Prof. Dr. Ebru Aktan Acar: Çocuklar yaşadıkları sıkıntıları oyunla, sanatla, müzikle dışavurmak istiyor
Prof. Dr. Ebru Aktan Acar, Maraş ve Adıyaman'da kurulan çadırkentlerde okul öncesi çocuklara yönelik yaptıkları çalışmalarını Evrensel'e anlattı.
Fotoğraf: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Cihan ÇELİK
İstanbul
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ÇABA Çok Amaçlı Erken Çocukluk Eğitimi Merkezi (ÇABAÇAM), ÇABA Derneği öncülüğünde depremden büyük zarar gören Maraş ve Adıyaman'da çocuklarla çalışma yürütüyor. Kurulan iki ayrı çadırkentte 3-6 yaş arasındaki okul öncesi dönem çocuklarına yönelik 3 ayrı çadırda ÇABAÇAM Eğitim Destek Birimi oluşturuldu. Çalışmalara katılan Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi aynı zamanda Dezavantajlı Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ebru Aktan Acar ile iki ilde yürüttükleri çalışmaları, çocukların durumunu ve ihtiyaçlarını konuştuk.
Acar, okul öncesi dönem çocuklarına yönelik iki çadırkentteki çalışmalarını şöyle anlattı: "Önce 7 kişilik ekiple Maraş'a gittik. Ekibin içerisinde PDR uzmanı bir arkadaşımız da yer alıyor. 10 haftalık 10'ar grupluk bir plan hazırladık haziranın başına kadar; Adıyaman'da iki, çadır Maraş'ta bir çadır olacak şekilde. Maraş'ta Dulkadiroğlu Belediyesinde 280 çadırın olduğu alanda bir çadırımız var. Ailelere mesaj gönderdik. 3-6 yaş arasında çocukları gruplara ayırdık. 4 tane grup oluşturduk. Saat 9 ve 5 arası yaklaşık 70 çocuk çadırımıza girip çıkıyor. Çadırkentlerde okul öncesi öğretmenlerimiz çocuklarla çalışırken, psikolog arkadaşlarımız da ebeveynler ve bakım sağlayanlarla eğitime başladı. 3 Mart'ta Adıyaman'a geçtik. Orada da 2 çadırımız var. 8 farklı grupta 100'e yakın çocuğumuz var. Her çadırda bir okul öncesi öğretmenimiz bir PDR ya da psikolog arkadaşımız var. 10'ar gün arayla alanda yer alıyor bu arkadaşlarımız. Çocuklar mutlu oldular, güldüler. En güzeli de oyun oynuyorlar içeride. Çok mutlu geliyor ve mutlu gidiyorlar. Serbest çember yapıyoruz kendilerini ifade ediyorlar, duygularını konuşuyoruz."
"OKULA EK OLARAK SOSYAL AKTİVİTELERE İHTİYAÇLARI VAR"
Doğal afetlerden etkilenen çocukların dezavantajlı gruplar olduğunu hatırlatan Acar, özellikle ergen dönemindeki çocukların çadırkentlerde faaliyetlerde bulunamadığını belirtti: "Ben özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde sıkıntı gördüm. Çok fazla genç var ve özellikle LGS ve sınavlara girecek öğrencilere yönelik çalışma yapılmasını istiyorlardı. Kitap eksiklikleri vardı. Gençlerin yapabileceği çok bir şey yok gibi buralarda. Bazı ilçelerde okullar açıldı, umarım en kısa zamanda tüm çocuklar okullarına kavuşurlar. Çünkü en iyi iyileştirme akranlarıyla olacaktır. Bunu pandemide de gördük bu afette de gördük. Okul öncesinden ziyade ilkokul ve daha sonraki kademeler için hızlıca okul sistemine geçiş yapılması gerekiyor. Okula ek olarak çocukların dahil olabilecekleri etkinliklere ihtiyaçları var. Bu sanat olabilir ya da futbol. Çadırda kalan çocukların sosyal aktivitilere çok ihtiyaçları var. Çocuklar vakit geçirmek istiyor, akranlarını görmek istiyorlar. Yaşadıkları sıkıntıları oyunla, sanatla, müzikle dışavurmak istiyorlar."
Çocukların büyük bir travma yaşadıklarını, yakınlarını kaybeden çocukların var olduğunu belirten Acar, "Derdimiz akademik sınav olmamalı" dedi.
"KOORDİNASYONSUZLUK VAR"
Sahadaki koordinasyonsuzluğun sürdüğünü ifade eden Acar, hangi ilde hangi çalışmaların sürdüğünün tek bir merkezde toplanması gerektiğinin altını çizdi. Öğretmen, psikolog ve PDR uzmanlarına ihtiyacın sürdüğünü belirten Acar, çadırların sağlıklı olmadığını, kalıcı ve sağlıklı mekanların hızla yaşama geçirilmesi gerektiğini ifade etti: "Koordinasyonsuzluğu ilk deprem olduğundan bu yana biliyoruz. Çok iyiniyetli çalışmalar da var. Herkes bir şeyler yapmak istiyor. Yardımlar destekler geliyor. Koordinasyonla doğru yerlere ulaştırılması gerekiyor. En baştan iyi baştan koordine olamadık. Kanayan yeri yara bandıyla kapadık ama esas bizim, çocuklarımızı okullarıyla kavuşturmamız gerek. Eğitimi önceliklendirmemiz lazım. Umarım en kısa zamanda çadırlardan daha sağlıklı daha insani koşullara geçiş yapılır; tek katlı, geniş bahçe içinde okullar yapılır ve çocuklar benzer sorunları bir daha yaşamazlar. Umarım, nitelikli eğitime, üstün yararlarını gözeten, özellikle çocuk haklarını ve esenliklerini destekleyen fırsat eşitliğinden faydalanarak tüm çocuklarımız okullarına kavuşur."
ÇABAÇAM NEDİR?
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ÇABA Çok Amaçlı Erken Çocukluk Egitimi Merkezi (ÇABAÇAM), ÇABA Dernegi desteğiyle Türkiyeli, geçici koruma altındaki ve sığınmacı çocuklarla çalışıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde 2006'da kurulan ÇABAÇAM, sivil toplum kuruluşu ÇABA Derneği ve yerelde de Kepez Belediyesi işbirliğiyle çalışma yürütüyor.
2015'de sığınmacı ve göçmen çocukların da projeye dahil edilmesiyle ÇABACAM temel olarak dezavantajlı ortamlarda büyüyen Türkiyeli ve sığınmacı çocuklara okul öncesi eğitim sunmaya çalışıyor.
Merkezin amacı eğitimden faydalanamayan, fırsat eşitsizliğinden yararlanamayan okul öncesi dönem çocuklarına ücretsiz olarak eğitim sunmak. Merkez, çocuğun bakımından sorumlu olan kişileri de çalışmanın parçası haline getirirken, farklı anabilim dallarındaki öğretmen adaylarının pratik sahayı deneyimlemesini de içeriyor.
Deprem bölgesinde her gün 09.00-17.00 saatleri arasında farklı yaş aralığındaki çocuklarla oyun, sanat, müzik, etkileşimli kitap okuma, orff-schulwerk vb. atölye etkinliklerinin gerçekleştiriliyor. Okul öncesi eğitimi öğretmenleri, psikolojik danışmanlar, psikologlar vb. alan uzmanlarından oluşan ekipler gönüllü olarak destek sağlıyorlar. Çocukların güvenliklerinin önceliğe alındığı eğitim destek birimlerinde atölye çalışmalarına ek olarak hem çocuklarla hem de aileleriyle ortak etkinlikler gerçekleştiriliyor.