20 Mart 2023 04:00

Ne Cumhur ne Millet İttifakı, halk kendi seçeneğinde birleşecek

2023 Newroz’unu HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Emek Partisi GYK Üyesi Orhan Kurul ve Diyarbakır Newroz Tertip Komitesi Başkanı Gülistan Atasoy ile konuştuk.

Diyarbakır’da 21 Mart Newroz kutlamasına polisin engellemesine rağmen yüz binler katılmıştı.| Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel

Paylaş

Dilan TEMİZ
Diyarbakır

“Her dem Newroz her der azadî” ve “Newroz ateşiyle özgürlüğe” şiarı ile Maraş merkezli depremlerde yaşamını yitirenlere adanan Newroz, yarın Diyarbakır’da kutlanacak. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için de bir start niteliği taşıyan Newroz için hazırlıklar da tamamlanmak üzere. Barış ve özgürlük talebinin öne çıktığı 2023 Newroz’unu HDP Kadın Meclisi Sözcüsü, HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Emek Partisi GYK Üyesi Orhan Kurul ve Diyarbakır Newroz Tertip Komitesi Başkanı, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy ile konuştuk.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü, Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Newroz ‘un Kürt halkının her dönem kendi talepleriyle meydanlara aktığı bir gün olduğunu, bu ülkede eşit yurttaş olma taleplerini, özgürlük taleplerini haykırdıklarını söyledi. Başaran, bu Newroz’un bir taraftan da cumhuriyetin 100. yılında gerçekleştirilecek, ikinci yüzyılın inşa edildiği bir süreçte gerçekleştirilecek bir Newroz olacağını vurgulayarak, “İlk yüz yılda maalesef birçok halk açısından olduğu gibi Kürtler açısından da asimilasyonun yoğun olduğu, Kürt halkının hiçbir dönem eşit yurttaş olarak tariflenmediği, dilinin kültürünün, varlığının yok sayıldığı her defasında zor, baskı araçlarıyla sindirilmeye çalışıldığı bir yüzyıl oldu. Bu yeni yüzyılın gerçekleştirileceği Newroz açısından bir taraftan Kürt halkının en temel taleplerini dillendireceği bir gün olacak. Tekçi, cinsiyetçi militarist politikalara karşı kadın özgürlükçü, demokratik kurulacak yeni bir sistemi inşa edebileceğini haykıracak. Ve yine kendi dillerini, kültürlerini, varlıklarını kabul edecek bir cumhuriyetin içerisinde yeniyi inşa edebilmeyi haykıracak” dedi.

"KÜRT SORUNUNUN DEMOKRATİK YÖNTEMLERLE ÇÖZÜMÜ HAYKIRILACAK"

Özellikle Son 20 yılda Kürtlere karşı geçekleştirilen bu inkarın daha da derinleştirildiğini belirten Başaran, çözüm sürecinden sonra İmralı’da Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerin kesilmesi yeniden Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözüm iradesinden vazgeçilip Kürtlerin en temel haklarının tümünün gasbedildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Seçme seçilme hakkı da bunların içerisinde, kayyumlarla, binlerce siyasetçinin rehin alınmasıyla, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla şu anda süreç, parti kapatmaya kadar gelmiş bulunuyor. 2015’ten bu yana daha da derinleştirilmiş bir çatışmalı sürecin içerisine girdik. Bu çatışmalı sürecin faturasını aslında sadece Kürtler ödemiyor. Türkiye toplumuna da çok büyük bir fatura çıkartıldığını hepimiz biliyoruz. O açıdan bu sene de son birkaç yılda en esaslı talep olan İmralı’da tecridin kaldırılması, savaş politikalarından vazgeçilmesi ve ülkede Kürt sorununun demokratik ve müzakere yöntemleriyle çözülmesi meydanlarda haykırılacak.”

"BU FELAKETİN ESAS SORUMLUSU AKP-MHP İTTİFAKIDIR"

Newroz’un 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerde kaybettiklerimizin acısı ve öfkesini taşıdığını söyleyen Başaran, “On binlerce insanın yaşamını yitirdiği milyonlarca insanın yerinden yurdundan göç etmek zorunda kaldığı, hâlâ cenazelerin enkaz altında olduğu insanların hâla en temel ihtiyaçlarına ulaşamadığı bir süreçte bu Newroz’u karşılıyoruz. Her sene oldu gibi bir bayram havasında değil bir taraftan yasın, anmanın olduğu bir Newroz olacak. İktidar buna ‘asrın felaketi’ dedi ama bu iktidarın yarattığı bir asrın felaketiydi. AKP iktidarının ilk günden bugüne yürüttüğü rant ve talan politikalarının tüm kurumların içini boşaltarak çürümüşlüğünün de en net bir biçimde gözler önüne serildiği bir felaketti” diye konuştu.

Newroz ‘un bir taraftan Kürt halkının en temel isteklerini talep edeceği demokratik cumhuriyet inşa edeceği ve bunun mücadelesini vereceği bir Newroz olacağını belirten Başaran bu Newroz’un aynı zamanda bir taraftan da rantçı, talancı AKP- MHP ittifakına hesap soracağı bir Newroz olacağını vurguladı. Başaran, “Tam da seçime giderken aslında bir araya gelerek gücümüzü ortaklaştırarak AKP -MHP ittifakına kaybettirme iradesini alanlarda ilk göstereceğimiz gün olacak belki Newroz. Bu açıdan yasımızla beraber öfkemizi de hesap sorma tavrımızı da bu Newroz’da meydanlarda göstereceğiz. Çünkü bu felaketin esas sorumlusu AKP-MHP ittifakının yürütmüş olduğu politikalardır.”

"8 MART’TAN NEWROZ’A NEWROZ’DAN 14 MAYIS’A"

Bu Newroz 8 Mart’ta olduğu gibi oraya gelen herkes öfkesini kuşanıp gelecek. 8 Mart ve Newroz bizler için çok önemlidir. 8 Mart’ta önce kadınlar alanlara çıkar isyanını büyütür taleplerini ifade eder hemen akabinde Newroz için alanlara çıkılır. Bu yıl da 8 Mart’tan Newroz’a Newroz’dan da aslında 14 Mayıs’a iktidardan sandıkta hesap soracağımız güne evrilecek bir süreci inşa ediyoruz.

"EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKIYLA BÜYÜYEN DİRENÇ ALANI"

AKP-MHP ittifakının tekçi ve milliyetçi ittifakına karşı direnen güçler olduğunu söyleyen Başaran şöyle konuştu: “Milliyetçiliği örgütleyen, nefret söylemini ve kutuplaştırmayı örgütleyen bir siyaset yürüttüler. Uzun bir süredir de bunun karşısında direnen güçler var. Kadınlar en başta olmak üzere HDP ve bileşenleriyle beraber şimdi Emek ve Özgürlük İttifakıyla daha da büyüyen bir direnç alanı oluştu. Yıllardır mücadele eden, direnen kesimlere geri adım attırmaya çalışıyorlar ama her Newroz’da alana çıkanlar buna karşı tutumlarını net bir biçimde ifade ediyorlar. Çünkü iktidar bizi birbirimizden koparmaya, gücümüzü parçalamaya bu böl parçala yönet politikasıyla ayakta durmaya çalışıyor. Bunun karşısında bu Newroz, farklılıklarımızla, renklerimizle o alanlarda ortaklaşmayı daha da büyüteceğimizin en net fotoğrafı olacak.”

"AKP-MHP İTTİFAKINA KAYBETTİRECEĞİMİZ YILIN NEWROZ’U"

Newroz’da milyonlarla 14 Mayıs’a giderken irademizi ortaklaştıracağımız, taleplerimizi ortaklaştıracağımız bir Newroz olacağını söyleyen Başaran Newroz’a çağrıda bulundu: “Kadın kırımına karşı yaşamı savunacağımız, kadın özgürlük perspektifini yükselteceğimiz, emeği sömürülen işçinin alın terini savunacağımız, Kürt halkının eşit yurttaşlık özgürlük talebini yükselteceğimiz, cezaevinde tutulan binlerce siyasi rehinenin hastalıkla yüz yüze olan özgürlüğü talep edilecek bir Newroz olacak. Ve bütün bu talepleri yükselttiğimizde, gücümüzü birleştirdiğimizde en nihayetinde seçime de giderken AKP- MHP ittifakına kaybettireceğimiz yılın Newroz’u olacak. Bütün halkımızı da Newroz meydanlarını doldurmaya, taleplerimizi yükseltmeye davet ediyoruz.”

"HALKLAR BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK TALEBİNİ YÜKSELTECEK"

Emek Partisi Genel Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Kurul ise Newroz’un başta Kürt halkı olmak üzere, ezilenlerin baskıya, şiddete karşı özgürlük sloganlarını yükselttiği bir gün olmaya devam ettiğini dile getirdi. Bu Newroz’un ezilen bütün halkların inkar ve yok sayılmaya karşı ayakta ve taleplerinin arkasında olduğunu göstereceği bir Newroz olacağına dikkat çeken Kurul, “Newrozlar aslında bir bakıma halkımızın direncinin, öfkesinin düzeyinin de ölçüldüğü ve bütün baskılara karşın Kürt olmaktan, bunu açıkça ifade etmekten de vazgeçmediğini gösterdiği gündür. Bu Newroz’un diğer bir önemi ise halkımızın seçimlerde alacağı tutumun bir göstergesi olmasıdır. Tek adam iktidarının baskı ve yasakçı politikalarına bölgemiz de fazlasıyla maruz kaldı. Şimdi ise tek adam yönetimi kendi iktidarını yeniden onaylatmak istiyor. Bunun karşısında olduğunu söyleyen diğer burjuva muhalefeti olan Millet İttifakı ise halka ‘restorasyon’ öneriyor. Kürt halkının bu ittifakı kuran partiler ile ilgili de hafızasında iyi şeyler yok. Diğer yandan partimizin de bileşeni olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı ise işçilerin, emekçilerin, Kürt halkının ve diğer ezilen toplumsal kesimlerin sözcüsü, mücadelelerinin kaldıracı olarak ortaya çıktı. Newroz halkımızın Emek ve Özgürlük İttifakının politikaları etrafında birleştiğini de gösterecek” dedi.

"KÜRT HALKI DÖRT PARÇADA SALDIRI ALTINDA"

Kürdistan’ın diğer parçalarında da Kürt halkı ve emekçilerinin çeşitli baskı koşullarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Kurul, Rojava’nın hâlâ emperyalistler ve iş birlikçileri tarafından pazarlıkların konusu edildiğini, hâlâ savaş, işgal tehdidiyle karşı karşıya olduğunu hatırlattı. “Rojhilat’ta Jîna Amînî’nin katledilmesi ile tüm İran’a yayılan faşist rejime karşı direnişler, tankla, topla, idamla bastırılmaya çalışılıyor” diyen Kurul şöyle devam etti: “Güney’de de bir yandan Kürt halkının siyasi statüsüne dair tehdit ve saldırılar devam ediyor, diğer yandan partiler arasında iktidar çatışması sürerken halk yoksulluğa mahkum ediliyor. Yakın zamanda yaşanan kitlesel öğrenci eylemleri ve yoksulluktan dolayı Avrupa’ya göç etmek isterken Belarus sınırında ‘mahsur’ kalan, bir trajediye maruz kalan halkın durumu bunun en açık göstergesi. Özetle Kürt halkı dört parçada da çeşitli saldırıların hedefinde. Bu bağlamda, bu Newroz’da da halkımızın eşitlik ve barış taleplerini gür sesle dillendireceği kitlesel gösterilere tanıklık edeceğiz. Bir diğer önemli şey ise 40 gün gibi kısa bir süre önce yaşadığımız ve milyonlarca insanı etkileyen deprem. Deprem büyük bir yıkım yarattı. Ama aynı zamanda tüm Türkiye halklarının büyük bir dayanışmasına da örnek oldu. Bu Newroz hem bu dayanışmayı daha da ilerlettiğimiz hem de depremde yaşadıklarımızı unutmadığımız bir gün olarak da anlam kazanacak. Bu kitlesel gösteriler, egemenlere bir kez daha Newroz’la birlikte sağlanan mücadelenin fotoğrafını verecek!”

"YOK SAYILMAYA KARŞI EN BÜYÜK CEVAP"

Kurul, Kürt halkının, 2015’in 7 Haziran’ından sonra toplumun karşı karşıya kaldığı baskıların doğrudan hedefi olduğunu dile getirirken, “Kürt sorunu benim sorunum” diyenlerin yeniden “Kürt sorunu yoktur” demeye kadar vardırdığını söyledi. Cumhur İttifakının HÜDA-PAR ile yaptığı seçim ittifakını hatırlatan Kurul, “AKP seçimi kazanmak için her ittifakı mübah gördüğünü beyan etmiş oldu. Bu bize Cumhur İttifakının bütün koşulları zorlayacağını da gösterecek. Kürt halkı bütün zorlamalara, yok sayılmaya, baskılara karşı kuşkusuz ki bunun cevabını verecek. Tıpkı depremden sonra yaptığı gibi” dedi. Depremin Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Maraş, Antep gibi bölge illerini doğrudan etkilediğini ifade eden Kurul, daha önce çok kere devletin ‘yok olma’ durumuna tanıklık etmiş halkın bu depremde de bir kez daha bunu deneyimlediğini belirtti. Kurul “Tarikatlara izin veren, destekleyen ancak kendisi dışında ki kurumların dayanışma merkezlerine kayyum atayan bu iktidarın baskıcı tutumuna halklar olarak yeniden tanıklık ettik. Depremde yeniden açığa çıkmış bu kayyumcu zihniyetin teşhiri Newroz’da halklarımız bakımından yeniden dillendirilecektir” dedi.  

"ÜLKEDE DEMOKRASİ, BÖLGEDE BARIŞ İSTİYORUZ"

“Türkiye tarihinde Kürtlerin oylarının bu kadar belirleyici olduğu bir seçim olmamıştır herhalde” diye devam eden Kurul, “Hem mevcut baskıcı tek adam yönetiminin örgütlediği Cumhur İttifakı, hem restorasyoncu Millet ittifakı bu nedenle, yani Kürt halkının oylarını almak için çeşitli hamleler yapma telaşında. Bu Newroz ve onun yaratacağı moral Kürt halkının her iki tarafa da açık bir mesajı olacak. O mesaj da şu; statükocu, baskıcı, inkarcı zihniyete karşı Kürt halkı kendi iradesi ile memleketin devrimci, ilerici kesimleriyle birlikte yol yürüyecek” diye konuştu. Newroz’a giderken halklara bir çağrı da yapan Kurul, “Bu deprem bize dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Halkımıza; depremin gösterdiği bu duygudan hareketle, depremin ilk gününde bugüne örülen dayanışma ağını daha da güçlendirme, halkı yok sayıp baskılarla sindirmeye çalışan yönetenlere karşı sesimizi yükseltme, ülkede demokrasi, bölgede barış çağrısında bulunuyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

"BU NEWROZ HALKLARIN DEMOKRATİK VE ÖZGÜR YAŞAMA HAZIR OLDUĞUNU GÖSTERECEK"

Diyarbakır Newroz Tertip Komitesi Başkanı, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy ise şunları kaydetti: “Newroz’un özgürlük ve direniş duygusu her daim aynıdır ve bu ortak duygu meydanlara, alanlara daha da yoğunlaşarak akar. Bu yılın hem içinden geçtiğimiz sürecin sancısı hem de yarattığı değişim dönüşüm istenci çok yoğun yaşanıyor. Depremin yarattığı acı ve öfke, hem de faşizmin yarattığı yoğun baskı, rantçı tekçi yapısıyla yarattığı yıkım, farklı toplumsal kesimleri belki de çok uzun süredir ilk kez bu kadar bir araya getirememişti. Seçim arifesinde faşizmin yıkılışına dair umudun da bu kadar yüksek olması bu Newroz’u farklı kılan pek çok yan taşıyor. 2023 Newroz’u Kürt halkının demokratik değişim dönüşüm umudunu büyüteceği, aynı zamanda Türkiye halklarının ortak demokratik ve özgür yaşama hazır olduğunu gösterecek bir Newroz olacak. Bu temelde bizler Diyarbakır Newroz Tertip Komitesi olarak herkesi Newroz ateşi etrafında yaratılan karanlığa karşı geleceğimizi aydınlatacak bu ateşi harlamaya ve seçimler öncesi bu zalim iktidarın gidişini tüm halklara müjdelemeye, felaketler yaratan çağın Dehaklarından hesap sormaya davet ediyoruz.

ÖNCEKİ HABER

EYT’de kazanım da çok, halledilmesi gereken sorun da

SONRAKİ HABER

Melih Cevdet Anday’ın Gizli Emir’ine yeniden bir değini

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa