24 Mart 2023 04:35

Mata işçisi fabrikada hak, ülkede değişim istiyor

Mata işçileri fabrikada ağır ve sağlıksız çalışma koşullarının değişmesi ve insanca yaşanacak bir ücret için ek zam talep ederken, seçim arifesinde olan ülkede de “değişim” istediklerini anlatıyor.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

Ek zam ve insanca çalışma koşulları için iş bırakan ve direnişe geçen Birleşik Metal-İş üyesi Mata işçileri, Mata patronunun işten atma hamlesine karşı mücadelesini sürdürüyor. Tuzla Serbest Bölge önünde her gün bir araya gelen işçiler, toplu işçi kıyımına karşı “Ekmeğimiz için buradayız” diyor. Fabrikada ağır ve sağlıksız çalışma koşullarının değişmesi, insanca yaşanacak bir ücret için ek zam talep eden işçiler, seçim arifesinde olan ülkede de “değişim” istediklerini anlatıyor.

Başta geçim sorununun daha önce AKP’ye oy veren işçileri bu tercihten uzaklaştırdığını gözlemlediğimiz Mata’da, direniş sürecinde yanlarında olmayan Cumhur İttifakı bileşenleri tepki de çekiyor. Ekonomik olarak rahatlama, ücretlerin enflasyon karşısında erimediği bir yaşam istediklerini belirten işçilerin kimi 6’lı masayı desteklediğini, kimi Muharrem İnce’den etkilendiğini kiminin ise hâlâ kararsızlıkla boğuştuğunu görüyoruz. Emek ve Demokrasi İttifakına dairse işçilerin bilgileri oldukça zayıf.

"GELEN HEP SOL PARTİLER"

43 yaşında 2 çocuk babası bir Mata işçisi, “Herkes ekmeği için burada. Bizler kararlılıkla direnişimizi sürdürüyoruz. Biz eğer birlik olursak kazanırız. Bence burası bir kıvılcım olacak ve bir ateşi yakacak. Buradaki patronların korktuğu da bu. Eğer Mata işçisi böyle bir patrona karşı kazanırsa diğer işçilere örnek teşkil edecek” diyor. 20 günden fazladır tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine ve sendikalara da dayanışma çağrısı yapan işçinin, yanlarında olmayan hükümete de sözü şu: “Buraya gelen hep sol sosyalist partiler. Sağ görüşlü hiçbir parti gelmedi. Demek ki onlar bir şeylerden memnun, biz memnun değiliz ama. İki ay sonra gelip bizden oy isteyecekler. Ne yüzle isteyecekler? Alım gücümüz hep düştü. Bizim patronun bir kızı varmış, gitsin kızına en kral arabayı alsın ama ben de bir oyuncak alabileyim. İstediğimiz sadece bu, bir baba olarak eziliyorum”

"BU DÜZENİ KURANLAR ONLAR"

“Niye hiç, AKP MHP gelmiyor buraya?​” diye soran işçi yanıtını da veriyor: “Gelmez tabii, bu düzeni kuranlar onlar. Kendi düzenlerinin işçiler tarafından yıkılmasını ister mi? Adam (Erdoğan) bin odalı sarayda oturuyor, benim; küçük kızımı 70 metre kare, kombisi kısılmış evde, battaniyenin altına sokup öyle yaşamamı istiyor. Eğer ben o battaniyenin altından çocuğumu çıkarırsam zaten onun saltanatı yıkılacak, onun korkusu o. Bizim hepimizin çocuklarımızı o battaniyenin altından çıkarabilmek için ne yapabiliriz onu düşünmemiz, ona göre yol çizmemiz gerekiyor. Artık işçilerin gözünü açması lazım. Nereye kadar böyle gidecek? Biz de istediğimiz gibi yaşayalım kardeşim. Bunun için birbirimize daha çok anlatmamız, birbirimizi bilinçlendirmemiz lazım. Ben değişimin olacağını düşünüyorum, bu değişime ihtiyacımız var. Bu seçimden sonra ben daha güzel şeyler olacağını düşünüyorum.”

AKP’Lİ İŞÇİLERDE DEĞİŞİM…

Geçmiş seçimlerde AKP’ye oy veren ancak bu dönem fikrini değiştiren bir Mata işçisi, “Hayatı gördüm çünkü, çalışmaya başlayınca yaşamın ne demek olduğunu gördüm, çalış çalış eline geçen ne? Benim ailem hâlâ AKP’yi tutuyor. Fikirleri değişmiyor. Aile neyse çocuk da o oluyor işte. Sabit fikirli çok insan var, değişmez bunlar” diyor.

Sen ailene rağmen başka bir fikre yönelmişsin ama?

“Orası öyle, ama ben araştırdım, merak ettim. Alevi arkadaşlarım vardı onların da fikrini öğrendim, asla aynı fikirde olmayacağım HDP’lilere de gittim dinledim. CHP’lilere gittim baktım, ben ülkü ocaklarına gitmiş insanım zamanında, orada yanlış bulduğum şeyler de oldu. Ama hep merak ettim, diğer insanlar nasıl düşünüyor, neden öyle düşünüyor diye. Merak eden insan farklı fikirler görür. Ama bizim işçi arkadaşlarımızda merak yok. İşe geliyor, makine başında çalışıyor, eve gidiyor o kadar. Şu internette saçma sapan şeylerle vakit harcıyoruz. Ne izliyor ne okuyor ne araştırıyoruz. Burada inan haklarını bilmeyen insan çok, kimisi geçmişte zam meselesini tartıştığımızda, ‘Bize niye versin, biz hak etmiyoruz’ gözüyle bile baktı. Kendini o kadar değersiz görüyor. Niye hak ettiğimizi almayalım ya?​”

"GÖRDÜM Kİ BENİM DEĞİL PATRONLARIN PARTİSİYMİŞ"

Yanımızdaki bir başka genç işçi de geçmişte AKP’ye oy verdiğini ve artık vermeyeceğini söylüyor. Nedenlerini şöyle açıklıyor: “Ben oy verdim. Ama gördüm ki, patronların yanındaymış. AKP ne yaptıysa hep seçim öncesi oy toplamak için yaptı. Şimdi de EYT’yi getirdi. Hemen seçim öncesi yaptı bunu. Ben burada görüyorum, Mata patronu Ankara ile görüştükten sonra geldi hepimizi kapının önüne koydu. Neden bizi koruyan yok? Neden yasalar bizden yana değil? Ben gördüm ki, bu hükümet patrondan yana, işçiden değil. Bu yüzden artık ona oy vermiyorum.” İşçi, özellikle Mata direnişi sürecinde iktidarın patrondan yana olduğunu daha çok fark ettiğini söylüyor.

Dile getirilen değişimin bu zamana kadar neden olmadığına ilişkin işçilerdeki genel refleks AKP’ye oy veren, “sabit fikirli” dedikleri işçileri suçlamak. Genç işçi, mevcut iktidarın var olduğu müddetçe işçilerdeki bilincin değişmeyeceğini savunurken, yanımızdaki bir diğer işçi ona şöyle cevap veriyor: “Bu bilinç değişirse iktidar değişir.” İki işçi de sandıkta 6’lı masanın adayı olan Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söylüyor.

"BENİ FABRİKADA SÖMÜRENE BEN NEDEN OY VEREYİM?"

İşçilerde; geçim, yaşam koşulları zorlaştıkça AKP’den kopuşun arttığı görülüyor ancak hem birbirlerine hem halka güvenlerinin olmadığını söylüyorlar genellikle. “AKP’ye oy vermeyeceğini” söyleyenin gidip sandıkta yine vereceğini, AKP’nin yine kazanacağını düşünen işçiler azımsanmayacak düzeyde. Onlardan biri olan bir Mata işçisi, “Ben oy vermem ama…” deyip çoğunluğun yine AKP’den yana olacağını düşünüyor. Kendi kopuşunun bir gösterge olup olmadığı sorusuna fabrikada yaşadıklarını örnek vererek cevaplıyor: “Mata’yı bir ay önce sorsan bu kadar kişinin çıkacağını, birlik olacağını beklemezdim…”

Aynı işçi geçen seçimde oy vermesine rağmen bu seçimde AKP’ye oy vermeyecek olmasının nedenlerini şöyle anlatıyor: “İşçinin maaşını kesiyorlar, işçileri atıyorlar ses yok. Ama sonra gidip patronun vergilerini siliyor AKP. Erdoğan bitirdi bizi ya. İşverenler siyasetçi zaten, ondan yana. Beni fabrikada sömürene ben neden oy vereyim?​”

Sandık başına gittiğinde Muharrem İnce’ye oy vermeyi düşündüğünü söyleyen genç işçi, 6’lı masayı ise “Her kafadan bir ses çıkıyor” diyerek eleştiriyor.

ALTERNATİF GÖREMEDİĞİNİ SÖYLEYEN DE VAR

Bir başka Mata işçisi ile ayaküstü sohbet ediyoruz. İşçilerin siyasi görüşlerinde değişim olduğunu, bunu da geçim şartlarının etkilediğini söylüyor. “Herkes bıktı artık, geçim bu haldeyken artık AKP’ye oy vermem diyen çok” diyor. O sırada yanımıza gelen bir işçi, kendisinin de AKP’li olduğunu ancak bu süreçte kararsız olduğunu söylüyor. İstemeye istemeye AKP’ye yine oy vermeye daha yakın olduğunu, bunu da “Daha kötüsü olur” kaygısıyla düşündüğünü söylüyor: “Ben Tayyip’e oy vermek istemiyorum ama gelen de içerideki FETÖ’cüleri çıkartabilir, ben siyaset konusuna asla girmem ama AKP bıktırdı, artık tiksindirdi. Hayat şartları işte… Ben hep kurban keserdim, 3 bine aldığım zamanı bilirim, ama şimdi 30 bin lira. Bu yüzden artık Tayyip gitsin istiyorum ama gelen daha iyi yapamaz gibi geliyor bir yandan da. Yani gelen doları mı düşürecek, fiyatları mı düşürecek? Bence yapamaz bunu. Ben sandıkta herhalde yine gidip Tayyip’e oy vereceğim, istemeye istemeye, başka çözüm yolu görmediğim için. Hakkımızı yedi AKP ama yine bu adam gelecek başa. Başkası gelse de eline yüzüne bulaştıracak, bu adam en azından deneyimli…”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Ayhan Bilgen ve Altan Tan’ın ifadelerinin HDP’lilerin tutukluluğuna gerekçe yapıldığı ortaya çıktı

SONRAKİ HABER

Edirne'deki Katolik mezarlığını defineciler tahrip etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa