır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, depremin en çok etkilediği Adıyaman, Malatya, Maraş ve Hatay’da 27 Mart’tan itibaren eğitimi başlatmak için hazırlıklar yapıldığını söyledi.
Öte yandan Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, "Depremin sorumlusu kim sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Bunların derdi ne bu ülke ne bu millet. Biz bir yılda şehirlerimizi ayağa kaldırmanın derdindeyiz" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Sel felaketinde yaşamını yitirenler vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Afet üstü afet yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Felaket bölgesi neredeyse 600’e yakın müstakil deprem büyüklüğündeki artçıyla sarsılmayı sürdürdü. Depreme ağır kış şartlarında yakalandık. Buna rağmen devlet ve millet olarak felaket haberini alır almaz yıkımın ve kışın zorluklarını aşarak deprem bölgesine koştuk.
Bakanlarımız felaketten birkaç saat sonra depremin vurduğu şehirlerimize ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı. Bölgedeki idari kapasiteyi destekledik.
AFAD’dan madencilerimize kadar ülkemizdeki tüm arama- kurtarma ekiplerini, 90 ülkeden gelen arama- kurtarma ekiplerini, belediyelerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, jandarmalarımızı, sağlıkçılarımızı, STK’larımızı, gönüllülerimizi bölgeye yönlendirdik."
"YIKIM ÇOK BÜYÜKTÜ, YETİŞEBİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİ"
"Yarım milyonu insanımız depremzedelerimizin imdadına koştu. Ancak yıkım öyle büyüktü ki her binaya arma kurtarma ekibi göndersek hepsine yetişebilmemiz mümkün değildi. Türkiye bu depremde dünyada görülen en büyük arama kurtarma ekibini bir araya getirmiştir. Çalışmaların kısa sürede sonlanmasını da buna borçluyuz.
Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde sonuna haklıdır.
Milletimizin metaneti sağduyusu bize olan muhabbeti ve güveni karşısında diyecek söz bulamıyoruz; inşallah bu sevginin hakkını verecek, insanlarımıza mahcup olmayacağız
Ölenleri geri getirmek elbette elimizde değil ama geride kalan vatandaşlarımızı hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içerisindeyiz."
SOYLU KAHVALTILIK İSTEMİŞTİ ERDOĞAN, "HIZLI VE ETKİN ORGANİZASYON KURDUK" DEDİ
"14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduk. Sağ olsun milletimiz asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi. Ülkemizin dört bir yanından ve yurt dışından gelen malzemeyle deprem bölgesini yaşanabilir hale getirdik.
3 milyona aşkın insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okulların ve iş yerlerinin açılmasıyla geriye dönmeye başladı.Otelleri, misafirhaneleri, yurtları, boş evleri depremzedelerin barınması için hizmete açtık. Pek çok vatandaşımız yakınlarının, dostlarının evinde misafir ediliyor. Deprem bölgesinde kalan 2 milyon 400 bin insanımıza da kurduğumuz 433 bin çadırda sayıları her geçen gün artan kısa sürede 100 bine çıkacak olan konteynerlerde, yurtlarda barınma imkanı sağladık.
Konteyner kentleri yaygınlaştıracak çadırda kalan vatandaşlarımızı daha insani şartlara kavuşturmak için çalışıyoruz.
Aile başına 10 bin liralık destek ödemesinden istifade eden depremzede sayımız 1,4 milyona yaklaştı. Vefat edenlerin yakınlarına 100’er bin lira destek ödemesi yapıyoruz. Bölge genelinde her gün 3,7 milyon öğün sıcak yemek çıkartıyor, ayrıca kumanya ve kuru gıda paketi dağıtımıyla ihtiyacı karşılıyoruz."
3 İLDE 27 MART'TAN İTİBAREN EĞİTİM BAŞLAYACAK
"Deprem bölgesinde okulları kademeli açtık. Okulların hala kapalı olduğu Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay’da da 27 Mart’tan itibaren eğitimi başlatmak için hazırlıklar yapıyoruz.
Bir hususun altını çizmek isterim. Geçtiğimiz günlerde deprem bölgesinde yaşarken, başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını oraya aldıran vatandaşlarımız için bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınladık. Adres kayıtlarını gittikleri yerlere aldıran vatandaşlarımızın depremle ilgili haklarında kayba uğramayacaklarını güvence altına aldık.
Adres güncelleme işlemleri 17 Mart Cuma gününe kadar tamamlanmalıdır. Deprem bölgesinde çadır veya konteynerda yaşayanlar da adres kayıtlarını bulundukları yere taşımaları gerekiyor. Vatandaşlarımızın demokratik haklarını kullanabilmeleri için adres güncellemelerini yapmaya davet ediyorum.
Yıkılan şehirlerimizi 1 yıl içinde ayağa kaldırma sözümüz var. 1 yıl için de 391 bin konut, toplamda da 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Van, Bingöl, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Bartın, Kastamonu, Giresun sel felaketlerinde bu konutları sahiplerine veren bir iktidarız.
Zemini sağlam yerlerde kuracağız yerleşim yerlerinin yanında tarihi ve kültürel dokuyu koruma altına alacak şekilde planlama yapıyoruz. Şu anda kazmalar vuruldu, inşaatlar başladı. TOKİ'nin kurumsal birikimi ve inşaat sektörünün kapasitesi konutları yapmaya fazlasıyla yeterli.
20 yılda hizmete sunduğumuz 1 milyon 180 bin toplu konut ve 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesi sözümüzü tutacağımızın teminatıdır. Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz, ama siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz o ayrı konu.
Biz işte bu mücadelelerle, bu gayretlerle bugünlere geldik. Ülkemizin dört bir yanında başlattığımız kentsel dönüşüm projelerinin bir kısmının nasıl yalan ve iftira furyasıyla engellediğini hiçbir zaman unutmayacağız.
Biz işte bu mücadelelerle, bu gayretlerle bugünlere geldik. Ülkemizin dört bir yanında başlattığımız kentsel dönüşüm projelerinin bir kısmının nasıl yalan ve iftira furyasıyla engellediğini hiçbir zaman unutmayacağız.
Vatandaşlarımızı modern yuvalara kavuşturma çabalarımızın ideolojik bağnazlıklar sebebiyle nasıl sabote edildiğini gayet iyi hatırlıyoruz."
KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI
"Biz deprem bölgesine insanlarımızla dertleşmeye, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Bundan sonra da atılan her adımı bizzat yerinde görecek, depremzedelerle buluşmayı sürdüreceğiz. Bu zatın seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde yapmasını bir kenara bırakalım, gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize iftira atmasına ne diyeceğiz. Yarısı yalan yarısı yanlış bir konuşma depremde evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini rahatlatır?
Bu zatın söylediği yalanlar defalarca yüzüne vuruldu. Depremin sorumlusu kim sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Bunların derdi ne bu ülke ne bu millet. Biz bir yılda şehirlerimizi ayağa kaldırmanın derdindeyiz. Tek başına bu tablo bile kimin nerede durduğunu göstermeye yeterlidir.
Biz kendimizi asla hiçbir sorumluluk üstlenmeden ortada dolaşan, sadece konuşan, yalanlarını, kinlerini tekrarlayan deprem turistleriyle kıyaslayamayız."
ALTILI MASAYA YÜKLENDİ
"Altı parti bir araya gelip güya seçim ittifakı kurdular. Amaç neydi, seçim ittifakının gereği olarak Cumhurbaşkanı adayını belirlemek ve milletvekili listelerinde çerçeve çizmek. Cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi millete karşı söyleyecek sözü olan kişidir. Ben bir tane Başkan Yardımcısı atadığımda 'nasıl yönetilecek' demişti. Altılı Masa’nın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Yeteri sayıda başkan yardımcısı olması lazım. Zannediyor ki benim milletim gafil, bu asil millet bunları unutmaz gereğinin cevabını 14 Mayıs'ta verir.
Altılı koalisyon aylar boyunca Cumhurbaşkanı adayını belirleyemeden toplanır dağılırken, 'Yıpranmasın diye açıklamıyoruz' dediler. Bu toplantılarda öyle bir kavga çıktı ki demokrasi tarihimizde eşi benzeri yok. Nedeni ve nasılı bizi ilgilendirmeyen bu rezil kavganın ardından CHP'nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler.
Sonunda Bay Bay Kemal birilerini öne sürmek, arkasına saklanmak yerine karşımıza çıkacak, bizimle er meydanında yarışacak cesareti gösterdi. 14 Mayıs’a kadar altılı koalisyonun adayıyla demokratik şekilde yarışacak inşallah kendisine gereken koltuğu vereceğiz
Biliyorsunuz EYT kanunu da çıkardık. Her ne kadar siyaseten gerek yok ise, bu kanun kendisine teşvik olur diye umuyorum."
EN DÜŞÜĞÜ 953 BİN TL | "TOGG YARINDAN İTİBAREN ÖN SİPARİŞ ALMAYA BAŞLIYOR"
"Bir yandan depremin yaralarını sararken vizyon projelerimizi birer birer hayata geçirerek milletimizi hayallerine, hedeflerine kavuşturuyoruz. İşte Togg. Ne diyordu, hani araba, hani fabrika. Fabrika yerinde, muhteşem bir fabrika. Vaat ettiğimiz gibi Togg yarından itibaren ön sipariş almaya başlıyor. "
(HABER MERKEZİ)