31 Mart 2023 04:54

“Geride durmaya devam edersek bizim lehimize değişim olmaz”

Türk Metal’in genel kurulu 1-2 Nisan tarihlerinde Ankara’da yapılacak. Türk Metal üyesi işçiler, "Türk Metal’in genel kurulu olduğunu Twitter’dan öğrendik. Görmeseydik haberimiz olmayacaktı" diyor.

Ekran görüntüsü Ford Otosan tanıtım videosundan alınmıştır.

Paylaş

300 bine yakın üyesi bulunan Türk Metal’in genel kurulu 1-2 Nisan tarihlerinde Ankara’da yapılacak. Kendi gündemlerinde geçim, derde deva olmayan sözleşmeler, ek zam talebi, sendika içi demokrasi gibi konuların yer aldığını ifade eden Türk Metal üyesi metal işçileri, sendika yönetimini çoğu zaman patrondan yana tutum almakla eleştiriyor. Sendikanın işçilerin birliğini sağlayacak ve mücadele örgütleyecek bir konumda olmasını isteyen işçiler, “İşin başına geçmediğimiz durumda bu kongrelerde bizim lehimize bir değişim olmayacağını biliyoruz” diyor.

İşçilerin sendikayla arasındaki bağın zayıf olduğunu ifade eden bir Ford Otosan işçisi, bunun nedenlerine ilişkin şunları söylüyor: “Sendika sadece reklam yapan yöneticileri övmek, onlara çiçekler sunmak, sosyal medyada onların reklamını yapmak için var sanki. Bizim beklentimiz taleplerimizin duyulması, bizlere öncülük edip harekete geçirmesi. Ama sendikacılar kulaklarını tıkayıp yok saymayı tercih ediyorlar. Bugün demokratik bir işleyişi barındıran bir sendikamız olsun istiyoruz. Mesela Fransa’da emeklilik yaşına ilişkin eylemler var. Orada sendikalar işçileri harekete geçiriyor. Burada işçi eylem yapsa, sendikacı onu işten attırıyor. Kendisi de bazen göstermelik eylemlerle işçilerin gazını alıyor.”

"DAHA YENİ İŞTEN ATMALAR OLDU"

Ford Otosan’dan başka bir işçi de Türk Metal’deki mevcut anlayışı, “İşçisini işten attıran, atılsın diye insan kaynaklarına isim veren, kendisiyle tartışan, ters düşen kimseyi içinde barındırmayan bir durumda. Bizim fabrikamızda daha yeni ek zam eylemleri nedeniyle işçiler işten atıldı. Kime sorarsanız bunda sendikacıların rolü olduğunu söyleyecektir” diye anlatıyor. Sendikanın bu haliyle üyelerinin sorunlarından uzak bir noktada olduğunu dile getiren Ford işçisi, “Sendikada yöneticilik yapanlar gününü gün ediyor ama biz bir ekmek fazla alamıyoruz. Kürsülerden bağıra bağıra konuşuyorlar ama her sözleşme vasat halde kalıyor. Artık bu anlayıştan sıkıldık. Açıkçası kongreden de hiç kimsenin haberi dahi yok. Delege seçimleri bile güven vermiyor. Sayımlar kapalı kapılar ardında yapılıyor. Kongre bu tabloda yapılacak, başkan ve yöneticiler keza bu tabloda seçilecek” diyor.

"NİYE ŞEFFAF OLUNMUYOR?"

Türk Metal’in örgütlü olduğu Federal Mogul fabrikası bir süre önce sendikacıları eleştiren işçilerin işten atılmasıyla gündeme gelmişti. Görüştüğümüz bir Federal Mogul işçisi, genel kurulu bizden öğrendiğini söylüyor. Kendilerine bilgi verilmediğini dile getiren işçi, “Bu durum bana tuhaf geliyor. Yani niye şeffaf olunmuyor? Niye gizli tutuluyor? Bu sorulara yanıt verilmesi lazım” diyor.

Çelik Halat’tan bir işçi ise şunları söylüyor: “Bizim faydamıza kararlar çıkacağını zannetmiyorum. Sözleşmeyi erkene çekmeye uğraşıyorlardı. Bu ara yapılan ek zamla işçinin ağzına bir parmak bal çalındı. Bizim ihtiyacımız işçiye sahip çıkan, işçinin arkasında duran, işçiyi birleştiren ve mücadeleci bir anlayış.”

"DEMOKRASİ OLMALI"

Sözleşme süreçlerinden şikayet eden Gebze’deki Sarten işçisi, “Bu zamanlarda işçiyi görmeden, bilgi vermeden sözleşme yapıyorlar ve karşılığında alkış bekliyorlar. Ama biz memnun kalmıyoruz çünkü patrona yarayacak sözleşme yapıyorlar” diyor.

Zam, tam kapsamlı sağlık sigortası ve banka promosyonu taleplerinin sıcaklığını koruduğunu ifade eden işçi, şöyle devam ediyor: “Bu taleplerimiz için bir mücadele örgütlemiyorlar. Temsilcilik seçimleri de çok sembolik oluyor. Sendika yönetimine muhalif bir aday çıkınca, ertesi gün çıkışı veriliyor. Sendikacı gelip benimle diyalog kurmalı ama fikrimi soran yok. Ek zam sürecinde de tatmin olmadık. Her dönem daha az zam alıyoruz, ücretlerimiz daha da eriyor. Bunun değişmesi için önce kadroların değişmesi gerek ama buna da izin verilmiyor. İşveren devreye girip işten çıkarıyor işçiyi. Sendikada demokrasi olmalı. Ayrıca insanlar ‘Ben yapabilirim’ düşüncesinde de değil. Biri gelsin yapsın gözüyle bakıyor, böyle olunca da değişim olmuyor.”

"İŞÇİYİ SAVUNACAK BİR SENDİKA İSTİYORUZ"

Gebze’de bulunan Autoliv’de çalışan bir işçi de “Hep yarı yolda bırakıyorlar işçiyi. Fabrikamızda iş cinayetleri yaşadık, onda bile işçinin yanında olmadılar. Tepki gösteren işçileri susturmaya çalıştılar. İş cinayetleri sırasında bile zorla çalıştırıldık, sendika ne yaptı? Hiçbir şey” diyor.

Promosyon talep ettiklerini hatırlatan işçi şunları söylüyor: “Şimdi anlaştılar ama alacağımızı bilmiyoruz. Bu sistemin değişmesi gerekiyor. Sanki onların aidatını vermiyoruz, bir günümüzü onlara çalışmıyormuşuz gibi hep patronun yanında sendika. İyileştirme zammında da hayal kırıklığına uğradık. Önceden tepki göstermeyen işçiler de daha çok tepki göstermeye başladı. Artık yaşayamıyoruz, ramazan için bin liralık çek verdiler. Bu neyi karşılar? Burada herkes meslek hastalığı yaşıyor, kolunda kist, beli rahatsız, boynu ağrıyor. Rapor alan işten çıkarılıyor. Sendika neden hakkımızı savunmuyor? Niye girmiyor devreye? Temsilciler atanıyor. Hakkımızı arayan temsilci seçmiyorlar. Ben, beni, işçiyi savunacak bir sendika görmek istiyorum. Hepimiz aynı düşündeyiz ama şu anki şartlar belimizi büküyor, çalışmak zorundayız. Ama çalışmak zorunda olmamız onlara boyun eğeceğimiz anlamına gelmiyor.” (Kocaeli/EVRENSEL)


Sendika bizlere karşı değil, bizlerle mücadele etmeli

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

1-2 Nisan’da sendikamız Türk Metal’in genel kurulu olduğunu Twitter’dan öğrendik. Görmeseydik haberimiz olmayacaktı. Burada başkan seçilecek, yönetim kurulu seçilecek ama kimsenin haberi yok. Biz de biliyoruz yine Pevrul Kavlak başkan olur ama bunda neden bizim söz hakkımız yok, bunu sorgulamak zorundayız.

Her kongre bir yenilenme süreci. Bizim de bu yıl sözleşme görüşmelerimiz var. Bu yenilenme sürecinde artık işçinin de sesi duyulsun istiyoruz.

Öncelikle mevcut sendikal anlayışı ortaya koyarsak, benim aklıma sadece maço bir baba figürü geliyor. Çocukları çalıştırıp paralarını alan, sonra da hesap vermeyen, sürekli ben yaptım ben ettim tavrı içindeki bir babalar ordusu. Sürekli pohpohlanan bu tipleri her şube kongresinde bol bol görebiliriz.

Bizim beklentimiz; taleplerimizin duyulması, sendikamız öncülüğünde hareket edebilmek, sendikamızın sapsarı durumundan çıkması... Hem de bu büyüklüğü ve gücü düşünüldüğünde işçisi ile hareket ederse her şeyi alabilecek bir sendika. Bizim gerçekten mücadele eden, demokratikleşmiş, işçi demokrasisini ve temsilini sağlayan bir anlayışa ihtiyacımız var. İşçilerini işten attıran, kendisine karşı en ufak bir sesi susturmak için bizlere karşı mücadele eden bir sendikaya ihtiyacımız yok. Bizlere karşı değil, bizlerle beraber mücadele eden bir sendikaya ihtiyacımız var.

Örneğin; şube kongrelerinde vergi dilimine ait talepler, afişler, sloganlar vardı. Aylar oldu, hani nerede, göremiyoruz? Kağıt üzerinde her şey çok iyi, çok demokratik. Peki gerçekler öyle mi? Türk Metal’in işçinin tokadını yiyip kendine gelmeye ihtiyacı var. Bu düzen böyle gitmez, gitmemeli. İşçisinden bu kadar kopuk yaşayan sendikacılar nereden geldiğini tabii ki unutuyor, onlara bunu hatırlatmak içinde bizlerin bir araya gelmeye ihtiyacı var! Bizler bir araya geleceğiz. Kapıların ardında karar verdikleri her şeyde söz hakkımız olduğunu göstermek de bizim elimizde!

ÖNCEKİ HABER

Firari sanığın yakalanmadığı Vartinis Davası ertelendi

SONRAKİ HABER

Denizli'de tur midibüsü ile otomobil çarpıştı: 2 ölü, 24 yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa