Fransa’da emekçilerin kararlılığı sürüyor, sendikalar geri adım atmamalı
Fransa'da mezarda emekliliğe karşı grev ve protestolar sürerken 6 Nisan, yeni grev ve eylem günü ilan edildi. Hükümet, sendikaları müzakereye çağırdı. Halkın beklentisi geri adım atılmaması yönünde.
Fotoğraf: Kıvanç Demir/Evrensel
Kıvanç DEMİR
Strasbourg
Fransa salı günü, geçtiğimiz ocak ayından bu yana 10. kez yaygın grev ve yürüyüşlere sahne oldu. İşçi, emekçi, öğrenci sendikaları ve halkın geneli, mezarda emeklilik yasasının geri çekilmesindeki kararlılığını sürdürüyor. 2 aydır yüz binlerce emekçi ve öğrenci yılmadan meydanlarda, iş yerlerinde mücadeleye devam ediyor. Sendikalar ise 6 Nisan’ı 11. grev ve yürüyüş günü ilan etti.
Başkent Paris olmak üzere, Marseille, Toulouse, Lyon, Lille, Bordeaux, Nancy, Mulhouse ve Strasbourg gibi birçok şehirde “Emeklilik yasası ve polis şiddetine hayır”, “İnsanca yaşabilecek ücret ve çalışma koşulları”, “49.3’e hayır!”, “Otoritarizm mi, yoksa demokrasi mi?” ve “Macron istifa!” sloganları yankılanmaya devam ediyor. İşçiler, kadınlar ve gençliğin dinamizmi ise eylemlerdeki renkliliğin önemli özneleri. Genel İş Konfederasyonunun (CGT) açıklamasına göre, Paris’te 450 bin ve ülke genelinde ise 2 milyonun üzerinde insan eylemlere katıldı.
19 Ocak’tan beri sendikaların ortak organize ettiği yürüyüş ve grevler yüksek oranda başarılı ilerliyor. Başbakan Elisabeth Borne tarafından anayasanın 49. maddenin 3. fıkrasının kullanılarak Meclisin baypas edilmesinden bu yana, sendikal yürüyüşlerin ardından bazı gençlik kesimleri ve polis arasında çatışmalar yaşanıyor. 28 Mart Salı günü de yine çatışmalar yaşandı. Birçok şehirde onlarca insan gözaltına alındı. Halk, yaşanan olaylardan Macron ve İçişleri Bakanı Darmanin’ı sorumlu tutuyor.
SNCF GREVLERE DEVAM EDECEK
SNCF (Fransa Devlet Demiryolları) çalışanlarının, 7 Mart’tan beri devam ettikleri sürdürülebilir grevleri yüzde 20-30’luk bir iş durdurma etkisine sahip olsa da, en etkili süreçlerin hafta içi meslekler arası yapılan grev gününde hissedildiğine değiniliyor. SNCF yetkilileri, bugün yolcular için ulaşımın yüzde 80 oranında yeniden sağlanacağını açıkladı.
ÇÖP GREVİNE GEÇİCİ DURDURMA
CGT-FTDNEEA Atık ve Sanitasyon Sendikası ise Paris’te 6 Mart’tan itibaren 3 büyük çöp toplama merkezinde süren grevlerini geçici bir süre durdurduklarını açıkladı. İşçilerle yeniden görüşüp tekrar daha güçlü greve nasıl girebileceğinin konuşulacağı belirtildi. Sendika, “Mücadele bitmedi, Macron ve Borne bu reformu geri çekmeli ve masadaki müzakerelere yeniden dönmeliler” dedi.
RAFİNERİ İŞÇİLERİ "GREVE DEVAM" DEDİ
Total ve Exxonmobil rafineri işçilerinin grevleri ise devam ediyor. Emeklilik reformuna karşı son dönemlerde başlattıkları grevler, 23 bölgede etkili. Bazı benzin istasyonlarında sınırlı tüketime izin veriliyor. Geçtiğimiz hafta sonu çevik kuvvet polisleri, rafineri işçilerine sert müdahalede bulunmuştu. İşçiler, polisin müdahalesine ve Macron hükümetine öfkeli.
Grev hattındaki Total Energies’in Normandiya’daki rafinerisinde, Sosyal ve Ekonomik Komite (İş yeri komitesi) CGT Temsilcisi David Guillemard, 23 Mart gecesi polisin işçilere yönelik saldırısını ve gözaltıları kınadı.
Açıklamada, “Bizim bulunduğumuz rafineri, arabalara veya ambulans gibi acil sağlık sektöründe çalışan araçlara yönelik değil, tersine, uçakların uçabilmesi için gerekli yakıta yönelik. Polis baskısı, hükümet tarafından biz işçilere ve greve yönelik bir saldırıdır. Ayrıca polis zoruyla benzin depolamak için gelenlerin yanıldıkları bir şey vardı ki, biz depolama değil, üretim merkeziyiz. Rezervlerimiz çok kısıtlı. Havre şehrindeki limanda 300 bin metreküplük yakıt stoku varken, onlar bizden 40 binlik yakıt almaya geldiler. Bu bir bahaneydi. Çünkü rafineri grevine neşter vurmak istediler” denildi.
Rafinerilerde 18-19 Mart’tan bu yana düşük üretim yapılıyor. Total’de 30 Mart saat 13.00’e kadar grev sürecek. Port-Jerome-Sur-Seine şehrindeki Exxonmobil rafinerisinde ise grev bugün 14.00’e kadar devam etti.
GREVCİLERE MADDİ DESTEK KAMPANYASI
Uzun zamandır süren grev ve yürüyüşlere işçilerin katılımı ekonomik açıdan da kolay olmuyor. Kimi emekçiler yarım veya tüm gün greve çıkıyor. Bazı emekçiler ise izin günlerini kullanıyor. Grev ve eylemlerin devam etmesiyle emekçilerin gelirlerinde düşme oluyor.
Sendikalar, grevdeki işçilere katkı sunabilmek için maddi yardım kampanyasını ocak ayından beri sürdürüyordu. Gelinen aşamada 2,7 milyon avroluk yardım toplandığı belirtildi. Ayrıca iş yerlerinde greve giden emekçilere, grevlere ayırdıkları saatlere göre maddi destek sunulmaya devam ediliyor.
HÜKÜMETLE MÜZAKERE OLABİLİR
Bu arada Başbakan Elisabeth Borne, önümüzdeki hafta başında sendikalarla bir araya gelmek için çağrı yaptı.
Franceinfo medya kuruluşuna konuşan, CFDT (Demokratik Fransız İşçi Konfederasyonu) Genel Sekreteri Laurent Berger ise “Gideceğiz. Kendi aramızda konuştuk. Kolektif olarak gidip taleplerimizi iletmeliyiz” dedi.
Şu ana kadar diğer sendikaların ortak bir açıklaması ise olmadı.
SÜRESİZ GREV TALEBİ
Ülke genelindeki emekçilerin ağır yaşam koşullarına ve yoksulluğun artmasına bir de "emeklilik reformunun" eklenmesiyle tepki büyümüştü. Nadiren bir araya gelip ortak mücadele eden sendikaların son iki aydır gösterdikleri ortak tutum ise destek görüyor.
Emekçiler tarafından bu sürecin birçok sektörde genel greve ve sürekli bir eyleme dönüşmesi isteniyor. Ancak ülke genelindeki grevler halen hayatı uzun süreli durdurmuş değil.
Ekim-Kasım 2022’de mücadele kararı alan rafineri işçiler ile yakıt ve tehlikeli madde taşıyan şoförlerin süresiz grevi 2 hafta içinde Macron hükümetinin geri adım atmasına neden olmuştu ve "emeklilik reformuna" karşı mücadele edenler için de önemli bir örnek teşkil ediyor.
Tabandan genel grev çağrıları yapılsa da sendikalar, kamu ve özel sektör çalışanlarını halen istenilen düzeyde güçlü iş yeri grevlerine çekebilmiş değil. "Hükümetle yeniden müzakere" ve "çözüm" adı altında geri adım atılmasından emekçiler endişeli.
Özellikle, geçtiğimiz yıllarda hükümetlerle yaptıkları toplu sözleşme görüşmelerindeki reformist tavırlarıyla bağlantılı olarak CFDT ve CFTC sendikalarının, eylemlerin sönümlemesine yönelik hamleler yapabileceği yönünde medyada çokça görüş mevcut.
"Emeklilik reformunun" geri çekilmesi, emekçiler ve öğrencilerin ortak mücadelelerini daha ileri taşıyarak büyütmelerindeki kararlı duruşlarını sürdürmelerinden geçiyor.
