Almanya’da ücret mücadelesi: 27 Mart’ta ortak eylem düzenlenecek
Almanya’da postacılar yüzde 15, kamu emekçileri yüzde 10,5, demir yolu işçileri yüzde 12 zam için mücadele ediyorlar. Kamu emekçileri ve demir yolu işçileri 27 Mart günü ortak eylem hazırlığında.
Fotoğraf: Ali Çarman/Evrensel (Arşiv)
Serdar DERVENTLİ
Köln
Almanya’da işçi sınıfı mücadelesi açısından uzun süredir böyle hareketli bir dönem yaşanmamıştı. İşçi ve emekçiler sadece bugün için değil gelecek nesiller için de mücadele tecrübesi biriktiriyorlar.
Federal ve yerel düzeyde 2,5 milyon kamu emekçisi, 160 bin postacı ve 180 bin demir yolu işçisinin ücret toplu sözleşme görüşmeleri devam ediyor. Haftalardır neredeyse her gün Almanya’nın bir eyaletinde binlerce emekçi uyarı grevine çıkarak reel ücretlerin yükselmesi için mücadele ediyor.
Hükümetin enflasyon oranını görünürde düşürmek için istatistikleri manipüle etmesine karşın şubat ayında enflasyon resmi olarak yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Özellikle işçi ve emekçi hanelerinin tüketim zorunlulukları TÜFE’de (Tüketici Fiyat Endeksi) yer alan ve farklı ağırlıklara sahip olan mamullerden çok farklı. 2022 Ağustos ayında yapılan bir araştırmada, işçi ve emekçilerin enflasyonu yüzde 34 olarak hissettikleri belirlenmişti. Oysa resmi enflasyon Ağustos 2022’de yüzde 7,9 düzeyindeydi.
Sermaye yanlısı uzmanlar, aradaki farkı, “hissedilen” yani bir nevi “hüsnü kuruntu” olarak deklare etmeye çalışsalar da bu gerçekte resmi TÜFE ile emekçinin bütçesi arasındaki farkı ortaya koyuyor. İşçi ve emekçiler, ücretlerinin önemli bir bölümünü kira ve yan giderlere ve en önemlisi beslenmek için harcamaktalar. Dolayısıyla bu toplu sözleşme döneminin, özellikle düşük ücretli çalışanların yoğunlukta olduğu postane, kamu ve demir yollarında bu kadar sert geçmesi kolayca anlaşılmakta.
POSTACILAR İKİNCİ OYLAMADA!
Alman Posta işletmeleri DP AG’nin sunduğu ilk teklifi posta işçileri yüzde 85,9 gibi bir ezici çoğunlukla reddederek süresiz greve hazır olduklarını gösterdiler. Postacılar, 30 Mart’a kadar ikinci kez sandık başına gidiyorlar. 9 Mart günü oylama sonuçlarının açıklanması ardından DP AG yönetimi görüşmelere hazır olduğunu bildirmiş ve sendikayı masaya davet etmişti.
Ver.di sendikası TİS görüşmelerine 12 aylık bir süre için yüzde 15 ücret zammı talebiyle girmişti. DP AG’nin ilk sunduğu teklifteki 24 aylık bir süre için ortalama yüzde 11,5’e tekabül eden bir ücret zammı yıllık olarak yüzde 5,5 anlamına geliyor. Bu da çok açık ücret kaybı anlamına geliyor. Dolayısıyla 30 Mart gününe kadar devam edecek olan oylamada bu sonuca da “Hayır” denilmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde reel ücretlerin düşmesi engellenebilir.
Kamu alanındaki görüşmelerin ikinci turunda da kamu işverenleri çok yetersiz bir teklifte bulunmuşlardı. Ver.di Genel Başkanı Frank Werneke teklifi, “Provokasyon” olarak değerlendirmiş ve uyarı grevlerini yaygınlaştırmayı ilan ederken, “Taleplerimizin arkasındayız” demişti. Werneke’nin bu sözüne ne kadar güvenilir… bunu mart ayı sonunda göreceğiz.
ORTAK EYLEM GÜNÜNE HAZIRLIK!
Demir yolları çalışanları için yüzde 12 -en azından 650 avro ücret zammı- talebini kararlaştırarak herkesi şaşırtan EVG, ikinci tur görüşmelerden de bir sonuç alamadı ve 23 Mart günü uyarı grevleri üzerine karar verileceğini duyurdu. EVG yönetimi, “Vergisiz ve sosyal kesintisiz enflasyon telafi ikramiyesi” üzerine çok net olarak, “Bu bir kerelik ödemeyi kalıcı ücret zamlarıyla karşılaştırmak bile istemiyoruz” diye tavır alıyor.
EVG’nin üyeleri arasında yaygın bir şekilde, “27 Mart günü Almanya’da ulaşım grevi günü olacak” propagandasını yapması demir yollarında ilk kitlesel uyarı grevlerinin bugüne kalacağını gösteriyor.
İster EVG ister Ver.di olsun; her iki sendika da aldıkları mücadeleci tutumla binlerce yeni üye kazandılar. Werneke’nin açıklamasına göre sadece Ver.di, yılın ilk üç ayı dolmadan 70 bine yakın yeni üye kazandı.
Yazımıza, “Almanya’da işçi sınıfı mücadelesi açısından uzun süredir böyle hareketli bir dönem yaşanmamıştı” diye başlamıştık. Bu hareketli dönemde işçi ve emekçiler sadece bugün ve sadece kendileri için değil gelecek nesiller için de çok değerli mücadele tecrübeleri biriktiriyorlar. Talepler uğruna mücadele etmek, uyarı grevleri, süresiz grev için grev oylamasını örgütlemek, sendika bürokrasisinin oyunlarını açığa çıkarmak ve bunlara karşı mücadele etmek gibi ve buna benzer onlarca tecrübe… 27 Mart ortak eylem günü veya demir yolu işçilerinin dediği gibi “ulaşım grevi günü”nün bu konuda önemli bir aşama olacağı kesin. 27 Mart’ın kitlesel ve mücadeleci geçmesi tabi ki TİS sonuçlarına da yansıyacaktır.