Birbirimize kenetlenmekten başka şansımız yok
"İş yerindeki sohbetlerimiz genelde yapılan zamlar oluyor. Uzun süreli çalışma saatlerine mecbur kalıyoruz, bu koşullarda çalışmak bizleri hayatın içinden, sosyal yaşamdan koparıyor."
Fotoğraf: DHA
Tekstil işçisi Gülsen SEYHAN
Esenyurt
Merhaba. Ben uzun yıllardan beri tekstil işinde çalışan bir kadın işçiyim. İş yerindeki sohbetlerimiz genelde yapılan zamlar oluyor. Uzun süreli çalışma saatlerine mecbur kalıyoruz, bu koşullarda çalışmak bizleri hayatın içinden, sosyal yaşamdan koparıyor.
Biz burada yaşam mücadelesi verirken 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerle bir kez daha sarsıldık. ‘99 depremini yaşayan biri olarak oradaki kardeşlerimizin yaşadığı duyguları çok iyi anlıyorum. İş yerinde sabah servise bindiğim andan çıkış saatine kadar hep deprem konuşuyoruz. Bir arkadaşımız “takdiriilahi” diyor, birisi “Çok geç müdahale edildi” diyor. İnsanları göz göre göre soğuktan ölmeye terk ettiler. Askerler neden kullanılmadı mesela? Biz burada fabrikada hemen ihtiyaç malzemeleri bulup buluşturduk, cebimizden verdik, ortaklaşa bir dayanışma ortaya çıkardık. Ama depremde iktidar çok büyük sorumsuzluk yaptı.
Önceden Kızılaya halkın itimadı tamdı. Şimdi ise yardım göndermek için güvenilir bir yer arıyorlar. Sen koskoca devlet halkın gözünde güven kaybetmişsin. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen halk birbirine kenetlendi. Bir kez daha gördük ki halkın kendinden başka dostu yoktur.