29 Mart 2023 18:59

14 yaşındaki çocuğa işkence suçunda iki polis serbest: Bu bir garabettir

Lice'de 14 yaşındaki çocuğa işkence suçunda iki polis serbest bırakıldı. Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mehmet Işık, "Bu bir garabettir" dedi.

14 yaşındaki çocuğa işkence suçunda iki polis serbest: Bu bir garabettir

Fotoğraf: MA

Dilan TEMİZ
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 21 Mart’ta 14 yaşındaki Y.D’nin işkenceye maruz bırakılmasına dair soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 5 polis, 26 Mart’ta savcılık tarafından “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “Kasten yaralama” suçlarından tutuklamaya sevk edilmişti. Lice Sulh Ceza Hakimliği, 3 polis hakkında “Kasten yaralama” suçlamasıyla tutuklama kararı vermişti. Diğer 2 polis ise serbest bırakılmıştı. Cumhuriyet Başsavcılığı ve müşteki vekillerin itirazı üzerine serbest bırakılan iki polis hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı verildi. Asliye Ceza Mahkemesinde tutuklamaya yönelik yakalama kararı verilen 2 polis, 28 mart günü Lice Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol uygulamasıyla tekrar serbest bırakıldı.

Polislerin tekrar serbest bırakılmasının ardından Diyarbakır Barosu bugün Ağır Ceza Mahkemesine itiraz dilekçesi verdi.

Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mehmet Işık, iki polisin serbest bırakılmasını hiçbir hukuka, vicdana, akla uygunluğu olmayan garabet niteliğinde bir karar olarak değerlendirdi. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven ise, işkencenin insanlık suçu olduğuna yaşanan olayın da işkence olduğuna değinerek, kolluk görevlilerinin bir an önce tutuklanması gerektiğini ifade etti.

“İŞKENCENİN BÜTÜN KOŞULLARI OLUŞMUŞTUR”

Mehmet Işık

Fotoğraf, Mehmet Işık'ın kişisel arşivi

Av. Mehmet Işık, polislerin ellerinde hiçbir hukuki karar veya savcılık emri yok iken yapılan bu muamelenin suç olduğuna işaret ederek, “Diyelim ki yetkin var CMK madde 21 (Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılan işlemler) dolayısıyla onu yakaladın da nasıl bırakırsın? Bir yakalama tutanağı, bir savcıya çıkarma, ifade tutanağı olmaz mı? 5 tane polisin kolluk gücünü kullanarak bir çocuğu hukuki bir sebep olmadan, onu zorla tutmak, darbetmek hürriyeti tahdittir. Hürriyeti tahditle birlikte işkencenin bütün şartları oluşmuştur. Bunun lamı cimi yoktur” dedi.

“POLİSLERİN TEKRAR SERBEST BIRAKILMASINA İTİRAZ ETTİK”

Polislerin tekrar serbest bırakılmasına, asliye ceza mahkemesinin kararına itiraz ettiklerini belirten Işık, “Dosya bizim itirazımız üzerine ağır cezaya gelecek. Bizim özellikle üzerinde durduğumuz bu işin basit yaralama değil bu işin işkencenin şartlarının oluştuğu bir hadise olduğunun özellikle altını çiziyorum” diye konuştu.

“BÖYLE BİR HUKUK SİSTEMİ YOK”

İki polisin serbest bırakılma gerekçelerinin büyük garabet olduğunu söyleyen Işık, gerekçelere şöyle değindi: “Her iki kişinin önde oturması sebebiyle, araçta da tek uzun namlulu silahın olmasıyla arkada oturan çocuğa vurmak hayatın olağan akışına aykırı’ olduğunu gerekçe olarak belirtmişler. Yani yanındaki polisler bir çocuğu dövecek ve sözde siz bu polisler çocuğu dövmediği için onu suçtan ayıracak, onların bu suçu işlemediğine dair kanaat getireceksiniz. Böyle bir hukuk sistemi yok.”

Araç içi kamera görüntülerinin gelmesi ve doktor raporlarıyla olayın tekrar doğrulanacağını ifade eden Işık, her 5 polisin de çocuk yaşta birisine işkence yapmak ve hürriyeti tahdit suçundan yargılanıp tutuklanmaları gerektiğini söyledi.

“MADDİ MANEVİ UNSURLARIYLA SUÇ İŞKENCEDİR”

Yakup Güven

Fotoğraf, Yakup Güven'in kişisel arşivi

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven ise kolluk görevlilerinin, çocuğu bir süre hürriyetinden yoksun kılarak alıkoymuş, vücudunun çeşitli bölgelerinde ciddi yaralanma izlerine sebep verecek ölçüde işkence uygulamış, öte yandan çocuğa ırkçı bir yönelimle psikolojik işkence yöntemleri uygulanmasının yalnızca Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama kararında olayın “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” ve “Kasten yaralama” şeklinde tanımlanması kesinlikle doğru bir tanımlama olmadığını belirtti.  Güven, “Zira suçun faili kolluk görevlisidir, suç ani değil süreklilik ve sistematiklik arz eden fiillerden oluşmuştur ve nihayet suça sebep fiil; insanlık onuruyla bağdaşmayan, mağdurun bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak niteliktedir. Dolayısıyla söz konusu olayda maddi ve manevi unsurlarıyla beraber suç, açıkça işkence suçudur” diye konuştu.

“CEZASIZLIK PRATİĞİ FAİLLERİ CESARETLENDİRİYOR”

İnsan Hakları Derneği olarak yıllardır, bölgede yürütülmekte olan cezasızlık pratiğine dikkat çektiklerine değinen Güven, cezasızlık sistemi ile özellikle son otuz, kırk yıldır Kürt yurttaşlara dönük kolluk şiddetinin sebep olduğu işkence ile yaşam hakkı ihlallerinin etkili bir biçimde soruşturulup kovuşturulmadığını vurguladı. Güven, “Bu politikaların faili olan kolluk görevlileri ile kamu personellerini cesaretlendirdiğine, adalete olan güveni yok ettiğine tanık oluyoruz.”

“FAİLLER TUTUKLANMALI, DELİLLERİN KARARTILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ”

Kamuoyunda oluşan tepki ve hak çevrelerinin ısrarı olmamış olsaydı belki de hiçbir kolluk görevlisinin gözaltına alınmayacağını ve tutuklanmayacağını söyleyen Güven, buna rağmen serbest bırakılan kolluk görevlilerinin de bir an önce tutuklanmaları ve delillerin karartılmasının önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Güven, işkence suçunun hem TCK’da hem Anayasa’da hem de Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi’nde kesin olarak yasaklanmış ve zaman aşımına uğramayan bir suç olduğuna vurgu yaparak, “Kanun’da işkence suçunun cezasına değinilirken üç yıl olarak belirtilen alt sınır, işkence suçunun mağdurunun çocuk olması durumunda sekiz yıl olduğundan bahsedilmiştir” dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Tutuklu Sendikacı Mehmet Türkmen cezaevinden işçilere seslendi: Bu koşullar fabrikalardaki kölelik koşullarından daha kötü değil

Antep’te patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı binlerce işçinin katıldığı grevlere öncülük ettiği için tutuklanan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen Evrensel’e konuştu: “Tutuklanmam patronların kurduğu kölelik düzenine itiraz etmeyin mesajıdır. Vereceğimiz yanıt bizleri köleliğe mahkum etmek isteyenlere inat, BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmektir.”

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et