İskenderunlular milletvekilliği için istifa eden valiye tepkili
Depremin 43. gününde hâlâ çadır sorunu yaşayan depremzedeler bütün sorunları arkasında bırakarak milletvekilliği için istifa eden Hatay Valisi Rahmi Doğan’a tepkili.
Fotoğraf: Mahsun Kılıç /Evrensel
Gözde MEYDAN
Mahsun KILIÇ
İskenderun
İskenderun Mustafa Kemal Mahallesi’nde bulunan Akdeniz Güneş Sitesinde depremzedeler yıkılan binalarından eşyalarını çıkartmaya çalışıyor. Depremin 43. gününde hâlâ çadır sorunu yaşayan depremzedeler maddi yardımların tam olarak yapılmadığından şikayetçi. Bütün bu sorunları arkasında bırakarak milletvekilliği için istifa eden Hatay Valisi Rahmi Doğan’a ise tepkililer.
ÇADIR VERMİYORLAR
Ağır hasarlı binadan kalan eşyalarını almaya çalışan Aslı, “12 yıldır bu evde oturuyorduk. Varımız yoğumuz bu evdi. Depremden sonra çadır bulamadığımız için eşim körfeze yakın bir yerde baraka yaptı. Günlerce orada kaldık. İstanbul’a gittik, eşimin böbreğinde stent vardı. Ameliyat olduktan sonra tekrar İskenderun’a döndük. Eşim ameliyatlı, öylece ortada kaldık. Çünkü çadır da vermiyorlar çadır için yer de göstermiyorlar” dedi.
KALABİLECEK YER YOK
İstanbul’da çocukların psikolojisinde iyileşmeler olduğunu ancak İskenderun’a geldikten sonra enkaz ve yıkıntıları tekrar gördükten sonra olumsuz etkilendiklerini aktaran Aslı, şunları söyledi: Çocuklar çok korkuyor. Maddi olarak da destek almadık. Kira yardımı da almadık. Bahçemiz vardı, orada oturur mangal yapardık. Kendi ellerimle çiçekler koymuştum, resimler çizmiştim ama şu an yıkıldı. Şu an kalabilecek yer bile yok. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
"MİLLETVEKİLİ OLMAK İÇİN İSTİFA EDEN BİR ANLAYIŞA İNANMIYORUM"
Sohbeti gören vatandaşlar yaklaşıyor yanımıza ve bir depremzede soruyor hangi gazeteden olduğumuzu. "Evrensel" diye yanıt verdikten sonra şunları söylüyor: Evrensel gazetesi olmasaydı keserdim söyleşiyi, o yüzden hoş geldiniz. Buralar hep yeşil alandı, ’90’lardan sonra betonlaşmaya başladı. Eskiden dere geçerdi buradan. Deprem anında binalar gözlerimizin önünde yıkıldı. Çıkan cenazeler saatlerce yerlerde kaldı. 16 daireli bir apartman vardı, yaklaşık her evde 5 kişi yaşıyordu. O kadar insandan en fazla 5 kişi canlı çıktı diyebilirim. 6 günlük doğum yapmış bir kadın çocuğuyla beraber kurtarıldı, çocuğun kalbi durmuştu,, kalp masajı ile hayata döndü. Çok soğuktu ilk geceler, ateş yakarak durabildik. Yıkıldı buralar hep ve bir sene içerisinde yeniden inşa edeceklerini söylüyorlar, inanmıyorum. Afet zamanında istifa etmeyip milletvekili olabilmek için istifa eden bir anlayışa inanmıyorum ben. Yüzsüzlüktür vekillik için istifa etmesi.
"DEPREMDE İSTİFA ETMEDİ"
Site önünde söze karışan başka bir kadın ise, “Ateşin içinden, cehennemden çıktık. Yaşlı kaynanam ve kalp hastası yakınım var. Ona rağmen çadır alamadık. Günlerdir ayağımda aynı ayakkabıyla dolanıyorum. Can güvenliğimizi hiçe sayarak evlere giriyoruz belki bir şeyler alabiliriz diye. Muhtardan su istedim, ‘Market açık’ diye yanıt verdi. Eşim depremden önce güvencesiz günübirlik çalışırdı, depremle beraber hiç çalışamadı. Hatay ve bizler çaresizliğe terk edildik. ‘En kısa sürede Hatay’ı yeniden inşa edeceğiz’ diyorlar ama ben inanmıyorum çünkü 40 gündür çadır sorununu çözemiyorlar nasıl yeniden inşa edecekler. Valisi depremden sonra istifa etmeyip vekillik için istifa eden bir anlayış var” dedi.
"VERİLEN PARALAR YILLIK İZİNLERDEN KESİLECEK"
Aynı sitenin bir diğer blokunda aşağıya inen eşyalarını izleyen Tümer Sönmez’e denk geliyoruz. Sönmez, “Şu an akrabalarımın yanında kalıyorum. 11 Şubat’ta başvurduğum hane başı verilen 10 bin lirayı daha dün alabildim. Taşıma desteği ve kira yardımı alamadım. Kaymakam yardımı dediler ama bir şey yok ortada. Çalıştığım fabrikada şubat ayında gelmeyen işçilerin maaşlarının yarısı kesilecek, yatırılan paralar ise işçilerden geri alınacak. Depremden dolayı maaşlarımız hesaplanamadığı için yılbaşından önceki asgari ücret üzerinden hesaplanıp verildi bizlere. Verilen paralar geri alınamazsa yıllık izinlerden kesileceği söylendi. Vefat eden 5 arkadaşımız var, bakalım bekliyoruz” dedi.
"BURADA BİZE SOSYALİSTLER YARDIM ETTİ"
Evleri yıkıldığı için dededen kalan iki odalı bir evde iki aile kaldıklarını söyleyen Sönmez, “Kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. O yüzden de zorlanıyoruz. Bu süreçte çocuklar da çok kötü etkilendiler. Depremin etkisindeler halen. Burada bizlere sosyalistler yardım ediyorlar. Devlet keşke gönüllülerin yaptığının milyonda birini yapsaydı. Son 6 aydır sallanıyorduk zaten, Naci Görür yıllardır tehlikeyi söylüyordu ama kimse kulak asmadı. Bilime kulak vermemiz gerekiyor. Binalardan incelemek için örnek alındı. İncelemenin ardından ‘Tehlike var, boşaltın’ dense boşaltırdık ama söylenmedi” dedi.
"BİZİ DAĞ BAŞINA GÖTÜRÜP BURALARI DA TRİLYONA SATACAKLAR"
Yaşadıkları sitenin olduğu yerin önceden portakal ve greyfurt tarlası olduğunu söyleyen Sönmez, “Yıkılan binalarımız için ‘Yeniden yapacağız ve sizi borçlandıracağız’ diyorlar. Dağın tepesine TOKİ ev yapacak ve bizleri oraya yollayacaklar ve bizim buraları yeniden yapıp trilyonlara satacaklar, biz bunu istemiyoruz. Burada kendi mahallemizde yeni ve sağlam evler istiyoruz. Bunu da ranta çevirsinler istemiyoruz. O yüzden de insanlara imza için geldiklerinde imza vermeyin diyorum. Bu mahallenin ranta dönüşmesinden korkuyoruz, bana evimi verin kardeşim” diye konuştu.