17 Mart 2023 16:22

Depremzedelerin hakları neler?

Depremzedelerin dikkat etmesi gereken hususları anlatan Av. Dilek Güzel, hasar tespitinin yardımlar için önemli olduğunu belirterek, zarar tespiti ve tazminat isteme hakkının olduğunu belirtti.

Fotoğraf: Elif Görgü/Evrensel

Paylaş

Eda AKTAŞ
İzmir

Maraş merkezli yaşanan ve 11 ili etkileyen depremin üzerinden 40 günü aşkın süre geçti. Yıkılan ya da imara aykırı yapılan binalarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar müteahhitlerle sınırlı olmak üzere yüzlerce kişi tutuklandı. Yıkılan veya hasar alan yapılarda soruşturma süreci için delil toplama çalışmaları sürüyor. Hasar tespit süreçlerini, depremzedelerin kalıcı konut, nakdi yardım, geçici barınma gibi yardımlardan faydalanma haklarını, hak sahipliği kavramını İzmir’deki deprem sonrası hukuki süreci yakından takip eden Av. Dilek Güzel ile konuştuk.

HASAR TESPİTİNİN ÖNEMİ

Güzel, depremzedelerin nakdi yardım, geçici barınma, kalıcı konut, kira yardımları gibi yardımlardan faydalanmaları için hasar tespit çalışmalarının önemli olduğunu ifade ediyor. Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun gereğince afetin meydana geldiği arazinin durumu ile bütün yapılar ve kamu tesislerinin incelenerek, hasar tespit raporu düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Güzel, “İnşaat mühendisi ve mimarlardan oluşan uzman ekipler binaların depremden kaynaklı hasarlarını dikkate alarak binalara hasar derecelendirmesi yapmaktadırlar. Dikkat edilmesi gereken husus, hasar tespit sonuçlarının depremzedelere elden teslim edilmeyeceğidir. Çalışmaların tamamlanmasına müteakip, sonuçlar e-devlet üzerinde ve mahalle muhtarlıklarında askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilecektir” dedi.

HASAR TESPİTİNDE 30 GÜN İTİRAZ SÜRESİ

Hasar tespitinin kesin ve itiraz olarak 2 aşamadan oluştuğunu söyleyen Güzel, “İlan edilen sonuçlara, ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilmesi gerekmektedir. İtiraz hasar tespitinde sadece itiraz edenlerin binaları incelenmektedir” diye ekledi.

Hasar derecelerinin yıkık, acil yıktırılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı, az hasarlı, hasarsız olarak sınıflandırıldığını belirten Güzel, acil yıkılması gereken binalar için itiraz süresinin 3 gün olduğunu ifade etti.

Acil yıktırılacak bina olarak tespit edilen bina/konut sahipleri için hak sahipliği koşullarının sağlaması kaydıyla 7269 sayılı Yasa kapsamında yeni konut yapılacağı bilgisini veren Güzel “Bina ağır hasarlı ise bina sahiplerine 7269 sayılı Yasa kapsamı ve şartlarında hak sahibi olmaları ve talepte bulunmaları koşuluyla yeni ev yapılır. Bu binalar hemen boşaltılır ve hasar tespit süreci tamamlanınca yıkılır. Orta hasarlı bina sahiplerine hak sahipliği koşullarını sağlamaları kaydıyla 7269 sayılı Yasa kapsamında güçlendirme kredisi verilecek. Hak sahipleri, binalarını bir sene içerisinde güçlendirmeleri halinde bu krediden faydalanabilecek. 1 sene içerisinde güçlendirme yapılmaması halinde ise bina yıkılacak. Bir bina az hasarlı veya hasarsız ise bina sahiplerine 7269 sayılı Yasa kapsamında konut kredisi verilmesi ya da konut yapılması söz konusu olmayacaktır” dedi.

DELİLLERİN TOPLANMASI

Depremzedelerin binalara ilişkin hasar tespiti yapılıp yapılmadığını takip etmelerinin önemli olduğuna vurgu yapan Güzel itiraz süresinin kaçırılmaması gerektiğini belirtti. Bir binanın depremde yıkılması, hasar almasında sorumluluğu bulunanların tespiti bakımından cumhuriyet başsavcılığınca soruşturma başlatılması gerektiğini ifade eden Güzel “Soruşturma kapsamında binada/enkazda keşif yapılması, gerekli incelemelerin bilirkişilerce yapılması gerekmektedir. Bunun yapılmaması halinde, -ki bunun yapılması kusuru saptama, cezai sorumluluğun tespiti ve tazminat hakları bakımından önem taşımaktadır- enkazın/binanın tapu/adres bilgilerini içerir şekilde Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyuruları yapılmasında, mahkemelerden delil tespiti istenmesi gerekmektedir. Bunların hiçbiri yapılamıyorsa, binanın/enkaz alanının adresini tespit edecek şekilde bütününü, kolon kiriş bölgelerinin, kırılma eğilme, çökme durumlarının fotoğraflanmasını, videoya alınmasını ileride ispat açısından öneriyoruz” dedi.

ZARAR TESPİTİ VE TAZMİNAT İSTEME HAKKI

Doğal afete maruz kalanların istemleri halinde, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin her türlü dava ve işlemlerde adli yardım hükümlerinin uygulanmakta olduğunu hatırlatan Güzel, depremzedelerin herhangi bir yargılama harç ve gideri ödemeksizin afetten kaynaklanan zararların tespitini ve tazminini isteme haklarının bulunduğunu söyledi. Güzel, yine doğal afet bölgelerinde avukatların vekaletname verme şartı aranmaksızın, istem sahiplerince verilen yetki belgesi ile kayıtlı bulundukları baro tarafından düzenlenen kimlik belgesini ibraz etmek suretiyle kanunda öngörülen işlemleri yapabilecekleri düzenlemelerden söz etti.

DEPREMZEDELERİN YARARLANABİLECEKLERİ YARDIMLAR

Yerel yönetimler ile merkezi hükümetin belirleyeceği şartlara göre, depremzedelere eşya veya nakdi yardımların yapılabileceğini aktaran Güzel, “Afet ve Acil Durum Başkanlığınca yıkık, acil yıktırılacak veya ağır hasarlı binalarda eşyalarını tahliye edemeyecek depremzedelere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca karşılıksız para yardımı yapılacağı; ağır ve orta hasarlı tespit edilen konutta ikamet eden ev sahiplerine ve kiracılara karşılıksız para yardımı yapılacağı, ağır hasarlı tespit edilen ve tüzel kişiliği olmayan işyerlerine karşılıksız yardım yapılacağı duyurulmuştur. Ayrıca, kira yardımı kapsamında 12 ay boyunca ev sahibi ve kiracılara aylık kira yardımı yapılacaktır. Nakdi yardımdan yararlanmak için depremzedelerin e-devlet üzerinden talepte bulunmaları mümkündür” dedi. 

“Afetzede ailelere taşınma yardımı da yapılacak olup, konutu ağır hasarlı ev sahiplerinden konteyner talebi olanlara sadece taşınma yardımı yapılacağı, barınma desteği yapılmayacağı AFAD tarafından ilan edilmiştir” diyen Güzel, başvuruların kimlik kayıtlarına göre yapıldığını söyledi.

Bölgede yaşamasına ve depremzede olmasına rağmen çeşitli nedenlerle nüfus kayıt sistemine kaydını yaptıramayan depremzedelerin başvuru yapamaması veya yardımlardan yararlanamaması / taleplerinin reddedilmesi gibi sorunlar yaşandığını dile getiren Güzel, “Bu durumda olan kişilerin nakdi yardım başvurularını yapmalarını, ayrıca bulundukları yerdeki AFAD müdürlüklerine dilekçe ile başvurarak deprem bölgesinde yaşadığını ispatlamaya elverişli adına düzenlenmiş fatura, görev belgesi gibi belgelerin başvurusuna eklenmesini talep etmesi yararlı olacaktır” dedi.

HAK SAHİPLİĞİ NEDİR?

Yasaya göre “hak sahibi”nin yıkılan veya ağır hasar gören bina maliki olduğunu söyleyen Güzel, “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’da, depremde yıkılan veya ağır hasar gören konutlarda mülkiyet ilişkisini kanıtlayan kişilere yasada aranan koşulları taşıyor olmaları şartıyla konut yaptırılmasını veya inşaat kredisinden faydalanma hakkını ifade etmekte. Afete uğramasıyla ekonomik ve sosyal hayatı kesintiye uğratan iş yeri niteliğindeki binalar için de sahiplerine, borçlandırma hükümleri dairesinde inşaat kredisi verilebilir” diye ekledi.

Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, afetzedelik ve buna ilişkin hak sahipliğinin üçüncü şahıslara devrolmadığını anlatan Güzel, “Afetten zarar gören bir taşınmaz malı, afetten sonra ölen bir kimsenin afetzedeliğe ve hak sahipliğine ilişkin hakları mirasçılarına geçer. Mirasçılar birden fazla ise kendilerine ve eşlerine ait konutu olup olmadığına bakılmaksızın birlikte hak sahibi sayılırlar. Mirasçılar birlikte borçlandırılır. Ancak; mirasçılar istekleri halinde bu haklarından feragat edebilirler” dedi.

“TAKİP HAK KAYIPLARININ YAŞANMAMASI İÇİN ÖNEMLİ”

Afet gören yerde hak sahipliği başvuruları için o yerin (köylerde köy mülki hudutları, illerde ve ilçelerde belediye hudutları ile yeni taşınma yerlerindeki duruma göre köy ve belediye hudutları) en yüksek mülki amirliğince ilanlar yapılacağını ve ilanda belirtilen süre içinde istenilen belgelerin valiliklere veya kaymakamlıklara bizzat hak sahibi afetzedeler (veya vekilleri) tarafından teslim edilmesi gerektiğini ifade eden Güzel sürecin takibinin önemini ise şöyle anlattı: “Yönetmelik gereğince, hak sahibi durumunda olanlardan, inşaat kredisi verilmesini ya da bina yaptırılmasını isteyenlerin ilanın yapıldığı günden itibaren iki aylık süre içinde mahallin en büyük mülkiye amirine yazılı olarak talep ve taahhütname vermeleri şarttır. Hastalık, askerlik ve benzer sebeplerle, süresinde talep ve taahhütname verme imkanı bulamayanların durumlarının İmar ve İskan Bakanlığınca takdir edileceği düzenlenmiştir. İlgili bakanlığın açıklaması ve sürecin takip edilmesi hak kayıplarının yaşanmaması için önemlidir. Hak sahipliği başvuru sürecinin bitmesinden sonra, başvurusu reddedilen depremzedelerin ret kararına itiraz etmeleri, itirazlarının da reddedilmesi halinde hak sahibi olduklarının tespiti için idare mahkemelerinde dava açmaları gerekmektedir.”

ÖNCEKİ HABER

“Sabah Yıldızı Sabahattin Ali” belgeseli Edremit'te seyirciyle buluştu

SONRAKİ HABER

Oya Ersoy: Okulların açılma tarihine kadar deprem bölgesi eğitime hazırlanmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa