İstanbul Newroz'u: Abê bi gitsinler de…

Erdi TÜTMEZ

İstanbul'da bu yıl Newroz kutlamasının adresi yine Yenikapı. Azapkapı metro durağında alana geçmek için metronun gelmesini beklerken bir yandan yağmur bir yandan da şiddetli bir rüzgar var.

Çevremde benim gibi metroyu bekleyen çok sayıda insan var. Soğuk bir İstanbul günü…

Şöyle bir sağıma soluma göz gezdiriyorum, herhangi bir Newroz simgesi var mı diye…

İnsanlar beklemeye devam ediyor. Yanımda 20-25 yaşlarında bir grup genç var. Birinin montunun altında sarı-kırmızı-yeşil bir atkı görüyorum. Aralarında konuşmaya devam ediyorlar. Sessiz kalmaya özen gösteriyorlar. Ama bir taraftan da belli; içleri içlerini yiyor. Şöyle bir müzik çalsa…

Sohbet etmek için biraz daha yaklaşıyorum, gazeteci olduğumu söylüyorum. Tanışıyoruz. Biri İstanbul Üniversitesi hukuk öğrencisi, bir diğeri inşaat işçisi, biri de tekstil işçisi.

Aralarındaki ortaklık ise akrabalık. Hepsi Batmanlı. Birlikte metroya geçiyoruz.

Havanın soğukluğundan, sisinden, metronun gecikmesinden başlayan sohbet sonunda benim de arzuladığım gibi siyaset gündemine geliyor.

"Ne bekliyorsunuz?" diye soruyorum. Aynı anda hepsinin birden yanıtı "Abê bi gitsinler de…" oluyor.

"Bıktık"lar, "yeter"ler ardı ardına dökülüyor ağızlarından. Tekstil işçisi olan genç "Ne para var, ne yaşam var, ne mutluluk kaldı" diyor. “Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa çıksın vallahi oy verecektim zaten” diyor. İnşaat işçisi olan genç "Sizin de işiniz zor tabii" diyor.

Sohbet akıp gidiyor…

Yenikapı’da iniyoruz. Biraz daha canlanmış görünüyorlar. Alana yaklaşmanın heyecanı artıyor. Sahneden müzik sesleri geliyor. "Memnun olduk" diyorlar, vedalaşıyoruz.

***

HDP’ye dönük kapatma davası sürerken şu sıralar HDP’nin seçimlere Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi altında girmesi konuşuluyor. Miting alanına giden yolların sağında ve solunda da HDP bayrakları yok. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin bayrakları alana kadar eşlik ediyor. Alana yürüyenler de ellerinde bu bayrağı taşıyor. Biraz ileride de Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin ufak bir çadırı var; "Sandık görevlisi ol" yazısıyla. Miting alanında da tablo aynı. Çoğu kişinin elinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin bayrağı var, az sayıda HDP bayrağı göze çarpıyor.

Bir grup gencin yanına yaklaşıyorum ve sohbet etmeye başlıyoruz.

Ağrı Doğubeyazıtlı olan genç az önce halay çekiyordu, hafif terli. “Seçimlerde ne bekliyorsun?​” diye soruyorum. Alnını eliyle siliyor:

“Erdoğan yine kazanacak” diyor.

“Niye böyle düşünüyorsun?​” diye soruyorum.

“Bu Millet İttifakından bir şey olmaz. Bence İmamoğlu veya Yavaş aday olmalıydı” diyor.

Malum geçtiğimiz ayların en popüler kelimeleri "Kazanacak aday"dı.

Ben de “Kazanacak aday olmadığını mı düşünüyorsun Kılıçdaroğlu’nun?​” diye soruyorum.

“Bence değildi” diyor ama ardından da ekliyor: Yapacak bir şey yok. O başımıza bin dert açan adamın karşısına kim çıkacaksa mecbur oy vereceğiz. Ama bence zor.”

Yanındaki genç hemen söze giriyor:

“Bence alacağız” diyor. "Bence" ifadesi dikkatimi çekiyor.

“Partimizi dikkate alırlarsa, şu alanı görürlerse, heyecanımızı görürlerse seçimi yine biz belirleriz, bunlar da gider” diyor ve “Hava buz gibi ama içimiz heyecandan yanıyor abê. Vallahi göndereceğiz bunları, bak göreceksiniz!” diyor coşkuyla.

Elindeki Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi bayrağına gözüm kayıyor. Baktığımı anlıyor, gülerek söze giriyor: “Vallahi bize fark etmez hangi partiyle seçime gireceğimiz. Bu partinin de amblemi zaten bizim partiye benziyor.”

Hemen yanlarında bir genç daha var. Sert ve keskin bir bakışı var. İnsanın gözlerinin içine bakıyor konuşurken. “Bence ilk turda aday çıkaracaktık da bunlar göreceklerdi!” diyor ve sonra sözlerini açıyor: “Bu seçimi biz belirleriz, kimseden de korkumuz yok. Bizi dikkate almaları lazım. Ama eninde sonunda bu işi ilk turda bitireceğiz gibi duruyor ama ekleyeyim, bence aday çıkarmalıydık.”

Bir grup kadın da sahneden çalan müziklere eşlik ediyor. Birinin atkısında Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafı var. Yanlarına gidiyorum. İçlerinden biri konuşuyor sadece. “Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz ki bunlar gitsin. Başka da bir şey istemiyorum” diyor.

Alan artık dolmaya başlıyor. Konuştuğum, sohbet ettiğim hemen hemen herkesin gündemi 14 Mayıs seçimleri…

2023 İstanbul Newroz’u, soğuk ve yağmurlu bir günde, mayıs ayındaki seçimlere hazırlık atmosferinde yapılıyor…