5 maddede Çin liderinin Moskova ziyareti: Rusya heyecanlı, ABD rahatsız
Çin lideri Şi Cinping’in bugün başlayacak Moskova ziyareti Rusya’da heyecanla beklenirken ABD’de rahatsızlık yarattı. ABD merkezli analizler Rusya’dan çok Çin’i hedef alıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (solda) ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping | Fotoğraf: Kremlin.ru/CC BY 4.0
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 20-22 Mart arasında olacağı açıklanan Rusya ziyareti, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında çıkardığı yakalama kararının gölgesinde gerçekleştirilecek. Yakın zamanda Ukrayna savaşına dair “barış planı” önerisi açıklayan ve İran-Suudi Arabistan uzlaşısına ev sahipliği yaparak ABD yöntemini huzursuz eden Çin’in Moskova ziyareti, başta Beyaz Saray olmak üzere dünya tarafından dikkatle izlenecek. ABD Başkanı Joe Biden ise gazetecilerin görüşme hakkındaki sorularına, “Görüşme gerçekleştiğinde göreceğiz” yanıtı vermekle yetindi.
1- Şİ-PUTİN GÖRÜŞMESİ NEDEN ÖNEMLİ?
Peki ziyaret neden önemli ve ziyaret öncesi neler tartışılıyor?
Rusya ziyareti Şi’nin Çin tarihinde ilk defa üçüncü dönem başkan seçilmesinden bu yana yapacağı ilk yurt dışı gezisi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi başlamadan kısa bir süre önce, geçen yılki Kış Olimpiyatları sırasında iki lider Pekin’de bir araya gelerek “Sınırsız bir ortaklık” ilan etmişlerdi.
Çin, Ukrayna savaşında doğrudan taraf tavrı takınmasa da genel olarak Rusya’nın yanında yer aldı. ABD’li yetkililer Çin’in savaşı desteklemek için Rusya’ya silah sağlamayı düşündüğünü ileri sürüyor. Ancak bu arada Çin Ukrayna için bir “barış planı” da sundu.
Moskova’daki toplantıda iki tarafın da ABD ve Batılı müttefiklerine karşı ortaklıklarını yeniden gözden geçirmeleri bekleniyor.
UCM’nin Putin hakkında yakalama kararı çıkarmasının ise Çin’in Rusya’ya yönelik tutumu üzerinde büyük bir etkisi olması beklenmiyor. Karar, gerçek bir tutuklanma beklentisinden çok bir “prestij lekeleme” girişimi olarak görülüyor.
2- KİEV ZİYARETE NASIL BAKIYOR?
ABD Başkanı Joe Biden’ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan bu hafta Şi’yi Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile de konuşmaya çağırdı ve Ukraynalı lider de Şi ile görüşmeye ilgi duyduğunu ifade etti.
ABD merkezli AP haber ajansına konuşan, Doğu Asya Politikaları Analisti Nataliya Butyrska’ya göre bu ziyaret Çin’in barış arzusundan ziyade çatışma sonrası varılacak her türlü çözümde önemli bir rol oynama arzusunu yansıtıyor. Ukraynalı analist, “Çin kimin saldırgan kimin mağdur olduğunu net bir şekilde ayırt etmiyor. Ve bir ülke barışı koruma faaliyetlerine başladığında ya da en azından taraflara yardım etmeye çalıştığında, bunu ayırt etmemek tarafsızlığı etkileyecektir. Benim bakış açıma göre Çin çatışmayı dondurmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Perşembe günü Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile telefonda görüştü ve Çin tarafından yayımlanan açıklamaya göre savaşan tarafların “Barış görüşmelerine devam etmesi” ve “siyasi çözüm yoluna geri dönmesi” gerektiğini vurguladı.
İki gün önce BBC’ye verdiği bir mülakatta Kuleba, “Moskova ziyareti başlı başına bir mesaj ama bunun hemen bir sonuç doğuracağını sanmıyorum” dedi. Kuleba ayrıca, “Çin’in şu anda Rusya’yı silahlandırmaya hazır olduğunu sanmıyorum” yorumunda bulundu.
3- MOSKOVA’NIN BEKLENTİLERİ NELER?
Çin, Rusya’ya askeri yardım sağlamasa da Moskova, Şi’nin ziyaretini Batı’nın Rusya’yı izole etme ve ekonomisine darbe indirme çabalarına meydan okuyan güçlü bir Çin desteği sinyali olarak görüyor. Kremlin Sözcüsü Yuri Uşakov, Putin ve Şi’nin “Çok özel, dostane ve güvene dayalı kişisel bağları” olduğunu belirtti ve Pekin’in Ukrayna için barış planını selamladı. Uşakov gazetecilere yaptığı açıklamada “Rusya ve Çin arasındaki ilişkilerde ne bir lider ne de bir takipçi var, çünkü her iki taraf da birbirine eşit derecede güveniyor” dedi.
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi Genel Müdürü Andrey Kortunov da, Çin devletinin yayın organlarından Global Times’a yaptığı açıklamada, Şi’nin ziyaretinden beklentilerinin yüksek olduğunu ifade etti ve ziyaretin aynı zamanda uluslararası topluma Çin-Rusya ortaklığının her zamanki gibi güçlü olduğuna dair bir işaret olacağını belirtti.
Ancak Çin-Rusya ilişkilerinin eşitliğe dayandığını söylemek giderek zorlaşıyor. Özellikle Ukrayna savaşı sonrası yaptırımların, Rusya’nın Çin’e bağlılığını artırdığı söylenebilir. Yaptırımlar sonrası iki komşu ülke arasındaki ikili ticaret 190 milyar dolara ulaşarak rekor kırdı ve yuan ile yapılan Rus dış ticaretinin oranı yüzde 0.5’ten yüzde 16’ya çıktı.
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan Uluslararası Finans Enstitüsü Baş Ekonomist Yardımcısı Elina Ribakova “Rusya’nın Çin’e yakın olması kesinlikle çok önemli, çünkü Rusya’nın çok fazla ticari dostu yok. Çin ve Hindistan, Rusya’nın en önemli petrol ihracat pazarı olarak Avrupa Birliği’nin yerini aldı” dedi. Moskova Ekonomi Yüksek Okulu Uzmanı Sergey Tsyplakov da, “Rusya’dan çıkan Batılı şirketlerin boşalttığı alanları Çinli şirketler devraldı” derken, Rusya’daki MGIMO Üniversitesinde araştırma görevlisi olan Anna Kireeva AFP’ye yaptığı açıklamada, “Özellikle makine, elektronik, çeşitli parça ve bileşenler, otomobiller ve diğer araçlarda da alternatif ithalat kaynakları bulmak gerekiyordu. Ancak Batı pazarlarına iyi entegre olmuş çoğu büyük Çinli şirketi olası yaptırımlardan korkarak Rusya’daki faaliyetlerini durdurmayı tercih etti” diye konuştu.
Oxford Üniversitesinde Avrupa Çalışmaları Profesörü Timothy Ash ise, “Putin Çin ile ikiz kardeş gibi eşit bir ilişki istiyor ama durum böyle değil” yorumunda bulundu: “Rusya’nın Çin’e yönelmekten başka seçeneği yok. Pekin’in Rusya’yı Batı’dan bağımsız bir müttefik olarak tutmak gibi bir çıkarı var ama aynı zamanda Rusya’nın zayıflamasını da istiyor ki Rusya’dan faydalanabilsin.”
4- PEKİN’İN BEKLENTİLERİ NELER?
Şi yönetimindeki dış politikasıyla giderek daha iddialı hale gelen Çin için de Rusya ziyareti önemli. Şi’nin ziyaretini duyuran Çin Dışişleri Bakanlığı, Pekin’in Moskova ile bağlarının dünyada önemli bir güç olduğu açıklaması yaptı ve “Dünya yeni bir türbülans ve değişim dönemine girerken, BM Güvenlik Konseyinin daimi üyesi ve önemli bir güç olarak Çin-Rusya ilişkilerinin önemi ve etkisi ikili kapsamın çok ötesine geçiyor” dedi.
Ziyaret, Çin yönetiminin resmi yayın organlarından Global Times’da da, “Şi ‘dostluk, iş birliği ve barış’ gezisi için Rusya’yı ziyaret edecek” başlığıyla duyuruldu. Görüşlerine yer verilen Çin’in Rusya Büyükelçisi Zhang Hanhui, ziyaretin “Yeni dönemde Çin-Rusya ilişkileri için bir dönüm noktası olduğunu” söyledi ve “Bu ziyaret ikili ilişkilere güçlü bir ivme kazandıracak ve ikili bağların üst düzeyde sürekli gelişmesine öncülük edecektir” dedi.
Çin Sosyal Bilimler Akademisinden (CASS) Doğu Avrupa Çalışmaları Uzmanı Zhao Huirong da, Global Times’a yaptığı açıklamada, “Çin ve Rusya’nın, Kuşak ve Yol Girişimi’nin Avrasya Ekonomik Birliği ile bağlantısının nasıl daha fazla teşvik edileceği ve ticaret ve yatırım, yeşil ekonomi, dijital ekonomi ve lojistik de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğinin nasıl artırılacağı konusunda fikir birliğine varacaklarını” kaydetti.
Global Times’ın haberinde kullanılan, “Son zamanlarda ABD ve bazı Batılı ülkeler Çin-Rusya ilişkilerini karalama ve şeytanlaştırma çabalarını arttırdı ve Çin’in Ukrayna ile çatışmada Rusya’ya ‘Destek verdiği’ yalanlarını yayarak ABD ve müttefikleri Rusya ve Çin’i tuzağa düşürmek istiyor” ifadeleri de dikkat çekti.
5- ABD’NİN POZİSYONU NE?
ABD’nin ana akım gazetelerinden New York Times’ın ziyarete ilişkin haber analizinde, “ABD’li yetkililer Çin’in hâlâ Rusya’ya Ukrayna’da kullanması için silah -özellikle de top mermisi- vermeyi düşündüğünü söylüyor. Yetkililer, Şi’nin ateşkes çağrısının bile, Rusya’yı işgalin başladığı zamankinden daha fazla toprağın kontrolünde bırakarak Putin’in savaş alanındaki konumunu güçlendirmeye yönelik bir çaba anlamına geleceğini söylüyorlar” denildi.
Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby de, geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada olası bir ateşkesin “Rusya’nın fethinin fiilen onaylanması” anlamına geleceğini söyleyerek savaşın devamından yana ABD çizgisinin altını çizmişti. Çinli yetkililerin toplantıdan “Çatışmaların sona ermesini isteyen biziz, başka kimse değil” diyerek çıkmasının “Çin’in oyun kitabının klasik bir parçası olacaktır” yorumunda bulunması da ABD’nin Çin’in Ukrayna savaşındaki olası bir ara buluculuğundan duyduğu rahatsızlığı açıkça gösterdi.
“Çinli yetkililer işgali hiçbir noktada kınamadılar. Bunun yerine muğlak bir şekilde tüm ulusların birbirlerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi gerektiğini söylediler” denilen New York Times analizinde de, “Çin küresel ekonomiye sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ediyor ve Şi ve yardımcıları dünya sahnesinde, özellikle de önemli bir ticaret ortağı olan Avrupa’nın gözünde kötü niyetli aktörler olarak görülmekten kaçınmak istiyor. Bazı analistler Şi’nin, Uluslararası Ceza Mahkemesinin cuma günü tutuklama emriyle resmen savaş suçlarıyla itham ettiği Putin’le ortaklığını güçlendirme çabalarına kılıf sağlamak için savaşı sona erdirme misyonunda olduğunu iddia ederek barış elçisi kisvesine büründüğünü söylüyor” ifadeleri kullanıldı.
Gazeteye konuşan ABD’li Çin Uzmanı Yun Sun, “Bence Çin, Rusya’yı desteklemek için değil, barışı desteklemek için orada olduğumuzu söyleyerek resmi bulandırmaya çalışıyor. Çin’in Rusya ile ilişkilerinin sağlığını sürdürmesi ya da koruması için içsel bir ihtiyaç var” dedi. Yun Sun, üst düzey bir Çinli yetkilinin kendisine Pekin’in ilişkilere yaklaşımını Rusya sevgisinin değil jeopolitik ve ABD uzlaşmazlığının yönlendirdiğini söylediğini de sözlerine ekledi. (DIŞ HABERLER)