Zorlu'dan İYİ Partiye silahlı saldırı açıklaması: Siyaset tarihimize kara bir leke olarak geçti
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, İstanbul İl Başkanlığı binalarına yönelik saldırıyla ilgili gözaltına alınan şahsın serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
Ekran görüntüsü, İYİ Parti yayınından alınmıştır.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, 30 Mart akşamı partilerinin İstanbul İl Başkanlığına düzenlenen silahlı saldırıya dair açıklamalarda bulundu.
Binanın kurşunlandığını ifade eden Zorlu, "Bunun karşısında siyaset diliyle, siyaset iklimini, maalesef nefret söylemini bu noktalara getiren bir siyasi irade, Genel Başkanımızdan özür beklediğini ifade ediyor" dedi ve bunun üzücü olduğunu söyledi.
Zorlu, "Bu olay aslında sadece İYİ Partiye yapılmış bir saldırı değil. Karanlıkta kalmasıyla birlikte, geçmiş dönemlerde buna benzer olaylarla karşılaşmış büyük milletimizin, yakın gelecekte neyle karşı karşıya olduğunu da gösteren çok önemli bir ipucu olarak hepimizin karşısında duruyor" dedi.
Silahın ateşlendiği nokta ile partinin il binası önünde arasında istinat duvarı olduğuna dikkat çeken Zorlu, şunları söyledi:
"Yetkili makamların soruşturma neticesinde kamuoyuna açıkladıkları husus şudur: Burada bir hırsızlık vakası oluyor akşam saatlerinde. İnşaatta görevli bir kişi, bulundurma ruhsatlı tabancasıyla hırsızları kovalarken bizim binamıza iki kurşun isabet ediyor. Arada bir D-100 karayolu var. Bunun iki tarafında da istinat duvarı var. Nasıl oluyor da bu kovalamaca esnasında bu kişinin ateşlediği (mermi) 160 metre mesafeyi geçerek, zemin katta Genel Başkanımızın fotoğrafının çok yakınındaki bir nokta, buradan giriyor ve hızını alamayıp koltuğa saplanıyor. Bir de üçüncü kata bir kurşun isabet ettiği görülmekte.
Çürüyen sistemin adalet mekanizmasının, ülkemizdeki asayiş algısının, milletimizi bir arada tutabilecek güvenlik mekanizmasının ne noktaya geldiğini gösteren çok önemli bir işarettir bu. Bu olayın açığa çıkarılması noktasında bir çaba bekledik. Toplumsal bir infial de uyandı. Ama bir kovalamaca adı altında iddia üzerinden söz konusu şahıs mahkemeye çıkarılmadan serbest bırakıldı.
En azından, böyle bir infial uyanmışsa, TBMM'de bulunan bir partinin binası bu şekilde sorguya muhtaç biçimde kurşunlanmışsa, biz böyle bir iddianın olduğunun araştırılmasını talep ediyorsak, bu şahsı serbest bırakmamalı adalet mekanizması. Sonuna kadar gidilmeli. Ama alelacele verilen bir soruşturma ve karar…
Uzağa gitmeye gerek yok. Kısa bir süre önce başkentin göbeğinde gündüz vakti genç bir akademisyen (Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş) katledildi. Nerede bunun sorumluları, nerede bunun arka planı?
Bu partimize ve Genel Başkanımıza yönelik ilk saldırı girişimi değildir. Daha öncesinde de tehditler, 'Bunlar iyi günlerin' şeklinde ifadeler… Kendileri bir korku tüneline girmiş demektir. Bu tünelin ucunda 14 Mayıs var. Hesap verilme korkusu var.
Bu olayın takipçisiyiz. Avukatlarımız takiplerini yapıyorlar. Üzüntümüz odur ki burada bir can kaybı yaşanmış olsaydı bunun hesabını kim nasıl verecekti? Milletimizin vicdanını yaralayan bu olayın da kara bir leke olarak siyaset tarihimize geçtiği kanaatindeyim." (HABER MERKEZİ)