Selçuk Mızraklı'nın tutukluluk haline devam kararı: Bu bir irade gasbı davasıdır
Hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasından sonra yeniden görülen davanın ilk duruşmasında, Selçuk Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Fotoğraf, Selçuk Mızraklı'nın Twitter hesabından alınmıştır
Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında verilen hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasından sonra yeniden görülen davanın ilk duruşmasında, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Tigris Haber’den Salih Yeşil’in haberine göre, görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanmasına başlandı. Eksik inceleme nedeniyle dosyanın Yargıtay tarafından bozulmasıyla Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya, Mızraklı tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden bağlandı.
Yargıtay’ın bozma kararına ilişkin savunması sorulan Mızraklı, kendi hakkında başlatılan yargı sürecinin çok hızlı ilerlediğine işaret ederek, bunu hızlı trene benzetti. Yargı sürecinin hızlı ilerlemesinin nedeninin kayyum atamalarıyla ilişkili olduğunu dile getiren Mızraklı, “Tüm bunlar kayyum gasbına meşruiyet kazandırmanın yolu olarak izlendi. Bu bir gasp davasıdır, irade gasbı davasıdır” dedi.
"3 YIL SONRA ALEYHİME İFADE VERİLDİ"
Kendisi hakkındaki yargı sürecinin özel bir ekip tarafından yürütüldüğünü söyleyen Mızraklı, “Belediye başkan adaylığım konuşulmaya başlanınca buna yönelik özel bir hazırlık yapılmış. Bunu özel bir ekip yürütmüştür. 2016’da yakalanan bir iftiracı 3 yıl sonra benim aleyhime ifade vermezken 3 yıl sonra ifade vermiştir” diye konuştu.
İFADE HUKUKA AYKIRI
Mızraklı’nın Avukatı Muhsin Bilal, Yargıtayın kararının bir yargılama yapılmadığına gösterdiğini belirterek, mahkemenin 9 Mart’ta Mızraklı hakkında karar verdiğini, 10 Mart’ta ise gerekçeli kararı UYAP sistemine yüklediğini belirterek, bunun aslında yargılama yapılmadan karar verildiğini gösterdiğini söyledi. Tanık H. B. A’nın ifadesinin rızasıyla alındığına dair tutanak, savcılığın bu yönde talep yazısı ve hakimliğin böyle bir kararı bulunmadığını ifade eden Bilal, ifadenin hukuka aykırı olduğunu belirtti.
"KORSAN TANIKLIK"
Yargıtayın bozma kararında H. B. A’nın beyanlarına girmediğine işaret eden Avukat Mehmet Emin Aktar, H. B. A’nın tanıklığını “korsan” tanıklık olarak nitelendirdi. H. B. A’nın beyanı alınırken bir avukat huzurunda alındığını, ancak hukuken tanık dinlenmede avukatın gerekmediğine işaret eden Aktar, bunun ifadeyi alan jandarmanın sonradan eksiklik bulunmasın diye yaptığı acemilik olduğuna dikkat çekti.
Aktar, kuvvetli suç şüphesi olarak gösterilen tanığın ifadesinin çökmesiyle tutuklamaya gerekçe gösterilen kuvvetli suç şüphesinin varlığından bahsedilemeyeceğini belirterek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Savunmaların ardından mahkeme, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 12 Haziran’a erteledi. (HABER MERKEZİ)