Polinas işçileri: Baskılar son bulsun, koşullar iyileştirilsin
"Taleplerimizi ısrarla yinelemekten ve birleşmekten başka seçeneğimiz yok. Aksi halde daha fazla işi giderek daha az kişiye yaptırmaktan geri durmayacaklarını biliyoruz."
Fotoğraf: Google Street View
Polinas işçileri
Manisa
Polinas işçileri olarak iş yerinde düşük ücretle, ağır ve aralıksız çalışma koşullarıyla, baskılarla ve daha birçok sorunla yüz yüzeyiz. Şimdi ise bize dayatılan Hak-İş’e bağlı Öz Petrol-İş’ten istifa eden 4 arkadaşımız önce bölüm değiştirmeye zorlandı, sonra da tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldı. İş yerindeki ağır çalışma koşullarında daha fazla çalışmak istemeyen 2 formen arkadaşımız ise işi bıraktı. Şu an iş yerindeki koşullardan dolayı işçiler formen olmayı dahi istemiyor. Bunun için eleman dahi bulunamıyor. Oysa yapılması gereken işçinin sorunlarına kulak vermek, her talebi baskıyla karşılamamaktır. Biz iş yerinin insan kaynakları birimine de sendikaya da sorunlarımızı defalarca farklı biçimlerde ifade ettik. Cevapları ise bizim makul ve insani bütün taleplerimizi karşılamak yerine baskıyı artırmak, işten atmak oldu.
Daha önce Evrensel’de yayımlanan mektubumuzdan sonra da yaptıkları; cadı avına çıkmak, fişleme ve baskı mekanizmalarını, tehditleri artırmak oldu. Taleplerimizi ısrarla yinelemekten ve birleşmekten başka seçeneğimiz yok. Aksi halde daha fazla işi giderek daha az kişiye yaptırmaktan geri durmayacaklarını biliyoruz. Burada önemli olan bizim ruh ve beden sağlığımız değil, patronun cebine ne kadar fazla koyduğu. Sürekli üretim rekorlarından bahsedilen ve dünyanın etrafını 200 kere dolaşacak kadar film üretmesiyle övünülen fabrikanın bize neyi reva gördüğünü herkes bilsin istiyoruz.
İŞ KAZALARI RUTİNİMİZ OLDU
Üretim baskısı altında çalışmaktan iş kazaları hepimizin rutini haline geldi. Üstelik iş kazası geçiren veya rapor alan işçilerin yaşadıkları sıkıntılara çözüm üretmek bir yana, bizden neden iş kazası geçirdiğimize ilişkin savunma istiyorlar. Bütün bunlar daha fazla üretim, daha az kişiyle yapılabilsin diye.
Herkesin pazar günü evinde, bayram tatilinde, bayram ziyaretinde ailesiyle, sevdikleriyle beraber olduğu zamanlarda biz çöp poşeti, streç film üretmek için fabrikaya gidiyoruz. Yemeklerimizi tatlı tabağında ve bir tabakla sınırlı olarak veriyorlar. Verdikleri yemek bir insanın ihtiyacının çok altında ama bizden beklenen performans insan gücünün çok üzerinde. Bir ücret düzenlemesi ve eşitlik yok. Çok ağır işi yapanlar düşük ücretler alıyor, yıllardır fabrikada çalışan işçilerin aldığı kıdem farkı verilen emeğin karşılığı değil.
BANKA PROMOSYONLARI VERİLMİYOR
Manisa’da bütün fabrikalar işçilerine banka promosyonlarını verirken, Türkiye’nin en zengini Murat Ülker’in Polinas’ı işçilerin promosyonlarıyla fabrikaya yatırım yapacağını söylüyor ve promosyonları gasbediyor. Ücretlerden şikayetimizi dile getirdiğimizde fabrikanın en yüksek ücret alanının ücretlerini sendika odasına asıyorlar. Oysa biz cebimize gireni biliyoruz ve bu koşullar altında ne yaşayabiliyor ne de geçinebiliyoruz.
POLİNAS İŞÇİSİ MÜCADELEYE HAZIR
Polinas yöneticilerine ve işverene sesleniyoruz; taleplerimiz karşılanmazsa sendikadan istifa edeceğimizi söylemiştik. Kararlığımızı anlamış olmanızı umuyoruz. Ancak bu sefer birkaç kişiyle sınırlı olmadan ve tam bir birlikle emeğimizin karşılığını almak için harekete geçeceğiz. Buna Polinas işçilerinin ne kadar hazır olduğunu biliyoruz. Bizi buradan okuyan işçi kardeşlerimizin de aynı duyguları paylaştığından eminiz. Bu yüzden Polinas yönetiminden ve işverenden beklentimiz, tekrar bir cadı avı başlatmak, iş yerinde çatlak ses aramak yerine bir an önce aşağıdaki taleplerimizi karşılamak üzere harekete geçmesidir:
- Asgari ücretle aramızda net ücretlerde yüzde 40’lık fark koyan ve bu farkı koruyan bir formülle ücretlerimizin artırılmasını istiyoruz.
- Hakkımız olan banka promosyonlarının eksiksiz olarak ödenmesini istiyoruz.
- Baskılara, tutanaklara ve yıldırma politikasına son verin.
- Yemeklerin iyileştirilmesini, harcadığımız kaloriye ve besin değerine karşılık gelen yemeğin sağlanmasını istiyoruz. Yemeklerin bir tabakla sınırlandırılması uygulamasına son verin.
- Bu süreçte kimsenin baskı altına alınmamasını, işten atmaların son bulmasını istiyoruz. Sendikadan istifa ettiği için işten atılan arkadaşlarımızın haklarının eksiksiz olarak ödenmesini veya işe iade edilmesini talep ediyoruz. Arkadaşlarımızın hukuki süreçlerin sürüncemesine terk edilmesini kabul etmiyoruz.
- Yıllık izinlerimizi fabrikanın ihtiyacı olduğu zamanlarda değil kendi ihtiyacımız olan zamanlarda kullanmak istiyoruz.
- Sendikaya üye olmak da sendika seçmek de anayasal haktır. Burada anayasadan kaynaklı bütün haklarımızın ve haklılığımızın farkındayız. Sendika seçme hakkımızı tanıyın.
- Bu temsilciler bizim fikirlerimizi ve taleplerimizi yansıtmıyor. İş yerine sandık kurmak, kendi temsilcilerimizi kendimiz seçmek istiyoruz.