Hatay Vakıflı Köyü sakinleri: Bu topraklara sahip çıkalım

20 Şubat Hatay depreminde kilise ve evleri ağır hasar gören Ermeni köyü Vakıflı Köyü sakinleri ve özellikle kadınlar köyde hayatı yeniden kurmak, kültürü yaşatmak için canla başla mücadele ediyor.

28 Mart 2023 13:31
Paylaş

Gözde MEYDAN
Hatay

Türkiye’nin tek Ermeni Köyü olan Vakıflı Köyü yaşanan depremlerde çok hasar görmese de olumsuz etkilendi. 20 Şubat’ta yaşanan Hatay merkezli depremlerde kilise ve köydeki hanelerin neredeyse yarısı ağır hasar aldı. Geçimlik tarım işi yapan köylülerin bahçeleri de aynı şekilde hasarlı. Depremden sonra yaşlılar ve okula giden çocuklar geçici bir süreliğine köyden ayrılmış, şimdi geride kalanlar özellikle de kadınlar bu köyde hayatı yeniden kurmak için canla başla mücadele ediyor.

Köyün muhtarı Berç Kartun, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde köyde neredeyse hiç hasar olmadığını ama 20 Şubat’ta Hatay merkezli depremlerle birlikte tablonun değiştiğini anlatıyor: “Köyümüz 35 haneli ufak bir köy, ilk depremlerin ardından evlerden çıktık. Köyün girişindeki çay bahçesinde günlerce bekledik. 20 Şubat’ta yaşanan depremde ise tablo daha kötüydü, evlerin yarısı ağır hasar aldı. Türkiye’de gerçekten çok yardımsever insanlar var ve sağ olsunlar yardımlar aktı bu süreçte. Bundan sonra en büyük görev devlete düşüyor. Bir an önce evlerimize kavuşturulmayı bekliyoruz. Kırsal kesimi ve şehri ayırırlarsa belki bir senede köylerdeki hasarlar giderilebilir ama hâlâ şehir merkezinde dokunulmamış enkazlar var. O nedenle bir senede yetişmesi çok zor. Kolay bir şey değil” diye konuştu.

“KÖYÜMÜZÜ ESKİ HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ”

Depremden çocukların çok etkilendiğini ifade eden Kartun, “Çocuklu aileleri ve yaşlılarımızı Patrikhane’nin desteğiyle İstanbul’a gönderdik. Bu süreçte çocuklar çok korktu, okullarına orada devam edecekler. Köyde sıkıntılarımız büyük. Kilisemiz ve müzemizde hasar var. Tarihi taş evlerimizden yıkılanlar var. Vakıflı Köyünü eski haline getirtmek istiyoruz. Eski taş evlerimizi tekrardan kazanmak istiyoruz. Hepimizin beklentisi bu umuyoruz ki bu olur. Sadece Vakıflı ile bitmiyor, Antakya’nın o tarihi dokusunu korumak, eski haline döndürmek belki zor ama oraya yakışır hale getirmek gerekir. Hepimizin beklentisi bu. Samandağ olursa Vakıflı’da olur, Vakıflı olursa Musadağı’ da olur. Şimdi en büyük işi devlete kalmış umuyorum ki devletimizde yapıp bize kazandırır buraları” diyerek beklentilerini dile getirdi.

“AYAĞIM BAHÇEYE GİTMEK İSTEMİYOR”

Köylülerin geçim kaynağı olan narenciye bahçeleri de bu süreçte zarar görmüş, ailesine ait 3 hanenin yıkılmasından çok, narenciye bahçelerine üzüldüğünü ifade eden Muhtar Berç Kartun “Bahçelerimiz eski usül teraslı bahçelerdi. Şimdi taş taş üstüne kalmamış. Bugün onları toparlamaya kalksam 2 ev masrafı var. Ayağım bahçeye gitmek istemiyor, çok üzülüyorum. Köylünün ya tarlası ya bahçesi olacak. Biz de işyerimizi kaybettik aslında. Herkes yardımların yatmasını bekliyor. Bir geçiş döneminde bir harçlık, bu devirde 10 bin lira neye yetecek. Düzenli bir gelir olması daha önemli” diye konuştu.

Hatay Vakıflı köyünde bulunan kiliseden deprem sonrasında çekilmiş bir fotoğraf.

“DEPREM BİLE BİZİ YIKAMADI”

2021 yılında 5 kadının girişimiyle kurulan ve zamanla köydeki her haneden bir kadının katılımıyla büyüyen Vakıflı Köyü Kadın Kooperatifi Başkanı Kuhar Kartun ise depremden sonra ayakta kalabilmek için köydeki kadınların çabasını şu sözlerle anlatıyor: “Kooperatifimiz depremden önce her evden bir kadının katılımıyla kuruldu. Yöresel ürünler, reçeller, konserveleri evlerde imece usulüyle üretiyorduk. Deprem kötü bir süreçti ama bu süreci en az hasarla nasıl atlatabiliriz diye kafa yorduk. Üretim alanlarımızı kaybettik ama her şeye rağmen üretmeye de devam ettik. Deprem bile bizi yıkamadı. Bu süreçte kadın emeğini destekleyen, köyümüzün ayakta kalması için dayanışma gösteren çok insan oldu, ilgi çok iyi biz de taleplere yetişmeye çalışıyoruz”

“KESİNLİKLE AYAKTA DURACAĞIZ, BİTMEYECEK YOK OLMAYACAĞIZ”

Kartun bundan sonrası için en büyük beklentinin tarihi dokunun korunması olduğunu belirterek “Hatay Antakya özellikle çok kötü etkilendi. Tarihi dokularımız kültürel miraslarımız olumsuz etkilendi. ‘Yok oldu’ demeyeceğim; yok olmaması için sahip çıkacağız, şimdi daha da sıkı tutmak zorundayız. Hep var olan bir köydük. Dedelerden miras kalan tek köydü, bunu sürdürmek gelecek nesillerimize taşımak istiyoruz. Umarım en kısa sürede toparlanacağız. Kesinlikle ayakta duracağız, bitmeyecek yok olmayacağız. Göç olmasın bu topraklara sahip çıkalım diyorum.”dedi.

ÖNCEKİ HABER

Lice'de çocuğa işkenceyle suçlanan iki polis tekrar serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

AKP Sözcüsü Çelik'e göre Erdoğan'ın adaylığının önünde hiçbir engel yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa