Depremin ardından engelli vatandaşlar kendi hallerine bırakıldı
Engelli vatandaş Osman Filiz (53) depremden sonra herhangi bir devlet kurumundan yardım alamadı, engelli eşi ve çocuklarıyla beraber 8 kişi aynı evde yaşamak zorunda kaldı.
Elif TURGUT
Hatay
Depremlerin ardından depremzedeler kaderine terk edilmiş durumda. Özel ihtiyacı olan hastaları, yaşlıları, hamileleri ise devletin sorduğu yok. Hatay İskenderun’un tepe mahalleleri yokuşlu yolların ardında, bu tepe mahallelerden Gültepe’de kendisi gibi engelli eşi, çocukları ve torunları ile 8 kişi yaşayan 53 yaşındaki Osman Feriz’in omurilik rahatsızlığı sebebiyle yüzde 84 engelli raporu var. Koltuk değnekleri ile yürüyor ancak uzun mesafeleri engeli dolayısıyla yürüyemiyor. Feriz aynı zamanda kalp ve şeker hastası da. Eşi ise duvarlara tutunarak yürüyebiliyor. Bakımlarını ise kızları üstlenmiş. Feriz, Sağlık Bakanlığından kendilerini arayan, ihtiyaçlarını soran kimsenin olmadığını söyledi.
‘ENGELLİ MOTORUNA İHTİYACIM VAR’
Hastaneye ise 15 yıl önce kendi imkanlarıyla ikinci el olarak aldığı engelli motoru ile gidiyor, “Şu anda motorlar çok pahalı olduğundan dolayı yenisini almaya gücüm yetmiyor. Hastaneye özürlü motorumla gidiyorum ama eskidiğinden dolayı sıkıntı çekiyoruz. Burası tepe mahallesi, yokuşları çıkıp inerken çok sorun oluyor. Hanım da özürlü. Onu bu motorla hastaneye götürüp getirdiğimde sıkıntı çekiyorum çünkü eskimiş. Aldığım ilk 10 sene bana hiçbir sıkıntı yaratmamıştı. 15 yıl da uzun süre, yine iyi dayandı” diyor. Feriz, yeni bir engelli motoruna ihtiyacı olduğunu, uzun mesafeler yürüyemediğini, sırf çarşıya inip çıkabilmek için bile motor gerektiğini söylüyor.
‘BASTONLARLA KAÇANA KADAR DEPREM BİTİYOR’
Feriz ve ailesi şu an evlerinde kalıyorlar. Eve girip çıkmanın sağlıklı bir insan için kolay olduğunu ancak kendisi ve eşi için hele de deprem zamanında zor olduğunu şöyle anlatıyor: “Aslında sağlıklı bir insan için eve girip çıkmak zor değil ama hanım özürlü, ben özürlü, ben bu bastonlarla kaçayım derken deprem zaten bitiyor. Depremde torunum yanımdaydı, yan tarafta bazada oğlum yatıyordu. Deprem oldu, baktım durmuyor, çocuklara dedim ki ‘Ev üstümüze yıkılıyor’ Oğlumu kaldırdım, dedim ‘Kalk çocuğu al git’, büyük kızım da annesiyle öbür odadaydı. Ben kapının ağzına kadar vardım, deprem bitti.”