Paris’te çöp grevi 10. gününde: Geri adım atmayacağız
Paris’in hemen yanı başında kurulmuş olan Ivry-Sein’deki katı atık dönüşüm merkezini ziyaret ederek grevci işçilerle konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Eren CAN
Paris
Fransa’da Macron-Borne hükümetinin emekliliğe ayrılma yaşını 64’e yükseltme girişimlerine karşı emekçilerin direnişi sürüyor. Sağcı ve neoliberal senatörlerin Ali Cengiz oyunu ile çabucak Fransız senatosundan geçen yasa tasarısına karşı emekçilerin öfkesi dinmiyor. Geçtiğimiz günlerde demir yolu işçilerinin toplanmayan çöplerin bir kısmını Macron’un partisi “Renaissance” merkezinin önüne atarak polisle çatışmaları gündemi meşgul ederken, hükümet ve sağcı belediye meclis üyeleri tarafından grevci işler üzerindeki baskı da daha da arttırıldı. Grevi kırmak için yakın bölgelerden çöp kamyonları ve işçiler Paris’e getirilerek çöplerin bir kısmı toplansa da emekçilerin grevci işçilere desteği sürüyor.
"ÇÖPLERİN TOPLANMASININ TEK YOLU YASININ GERİ ÇEKİLMESİ"
Paris Belediyesi Başkanı Anne Hidalgo, çarşamba günü yaptığı açıklama da olası bir zorla çalıştırma (réquisition) kararının işleri daha da karmaşık hale getirebileceğini ifade ederek hükümeti grevcilerle dialog kurmaya davet etti. Belediye Başkan Yardımcısı, Fransız Komünist Partili Ian Brossat da grevi sonlandırıp, çöplerin toplanmasının sağlanmasının biricik yolunun emeklilik yasasının geri çekilmesi olduğunun altını çizdi.
GREVCİ İŞÇİLERİ ZİYARET ETTİK
Tüm bu tartışmaların hız kazandığı bir dönemde, Paris’in hemen yanı başında kurulmuş olan Ivry-Sein’deki katı atık dönüşüm merkezini ziyaret ederek grevci işçilerle konuştuk. Katı atık merkezine günde 3 bin ton çöp ayrıştırılarak elektrik enerjisi üretiliyor. Ancak grev nedeni ile 24 saat esasına göre yaklaşık 100 kişinin çalıştığı fabrikada işçiler şalterleri indirmiş ve bacalar sönmüş durumda. Fabrika önüne kurulmuş barikatlar ile hem çöp kamyonlarının çıkması engelleniyor hem de fabrikanın işlevli olması için gereken ürünlerin girmesi engelleniyor.
Barikatların hemen ardındaki CGT-Temizlik ve Bakım-Onarım sendikasının çadırında ise işçiler günlük planlamalarını yapıyorlar. Çünkü Paris’in her tarafından emekçiler ve öğrenciler, grevcilere desteğe geliyor. Destekçilerin arasında Japonya’dan gelen sendikacılar dikkat çekiyor. Kalabalığın arasında bir göçmen işçi ve aynı zamanda sendika yöneticisi olan Gürsel Durmaz bizi karşılıyor ve tamamen durmuş olan fabrikayı gezdiriyor. Durmaz, Paris’te bulunan 20 belediyenin bir kısmının çöpleri özel şirketler taraftan toplanırken bir kısmının da kendilerinin bağlı olduğu Paris Belediyesinin topladığını ifade ediyor. Kalan kısmının ise özelleştirilmek istendiğini söyleyen Durmaz verdikleri mücadele sonucunda şimdiye kadar bu taşeronlaştırma sürecini durduklarını gururla anlatıyor: “Belediye’nin en çok korktuğu sendika biziz. Çünkü her yerde temsilcilerimiz var ve aktif olarak iş yaşamın düzenlenmesinde rol alıyoruz.”
GREV NASIL ÖRGÜTLENİYOR?
Grevi nasıl örgütlediklerini soruyoruz. Grev yapan işçilerin yevmiyelerinin kesilmesi nedeniyle, stratejik yerleri işgal ederek üretimi durdurduklarının altını çizen Durmaz şöyle devam ediyor: “Mesela şoförler ve fabrikanın içinde çalışan işçilerle sürekli irtibat halindeyiz. Biz kapıları bloke ettiğimiz için onlara mal girişi yapılamıyor, doğal olarak üretim duruyor ama işçiler yevmiyelerini almaya devam ediyor. Şoförler için de aynı. Dönüşümlü olarak grevi sürdürerek, arkadaşlarımızın bütçelerini sarsmamaya çalışıyoruz çünkü aynı zamanda evimize ekmek götürmek zorundayız.”
YASA GERİ ÇEKİLENE KADAR DİRENİŞ SÜRECEK
20 Mart Pazartesi gününe kadar greve devam edeceklerini söyleyen Durmaz, “En büyük amacımız yasanın geri çekilmesi” diyor. Durmaz, olası bir polis müdahalesine karşı da hazırlandıklarını ifade ediyor: “Şehir merkezinde gerçekleşen yürüyüşlere katılamıyoruz. Çünkü burayı bırakamıyoruz. 24 saat boyunca burada nöbet tutuyoruz.”
Durmaz, diğer emekçiler tarafından desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayarak mücadelede geri adım atmayacaklarını belirtiyor.