Oya Ersoy’dan deprem bölgesindeki engellilerin sorunları için araştırma komisyonu önerisi
HDP'li Oya Ersoy, engelliler için bir afet planlamasının olmadığını belirterek deprem bölgesindeki engelli yurttaşların sorunlarının araştırılması için mecliste araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
Fotoğraf: Oya Ersoy
İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, deprem bölgesinde yaşayan engelli yurttaşların sorunlarının araştırılması için mecliste araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
Maraş’ta meydana gelen iki büyük depremin ardından on binlerce insan hayatını kaybettiğini, on binlerce kişinin yaralandığını belirten Ersoy; “On kentte büyük yıkıma neden olan depremin ardından depremde zarar gören yurttaşların barınma, tedavi, beslenme gibi temel ihtiyaçları halen karşılanabilmiş değildir” dedi.
“ENGELLİLER İÇİN BİR AFET PLANLAMASI YOK
Deprem bölgesinde yaşayan en kırılgan gruplardan birinin de engelli yurttaşlar olduğunu dile getiren Ersoy, yaşanan depremlerin ardından engelliler için bir afet planlamasının olmadığını dile getirdi.
Depremin ardından engelli yurttaşların enkazdan ya da hasarlı binalardan tek başlarına çıkamadığını ve profesyonel ekiplere ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Ersoy, enkazlarda süren arama kurtarma çalışmaları sırasında işitme engeli bulunan yurttaşların seslere karşılık veremediğini ifade etti. Ersoy, profesyonel arama kurtarma ekiplerinin bölgeye geç gitmesinin dezavantajlı durumda olan yurttaşların ölümüne sebep olduğunu belirtti.
Ersoy, arama-kurtarma çalışmaları sırasında işitme engellilere, konuşma engellilere, otizmli olduğu için konuşamayan, iletişim kuramayan insanlara ve ana dili Türkçe olmayan insanlara yardım ulaşmasında ciddi sorunlar yaşandığını belirtti.
“ENGELLİ YURTTAŞLARIN SORUNLARI GİDERİLMEDİ”
Ersoy, deprem bölgelerinde çadırlarda kalan, evlerini kaybeden engelli yurttaşların sorunlarının giderilmediğini ve zorlu yaşam şartlarının onlar için katmerlenerek arttığına işaret ederek, deprem bölgelerinde yaşayan engellilerin hijyen, tedavi, ilaç, hasta bezi, işitme cihazı gibi ihtiyaçlarının giderilmesinde süreklilik gerektiğini, engellilerin çadır kentlerde yaşadığı en büyük sorunlardan birinin hijyen olanaklarının yeteri düzeyde karşılanmaması olduğunu dile getirdi. Engellilerin refakatçisi olan kişilerin de yakınlarını bırakamadığı için yardım dağıtma merkezlerine gidememediğini ve hayati önem taşıyan ilaç, hasta bezi, mama gibi ürünlere yeteri kadar ulaşılamadığının altını çizen Ersoy, engelli yurttaşların kıyafet ve hijyen ürünlerine fazladan ihtiyaç duyarken refakatçiler yardım toplama merkezlerinden bu ürünleri talep ederken utanma, isteyememe gibi durumlarla başbaşa bırakıldığını, halihazırda yardıma ulaşmakta zorlanan refakatçiler ve engelli yakınlarının bir de bu tip durumlarla baş etmek zorunda kaldığına işaret etti.
“OTİZMLİ ÇOCUK VE AİLESİ AYRI ALANDA YAŞAMALI”
Deprem bölgesindeki çadırların yetersiz olması nedeniyle pek çok ailenin birlikte yaşamak zorunda kaldığını söyleyen Ersoy; “Bu durum otizmli çocuklar ve yetişkinlerin yaşamında büyük zorluklara sebep oldu. Otizmli çocuklar güvenli, sessiz ve kendi alışkanlıklarını devam ettirdikleri alanlarının dışındayken kendileri güvensiz ve tehdit altında hisseder. Bu tip sorunların bir nebze de olsa azaltılması için otizmli yurttaşların aileleri ile ayrı çadırlarda yaşamasının sağlanması gerekmektedir” dedi.
Afet sonrası kurulan alanlarda engelli bireyler için ciddi bir erişebilirlik sorunu doğduğunu ifade eden Ersoy, çadır kentlerin engelliler açısından erişilebilirliği olan alanlar olmadığı gibi tuvalet ve duş gibi yerler de engelli yurttaşlar düşünülerek hazırlanmadığını dile getirdi. Ersoy; “Tamamen zihinsel ve bedensel engeli bulunan kişiler için özel yataklar gerektiği halde bu ihtiyaçlar çadır bölgelerinde sağlanmadı” dedi.
“ENGELLİLERİN HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRACAK POLİTİKALAR YETERSİZ”
Engelli yurttaşların toplumsal hayata katılım noktasında eğitim, istihdam, sağlık ve diğer temel haklara erişimleri konusunda her zaman problemler yaşadığını belirten Ersoy, eşit yurttaşlığın bir gereği olarak tüm yurttaşlara eşit şekilde sunulması gereken haklara ulaşmanın engelli yurttaşlar için çoğu zaman mümkün olmadığını ve engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak politikaların yetersiz olduğunu belirtti.
Ersoy, depremin ardından enkazdan kurtarma çalışmaları sırasında ve enkazda uzun süre kalmaktan kaynaklanan uzuv ve yeti kayıplarının ardından pek çok yurttaşın engelli hale geldiğini dile getirdi. Ersoy, depremin ardından engelli olan yurttaşların akıbetinin ve tedavilerinin takip edilmesinin, özellikle fiziksel ve psikolojik desteğin incelikle yürütülmesinin, yurttaşlarımızın bundan sonraki hayatlarını devam ettirebilmeleri açısından ciddi önem taşıdığını belirterek; “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı depremin ardından engelli kalan yurttaşların verilerini açıklaması ve yurttaşların ihtiyaçlarının karşılanması için planlama yapması gerekmektedir” dedi.
“KENTSEL PLANLAMADA ENGELLİLERİN ÖZEL GEREKSİNİMLERİ DİKKATE ALINMALI”
Depremlerin bölgedeki engelli-engelsiz tüm bireyler üzerinde ciddi fiziksel, psikolojik ve ekonomik travmalar yarattığını özel gereksinimi olan yurttaşların ihtiyaçlarının belirlenmesinin ve bu tip afet durumlarında planlama yapılması gerektiğinin altını çizen Ersoy; “TBMM, belediyeler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ile birlikte hizmet-yardım, yeniden yapılanma, kentsel planlama ve koordinasyon süreçlerinde özel gereksinimler dikkate alınması için birlikte çalışma yürütmelidir. Engellilerin toplumda ayrımcılığa maruz kalmadan, kendi başlarına yaşayabilmelerinin sağlanacağı bir politika oluşturulması şarttır. Eşit yurttaşlık hakkının da bir gereği olarak engellilerin güvenliği, eğitimi, beslenmesi, erişilebilirliği ve yaşam standartlarının yükseltilmesi için politikalar oluşturulması gerekmektedir” dedi. (HABER MERKEZİ)