KaosGL 2022 raporu yayınladı: Nefret söylemi devlet yöneticileri tarafından meşrulaştırılıyor
KaosGL 2022 LGBTİ+'ların İnsan Hakları raporunda LGBTİ'lere yönelik nefret söyleminin devlet yöneticileri tarafından meşrulaştırıldığı belirtilerek “Nefret suçları engellensin" çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel
KaosGL 2022 LGBTİ+'ların İnsan Hakları raporunda 2022 yılı boyunca siyasilerin LGBTİ'leri hedef aldığı, nefret söyleminin devlet yöneticileri tarafından meşrulaştırıldığı belirtilerek “Nefret suçları engellensin” çağrısı yapıldı
KaosGL 2022 LGBTİ+'ların İnsan Hakları raporu İnsan Hakları Derneği İstanbul şubesinde basın açıklaması ile sunuldu. Rapor, KaosGL Hukuk Koordinatörü Kerem Dikmen tarafından hazırlandı ve sunuldu. Raporda 2022 yılı boyunca gerçekleşen hak ihlalleri kişi sayısı üzerinden hesaplanırken rapor sonunda TBMM’ye, Cumhurbaşkanlığı’na, uluslararası paydaşlara, Avrupa Konseyi’ne ve Avrupa Birliği’ne öneriler yer aldı.
“DEVLET 2022 YILI BOYUNCA LGBTİ’LERİ HEDEF GÖSTERDİ”
Basın açıklaması 2022 yılı boyunca siyasilerin LGBTİ'leri hedef aldığı açıklamalarla başladı. Videonun içerisinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın LcWaikiki'ye sattığı ürünlerde gökkuşağı amblemini kaldırdığı için teşekkür etmesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Biz sizin gibi LGBT çocuğu değiliz", "LGBT derneklerine devasa bütçeler aktarıyorlar", "Neymiş? Cinsiyetsizleşecekmişiz, LGBT olacakmışız" gibi söylemlerine ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Evlatlarımızı topyekûn tehdit eden sapkınlar", “Güçlü ailede LGBT olmaz" ifadelerine yer verildi.
“KAMUSAL ALANDA VAR OLDUKÇA İHLALLER ARTIYOR”
Rapora göre, ihlaller yoğun olarak İstanbul, Ankara ve İzmir'de gerçekleşti. Hak ihlalleri listelendiğinde 2022 yılı boyunca 571 kişi gözaltına alındı, 557 kişi barışçıl eylemde polis müdahalesine, 225 kişi fiziksel şiddete, 91 kişi yargısal tacize, 22 kişi hakarete, 29 kişi idari para cezasına maruz kalırken 107 kişi ise diğer hak ihlalleriyle karşılaştı.
İnsan haklarının ihlali göz önüne alındığında 688 kişinin ifade özgürlüğü, 612 kişinin kişisel bütünlük hakkı (işkence ve kötü müdahale yoluyla), 571 kişinin kişi özgürlüğü hakkı, 37 kişinin çalışma hakkı, 24 kişinin itibarın korunması hakkı, 45 kişinin ise diğer hakları ihlal edildi.
Ay bazında yaşanan ihlaller listelendiğinde en çok hak ihlalinin 8 Mart sebebiyle mart ayında, Onur Haftası sebebiyle haziran ayında, Boğaziçi Direnişi süresince de 2021’in şubat ve mart aylarında gerçekleştiği görüldü. Raporu sunan Kerem Dikmen bu veriyi “LGBTİ+’lar kamusal alana çıktıkça devlet tarafından hak ihlalleri artıyor” şeklinde yorumladı.
“ÇALIŞMA VE BARINMADA DA AYRIMCILIK VAR”
Raporda LGBTİ’lerin barınma ve çalışma haklarında gerçekleşen hak ihlalleri “LGBTİ+’lar istihdama erişimde bariz bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır, işe alım süreçlerinde özellikle açık kimlikliler olmak üzere LGBTİ+’ların istihdamı, natrans heteroseksüel erkek ve kadınlara göre çok daha düşük bir orana tekabül etmektedir. Özel sektör ve kamu sektöründen toplanan bilgiler ışığında, yönetici seviyesinde LGBTİ+ görünürlüğünün sıfır seviyesinde olduğu anlaşılmaktadır. Barınma hakkı, özellikle evden çalışan seks işçileri bakımından başlıca ihlal konusu olmaya devam etti. Büyük kısmı yaşadığı yerde seks işçiliği yapmaktan başka olanağı olmayan trans seks işçilerine karşı fuhuş için yer temin etme gerekçesiyle yapılan polis operasyonlarını takiben verilen ev kapatma kararları, geçici barınma için yer tahsisi olmaması nedeniyle aynı zamanda barınma hakkının da sistematik olarak ihlaline yol açtı. Başta trans öğrenciler olmak üzere LGBTİ+ öğrencilerin yurtlara erişimi önündeki engeller, ihlallere sebep olmakta” ifadeleriyle yer aldı.
“DEVLET YÖNETİCİLERİ NEFRETİ MEŞRULAŞTIRIYOR”
Raporda 2018 ve sonrasının LGBTİ’lerin elde ettiği kazanımların yitirildiği ve ihlallerin arttığı; buna karşılık LGBTİ’lerin kadın hareketi ile birlikte toplumsal muhalefetin en güçlü kesimini teşkil ettiği bir dönem olduğuna yer verildi. LGBT’lere yönelik nefret söyleminin devlet yöneticileri tarafından meşrulaştırılmasına vurgu yapılarak, “Nefret söyleminin bizzat seçilmiş ve atanmış üst düzey devlet yöneticileri tarafından yayıldığı ülkede, medyada nefret söylemi de hız kesmeden devam etti. Nefret söylemi yayan medya organlarına vergilerle oluşan fonlardan aslan payını tahsis eden Basın İlan Kurumu ise 2022 yılını nefret söyleminin medyada kurumsallaşması için değerlendirdi. Basın Ahlak Esaslarını 2022 Mayısında güncelleyen Basın İlan Kurumu Genel Kurulu, din ve kutsal değerlere saygının altını kalınca çizerken, ‘Toplumun temeli olan aile yapısını bozmaya yönelik ve ailenin korunmasına aykırı yayın yapılamaz’ diyerek LGBTİ+ haklarını topluma karşı tehdit olarak gösteren egemen söylemini, yazılı bir kural haline getirdi” ifadelerine yer verildi.
“NEFRET SUÇLARI ENGELLENSİN”
Raporun sonunda TBMM’ye LGBTİ’leri katılımcı olarak alma ve LGBTİ’lere yönelik nefret suçlarını engelleyici yasal düzenlemeler yaparak bunları uygulaması yönünde, Cumhurbaşkanlığı’na ise “Nefret söylemi üretmekten vazgeçin, Cumhurbaşkanlığına bağlı bakan ve bürokratların nefret söylemi üretmesini yaptırıma bağlayan kurallar koyun”, “Kamu kurumlarına gönderilmiş LGBTİ+ dışlayıcı talimatları geri alın”, “Valilikler aracılığıyla fiilen yasaklanmış bulunan toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı önündeki engelleri kaldırın”, “Kolluk güçlerinin gökkuşağı bayrağı, trans bayrağı gibi LGBTİ+ var oluşunu sembolize eden ifade araçları üzerindeki fiili yasaklarını sonlandırın”, “Kolluk güçlerinden kaynaklanan işkence ve kötü muamele ile mücadele için eylem planı oluşturun” gibi öneriler yer aldı.
Yurtdışındaki kuruluşlara ise Türkiyeli yetkililerin nefret söylemlerinin kınanması ve Türkiye’deki LGBTİ ‘lere yönelik hak ihlallerini yakından takip etme tavsiyesi yapıldı. (HABER MERKEZİ)