'Salınbaş ikinci Cerattepe olmasın!’
Artvin’in Ardanuç ilçesinde bulunan Salınbaş Tepesi’ne 602 hektarlık alanda maden ocağı kurulmak isteniyor. Yaşam alanı savunucuları 13 Nisan’da yapılacak halkın katılım toplantısı için çağrı yaptı.
Fotoğraf: Yusuf Okur/AA
Nazife YAŞAR
İstanbul
Artvin’e ait herhangi bir fotoğrafta görülen tepenin adı değildir Cerattepe, bir direnişin adıdır. Artvinlinin yaylalarına altın madenini sokmamak için 7’den 70’e verdiği mücadeledir. Elinde “madene hayır” kaşkolu ile 90 yaşındaki Erzade Yalçıntaş’tır. Biber gazı, TOMA, cop ve gözaltılara rağmen kırılamayan bir direniştir. Bütün bunlara rağmen eşsiz doğa güzelliğinin madenci şirket tarafından vahşice yok edilişidir. Peki doydu mu madenci şirket? Tabii ki hayır, şimdi de Artvin merkez ile Ardanuç ilçesi arasındaki yaylara göz dikti. Cerattape’de doymayan Cengiz, yanına Özaltın Holdingi aldı. Pontid Madencilik şirketi 2012’de yaklaşık 16 hektarlık bir alanda maden açmak için ÇED olumlu belgesi aldı. 14 Ocak 2021’de ise Cengiz Holding YK Başkanı Mehmet Cengiz’in ortağı Hayrettin Özaltın Pontid Madencilik hisselerini aldı.
Bölge halkının “ikinci Cerattepe” olarak adlandırdığı proje için şirket, 24 Şubat’ta ‘ÇED olumlu kararı’ için başvuru yapmış. Dosyada maden kapasitesinin 16 hektardan 602.22 hektara çıkarılmasına ek olarak, zenginleştirme tesisi ve atık depolama tesisi kurulması da var. 13 Nisan’da Ardanuç’un köylerinde halkı bilgilendirme toplantısı yapılacak.
602.22 hektarlık alanı kapsayan Salınbaş altın madeni projesi, 844 futbol sahasına denk gelen devasa bir proje. Adını Köseler köyündeki Salınbaş Tepesi’nden alıyor. Yaklaşık 22 yıl sürecek proje için bölgede 134 sondaj deliği açıldı. Açık ocak madencilik metodu ile maden çıkarılması planlanan ocakta dinamitli patlatma yöntemi kullanılacak. Saatte yüz ton cevher çıkarma işlemi yapılacak. Cevherin bir tonundan 2.17 gram altın, 11.29 gram gümüş elde edilecek olması akıllara “Bu kadarcık altın için doğanın talan edilmesine değer mi?” sorusunu getiriyor.
‘ARTVİNLİYE YAŞAM ALANI BIRAKILMAMIŞ’
Ardanuç’ta bulunan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Üyesi Hakan Tekin, projenin Cerattepe ile benzerliklerini şöyle anlatıyor: “Proje, Ardanuç’un Gümüşhane köyü ve Köseler köyünün beyni dediğimiz noktada yer alıyor. Cerattepe de Artvin’in beyni dediğimiz noktadadır. İkinci benzerlik ise cevher kapasitesi; 14 milyon ton. Salınbaş Altın Madeni projesinin hikayesi 2010 yılındaki maden kanunun değişikliğinden sonra yapılan arama ve sondaj çalışmalarına dayanıyor. 2012’de 16 hektarlık bir alan için Pontid Madencilik’e ‘ÇED olumlu’ kararları veriliyor. 2018 ile 2022 yılları arasında yaklaşık 22 ton cevher çıkarılmış. Şimdi bu alanın genişletilmesi, 602 hektara çıkması ve zenginleştirme tesisinin, atık depolama tesisinin eklenmesi için yeni bir süreç başlamış oldu. Yani 38 katlık artış var. 602 hektarlık alanın yaklaşık 510 hektarı orman alanı ve tarım alanı. Daha önce hazırlanan 1/100.000 ölçekli planlara uymayarak buraya maden sahası açıyorlar. Toplamda 6 bin hektarlık 2 farklı ruhsat alanı daha var. TEMA’nın rapora göre 525 parçaya bölünen Artvin’in yüzde 71’i maden ruhsatlı alan. Adeta halka yaşam alanı bırakılmamış durumda.”
‘BÖLGEYİ KALKINDIRACAK’ YALANI
Proje tanıtım dosyasında madenin bölgeyi istihdam üzerinden kalkındıracağı, altının satılmasıyla gelir elde edileceği yazılmış. Peki bu doğru mu? Tekin’e kulak verelim: “22 yıllık bir proje bu. İnşaat aşamasında 800 işçi çalıştırılacak. İşletme aşamasında 400 işçi çalıştırılacak. Arazinin hazırlanması 12 ay, inşaat aşaması da 18 ay yani 30 ay yapıyor. Yani 2 buçuk yıllık bir süre. Bu mu bölge kalkınma modeli. Geçici ve güvencesiz bir işçilik modeli. Bu köylerde yüzyıllardır yapılan tarım ve hayvancılık var. Değer mi bunları yok etmeye. Yani bunda hiçbir kamu yararı yoktur. Halk yararı da yoktur. Burada ne yazık ki kamuya sırtını dayamış özel şirketlerin kârı söz konusu.”
DOĞA VE İNSAN İÇİN YAŞAM MÜCADELESİNE DÖNÜŞTÜ
Madenin bölge halkına ve çevreye vereceği zararlara da değinen Çevre Mühendisi Tekin, “Cevherin siyanür solisyonuyla karıştırıldığı açık işletme madenciliği yürütülecek. Birleşmiş Milletlere göre son 30 yılda 70 maden barajı kazası yaşanmış. Çok uzağa gitmeye gerek yok, Erzincan İliç’i hatırlarsınız. Jandarma tutanaklarında 20 ton siyanürün çevreye yayıldığı bildirilmiş. Bölgenin eğimini ve yağış rejimini göz önünde bulundurduğumuzda sızma riskleri bulunuyor. Ayrıca sodyum siyanürün PH dengesi de çok önemli, çünkü düşük PH’lerde bozulur ve hidrojen siyanüre dönüşür. Hidrojen siyanür de son derece öldürücüdür. Sızıntılarla suya ve toprağa karışan ağır metaller ve siyanürün kansere sebebiyet vermesi muhtemel. Ayrıca toz, gürültü, titreşim gibi fiziksel etkiler olacak. Toprağın öğütülmesi esnasında açığa çıkacak olan tozların akciğer kanseri, koah verem gibi solunum sistemi rahatsızlıklarına sebep olma potansiyeli oldukça yüksek. Onun dışında patlatmalarla birlikte yer altı sularının çatlak sistemleri yer değiştirecektir. Bu zamanla suların azalması, toprak kaymasının artması ve yerleşim yerlerini tehdit etmesi demek. Köseler köyü proje alanına sadece 45 metre mesafede. Düşünebiliyor musunuz, hemen üstünüze pasa depolama alanı var. Cevher zenginleştirme tesisi var. Atık depolama sahası var, patlatmalar yapılıyor. 800 metre mesafede Çoruh Nehri var. Çoruh Nehri kenarı mikroklima iklimi görülen verimli topraklardır. Baraj yapılmadan önce burada incir, zeytin gibi Akdeniz bölgesi özelliği taşıyan meyveler üretiliyordu. En verimli topraklarımız baraj suları altında kaldı. Şimdi köyün kalan kısımlarının tamamı da maden sahasına çevrilmeye çalışıyor. Bu artık yaşam mücadelesine dönmüş durumda” dedi.
‘DİRENMEK HERKESİN HAKKI’
Cengiz Holdingin doğa talanına direnmenin sadece yöre halkına bırakılamayacağını belirten Hakan Tekin “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin söz hakkı vardır, çünkü projenin yüzde 90’ı kamu arazisi, hazine arazisinde gerçekleştirilecek. Pandemi yaşadık, ‘asrın felaketi’ dediğimiz deprem günlerini yaşadık. Üçüncü derece deprem bölgesi güvenli bir alan var, neden bu coğrafya korunmuyor, neden maden sahasına açılıyor?” diye sordu.
HALKIN KATILIM TOPLANTISINDA BULUŞALIM
Madene karşı bir dizi etkinlik planlayan çevre mühendisleri olarak sürecin takipçisi olacaklarını belirten Hakan Tekin “Kamu yararı için halkı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Salınbaş Çevre Platformu, Artvin Çevre Platformu ve Yeşil Artvin Derneği ile birlikte ortak hareket ediyoruz. 8 Nisan Cumartesi günü Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinde “Artvin’de ikinci Cerattepe” başlıklı bir panel düzenleyeceğiz. Ayrıca 13 Nisan’da Artvin’de halkın katılım toplantısında buluşacağız. Halkın katılımı toplantısında sesimize ses olmaya, gücümüze güç olmaya, bütün doğaseverleri, ekolojiye dair mücadele eden bütün dostlarımızı davet ediyorum.