Çorlu tren katliamı davası 19 Temmuz'a ertelendi | "Biz davamızın peşindeyiz"
Çorlu’da 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren faciasına ilişkin davanın 14. duruşması 19 Temmuz’a ertelendi.
![Çorlu tren katliamı davası 19 Temmuz'a ertelendi | "Biz davamızın peşindeyiz"](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/232436.jpg)
Fotoğraf: DHA
İLGİLİ HABERLER
![Çorlu tren katliamı davası 21 Mart 2023'e ertelendi](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/226217.jpg)
Çorlu tren katliamı davası 21 Mart 2023'e ertelendi
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılamanın 14’üncü duruşması, bugün Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki duruşma, 19 Temmuz’a ertelendi.
Mahkeme heyetinin, kaza sonrası TCDD ve Meteoroloji Müdürlüğü arasında yapılan protokol ile ilgili yazdığı müzekkereye, TCDD'nin iki kurum arasında bir protokol olmadığı şeklinde cevap verdiği belirtildi.
Tanıklar, Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Vekili Yasin Baba ve Edirne 15. Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Tuncay Kahraman Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Tanık Baba, kaza olduğu yıl jeoloji mühendisi olarak görev yaptığını söyledi.
Baba, tren kazası sonrası olay yerine gitmediğini ve kazayla ilgili çalışmalara katılmadığını belirterek, "Kazanın, yağıştan dolayı menfez çöktüğü için trenin raydan çıkmasından dolayı olduğunu biliyorum. Kazanın olduğu hat ile ilgili bize önceden bir sorun olduğu bildirilmedi. Kaza olan bölgede, hatta bir görevim olmadı. Bazı evraklarda görevim gereği sadece imzam var." ifadelerini kullandı.
Tanık Kahraman da kaza olduğu gün yıllık izinde olduğunu dile getirdi.
Kahraman, yetkili müdürünün talimatı üzerine kaza olan bölgeye gittiğini kaydederek, "Kaza olan bölgede sadece yolun açılması ile ilgili görev aldım. Kazanın şiddetli yağıştan dolayı meydana geldiğini biliyorum. Kazanın olduğu bölge kendi sorumluluğumda olmadığı için orada herhangi bir turne görevi yapmadım. Bölgede 2008-2011 yıllarında bütün üst yapı yenilendi ama alt yapıda yenilenme olmadı. Sorumlu olduğumuz bölgede hafta sonları nöbetçi ekip bırakılması gibi bir uygulamamız yok. 1. Bölge Müdürlüğünde nöbetçi oluyordu." diye konuştu.
Kazada oğlunu kaybeden Mısra Öz de söz alarak tanıkların, kazanın yaşandığı yerde alt yapının yetersiz olduğunu dile getirdiklerini belirterek, "Altyapı için çalışma yapılması gerekiyordu, bu zahmetli bir işti. Bunu söylüyorlar." dedi.
Mahkeme heyeti, kazanın olduğu tarihte 1. Bölge Müdürlüğünde trafik güvenliğine ilişkin nöbetçi ekip kurulup kurulmadığı, kurulmuşsa kimlerden oluştuğuna, görevlerinin neler olduğuna dair dayanak belgelerle birlikte bildirilmesi ve Yol Bakım Onarım Müdürlüklerinde Ocak-Temmuz 2018 tarihleri arasında onaylanmış turne cetvellerinin gönderilmesi için TCDD'ye müzekkere yazılmasına karar verdi.
Duruşma 19 Temmuz 2023'e ertelendi.
"MİLYONLARIN CANI YANIYOR"
Duruşmanın ardından avukatlar ve aileler, açıklama yaptı. Faciada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz; sanıkların ve tanıkların ifadelerinin, TCDD’nin üst düzey yöneticilerine işaret ettiğini söyledi.
Öz, şöyle konuştu: “Devlet Demiryolları yönetiminin bu katliamda sorumluluğu olduğu aşikâr, ortadaydı bugün verilen beyanlarda. Biz aileler olarak kaç duruşma daha göreceğiz, bilmiyoruz. Bunu içeride dile getirdik. Söylediğimiz tek bir şey var. Aldığımız cevaplar bizi, aileler olarak tatmin etmiyor. Sanıkların ve tanıkların verdiği cevaplar, mahkeme heyetini nasıl tatmin ediyor bilmiyorum, ama Türkiye’deki bu cezasızlık politikası, bu şekilde devam ettiği müddetçe bizim gibi milyonların canı yanıyor. Bunu da dile getirdik içeride. Bu ülkede daha fazla canların yanmaması için, birilerinin ölmemesi için bu tür katliamların davalarının sorumluluğu, içerideki mahkemeyi yöneten heyetin omuzlarındadır. Bunu da dile getirdik. Birtakım taleplerimiz oldu ve tabii ki hakkında takipsizlik kararı verilen yöneticilerle ilgili yeniden itirazımız oldu. Kabul edilmedi, reddedildi. Biz davamızın peşindeyiz. Dava 19 Temmuz’a ertelendi. 19 Temmuz’a kadar yapılacak olan şeylerin ardından ben biliyorum ki ve inanıyorum ki, biz peşini bırakmadığımız müddetçe Çorlu katliamının gerçek sorumluları yargı karşısına getirilecek.” (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et