İMES’te bir öğrenci birliği

Eren YÜCEBOY

İstanbul

Ümraniye İMES sanayi sitesinin içinde eğitime devam eden Süheyl Erboz Mesleki Eğitim Merkezinde deprem tartışmaları, öğrencilerin burada çalıştıkları atölye ve iş yerlerindeki sorunlarla birleşerek sürmeye devam ediyor. Depremden önce alınmayan önlemler, deprem yaşandıktan sonra özellikle ilk üç günkü müdahale yetersizliği, Kızılay’ın AHBAP’a çadır satması gibi noktalarda yoğunlukta olmakla birlikte devlet, süreç boyunca yaptığı veya yapmadığı birçok şey ile birlikte eleştirilmeye devam ediyor. Devlete yönelik eleştiriler sadece depremle de sınırlı kalmıyor. Bugüne kadar MESEM öğrencileri ile sohbet ettiğimiz her an bahsi açılan ücretini eksik alma, amirden azar işitme, usta öğretici belgesi olmayan yerlerde çalıştırılma, iş kazaları, patronların duyarsızlığı gibi konularda da devletin halkın yanında durmayan tavrı eleştiriliyor.

MESEM öğrencileri enkaz altında insanları ölüme terk eden devlet otoritesi ile sürdürülecek mücadelenin ve burada kendi çalışma koşullarının iyileştirilmesine dair sürdürülmesi gereken mücadelenin ortaklaşması gerektiği ihtiyacının farkında çünkü MESEM öğrencileri biliyor ki depremzedeleri kendi kaderine terk eden devlet ne ise, burada kendi kaderlerini patronların insafına terk eden devlet de aynı devlet.

Bugüne kadar süregelen ve depremle birlikte daha da derinleşen tartışmalarımızın sonucunda geçtiğimiz haftalarda Süheyl Erboz Mesleki Eğitim Merkezi öğrencileri kendi kalıcı birliklerinin ilk adımını atarak MESEM Öğrenci Birliği’ni (MÖB) inşa ettiler. Süheyl Erboz MESEM öğrencileri birliklerinin ilk adımını atarak MESEM Öğrenci Birliği’ni inşa ettiler, bu birliğin büyümesi, genişleyerek güçlenmesi noktasında kararlılar. Kurulan bu birliğin büyümesi ve eğer mücadele ederek haklarımızı kazanacağımızı söylüyorsak, bu mücadeleye daha fazla sayıda MESEM öğrencisinin katılması gerektiğinden yola çıkarak birliğin logosunu hep birlikte belirledik, ilk afişimizin üzerine birlikte kafa yorduk ve afişin yaygınlaşması için birliğin parçası olan her birimizin ortak katılımı ile hareket ettik.

DAHA ÇOK ARKADAŞIMIZLA YAN YANA GELECEĞİZ

Ortaya çıkan ve kararlılıkla yola koyulan bu motivasyon haline rağmen MESEM öğrencileri mücadele ederek neyi kazanıp neyi kazanamayacağımız konusunda da temkinli bir şekilde tartışmayı sürdürüyorlar. Bugün inşa edilen bu birlikle Türkiye’nin tamamındaki çıraklık sömürüsünü bugünden ortadan kaldırabilmemizin zor olduğu bilinse bile, bu yola bir defa çıkmış olmadan bunun asla mümkün olmayacağı da öğrenciler tarafından kabul ediliyor. Tam da bu noktada kazanmak üzere hedef haline getirdiğimiz ilk talep de kararlı olduğumuz takdirde hızlıca gerçekleştirebileceğimiz şekilde önümüzde duruyor. MESEM öğrencilerinin çalıştıkları iş yerlerinde ve bundan sonraki bütün bir meslek hayatlarında teknik çizim dersi kendileri için önemli bir noktada bulunmakta. Okula geldikleri günlerin kimi saatleri teknik çizim dersine ayrılmış olsa da kendileri açısından bu denli önem atfettikleri dersi, okul idaresi bilgisayar laboratuvarında işlemelerine müsaade etmiyor. Öğrencilerin kullanmaya hak sahibi oldukları bilgisayarlara erişimleri engelleniyor. Kurduğumuz MESEM Öğrenci Birliği’nin önüne koyduğu ilk iş de bu durumu tersine çevirmek üzere okul idaresini karar almaya zorlayacak şekilde hareket etmek.

Bunun için daha çok arkadaşımızla yan yana geleceğiz. Kurduğumuz bu birliğin amacının ne olduğunu daha fazla sayıda arkadaşımıza anlatacağız, birliğimizin bir parçası haline getireceğiz. Bu kararlılıkla mücadeleyi sürdürdüğümüz sürece bugün Süheyl Erboz Mesleki Eğitim Merkezi’nde giriştiğimiz bu yol, Türkiye’nin dört bir tarafındaki MESEM’lerin daha fazla sayıda öğrencisine ulaşarak onların da yolu haline gelecek. Her birimizin kendi bulunduğu yerde kendi yerel talepleri için sürdürdükleri mücadelenin yolları birbiriyle kesişip merkezileştiği düzeyde de çok daha fazlasını kazanabileceğiz.