Boğaziçi direnişinin 810’uncu gününde akademisyenler arkalarını 553’üncü kez rektörlük binasına döndü

Boğaziçi Üniversitesi’nde direniş iki yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Bu hafta direnişin 116. haftası direnişin 810. günü.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de 12:15’te “#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” diyerek arkalarını 553’üncü kez rektörlük binasına döndü.

Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite”, “Kabul Etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” yazan dövizler ve üzerlerinde #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan Can Candan, Mohan Ravichandran ve Tolga Sütlü fotoğrafları taşıdı.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 548. nöbetlerinin ardından her haftanın son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını (Bülten 109) okudu.

“HOCALARIMIZIN ÇOK YAKINDA ARAMIZA DÖNECEĞİNE İNANIYORUZ”

Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Film Çalışmaları Programı öğretim görevlisi Can Candan’ın, kayyım yönetimince hakkında verilen disiplin cezasının iptali için açtığı davayı kazandığı müjdesi verilen açıklamada; “Candan hakkında bir sosyal medya paylaşımı bahane edilerek başlatılan disiplin soruşturması, hocamızın kayyım idaresi tarafından işine son verilmesine temel oluşturan akıl dışı gerekçelerden biriydi. Soruşturma, 2022 Nisan ayında, hocamızın Temmuz 2021’de ilk kez görevine son verilmesinden aylar sonra “kademe ilerlemesi durdurması” cezasıyla sonuçlandı. Karara karşı yapılan yasal itirazlara gayrimeşru yönetim tarafından herhangi bir yanıt verilmedi. Candan’ın söz konusu disiplin cezasına karşı açtığı dava sonucunda mahkeme hocamızı haklı buldu ve Şubat 2023’te, verilen cezanın iptaline oybirliğiyle karar verdi. Candan’ın geçen sene mahkeme kararı ile işe iadesinden sonra, Temmuz 2022’de ikinci kez görevden alınmasına karşı açtığı iptal davası ise halen devam ediyor. Hocamız hakkında verilen son olumlu kararın, haklılığından kuşku duymadığımız diğer tüm hukuki itirazlarımız ve dava süreçlerimiz için de bir emsal teşkil edeceğini umuyor, keyfî ve hukuksuz müdahalelerle kampüslerinden, öğrencilerinden koparılan hocalarımız Can Candan, Mohan Ravichandran ve Tolga Sütlü’nün çok yakında aramıza döneceğine inanıyoruz” denildi

“ÜNİVERSİTEMİZ KUŞATMA ALTINDA”

Kayyım yönetiminin gözle görünür bir telaşla katılımcı kurumsal mekanizmaları yıpratmaya, kurum hafızasını silmeye ve üniversite kaynaklarını akademik olmayan amaçları doğrultusunda kullanmaya devam ettiğine vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi; “Üniversitemiz kuşatma altında: Gayrimeşru yönetimin akademik ve idari kadrolaşma süreçlerini olanca hızıyla sürdürdüğünü gözlemliyoruz. Öğretim üyelerinin oluşturduğu çevrimiçi iletişim mecraları gerekçesiz şekilde kapatılıyor. Üniversitemize özveriyle hizmet vermeye devam eden emekli öğretim üyelerinin e-posta adresi uzantıları değiştiriliyor; hocalarımız kurumun çevrimiçi ortamında tecrit edilerek akademik camiadan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Sadece öğlen nöbetlerimize katıldıkları için 50 yıllık Boğaziçi mezunlarının okula girişi yasaklanıyor. Tahliye edilen araştırma merkezi mekanları kayyım yönetimine yakın personele lojman olarak sunuluyor. Pandemi sürecini zorluklarla atlatan birçok köklü kampüs işletmesinin sözleşmeleri yenilenmiyor, işletme mekanları en küçüğüne varıncaya kadar tahliye edilerek, bu mekanlar yönetime yakın işletmelere tahsis ediliyor.”

“Bu hafta da yıllardır önemli bir kamusal hizmet veren köpek barınma merkezinin cebrî müdahalelerle yerinden edildiğine, gönüllü çalışanlar ve öğrencilerin baskı ve kötü muameleye maruz kaldığına şahit olduk” denilen açıklamada; “Temel akademik değerlerimize, kurumsal bütünlüğümüze ve canlı ve kapsayıcı kampüs hayatımıza yapılan tüm bu yıkıcı müdahaleler hakkında gerekli hukuki sorgulamaların yapılacağını Naci İnci yönetimine bir kez daha hatırlatmak isteriz” denildi.

 AKADEMİSYENLER TALEPLERİNİ YİNELEDİ

Boğaziçili Akademisyenler açıklamanın sonunda taleplerini şöyle sıraladı;

• Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir.
• Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.
• Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.
• Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.
• İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.
• Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.
• Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
• Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz. (HABER MERKEZİ)

Boğaziçi kayyumunun, Can Candan hakkında verdiği disiplin cezası mahkemeden döndü