Boğaziçi direnişinden İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerine destek

Boğaziçi Üniversitesi’nde direniş 27 ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Bu hafta direnişin 118. haftası; bugün direnişin 824. günü.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de 12:15’te “#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” diyerek arkalarını 563’üncü kez rektörlük binasına döndü.

Akademisyenler her Cuma günü olduğu gibi açıklama yaptı.

“USULSÜZ VE DAYATMACI UYGULAMALARA KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün, bu hafta kayyım dekan Murat Önder’in kişiye özel bir kadro ilanıyla bölümlerine profesör olarak atanmasını kınadığı hatırlatılan açıklamada; “Oy çoğunluğu Naci İnci yönetiminin ve onun dışarıdan devşirdiği kadroların elinde olan Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Kurulu, hatırlanacağı gibi geçtiğimiz Ağustos ayında Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü için Yönetim Bilimleri alanında bir profesör kadrosu talebinde bulunmuştu. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünün uzmanlık alanları ve ihtiyaçlarıyla hiçbir şekilde uyuşmayan bu kadro talebi, ilgili bölüm ve fakülte yönetim kurulunun onayı alınmadan kayyım yönetimi tarafından YÖK’e iletildi. Bu talebi takiben YÖK, kayyım dekan Önder’in özgeçmişiyle örtüşen ve kişiye özel olduğuna dair ciddi şüphe uyandıran bir kadro ilanı yayınladı. Önder’in bu pozisyona Üniversitesi Yönetim Kurulu kararıyla Şubat ayında atanmış olduğunu bizler ancak Mart ayı sonunda, basında çıkan haberler yoluyla öğrenebildik. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyeleri yaptıkları açıklamada söz konusu atama sürecinin hukuki ve idari açılardan abesliğine, fahiş bir usulsüzlük silsilesi içerdiğine dikkat çekiyor. Kayyım dekan Murat Önder, tamamen kendi kişisel profiline göre tanımlanmış bir kadroya atanabilmek için kendi üyesi olduğu Üniversite Yönetim Kurulu üzerinden karar aldırmış ve kayyım rektörlüğün onayıyla kendi kendini bu kadroya atamıştır. Bölüm ve fakülte iradesini hiçe sayan, akademik ve idari etikle alay edercesine yapılmış bu usulsüz ve dayatmacı uygulamalara karşı itirazlarımızı ilk günkü kararlılığımızla sürdürdüğümüzü, hukuki mücadelemizden vaz geçmeyeceğimizi Naci İnci yönetimine bir kez daha hatırlatmak isteriz” denildi.

“ÖZCAN VARDAR ÖDÜLÜNÜ BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİNE ADADI”

Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Film Çalışmaları Programı’nın yarı-zamanlı öğretim üyesi Özcan Vardar’ın, “Kurak Günler” filminde birlikte çalıştığı Eytan İpeker’le beraber Sinema Yazarları Derneği’nin “En İyi Kurgu” dalında verdiği ödüle layık görüldüğü ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Hocamız almış olduğu bu ödülü de iki yılı aşkın süredir özgür, özerk ve demokratik üniversite idealini savunan Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerine adadı. Gayrimeşru yönetim Eylül 2021’den beri, fakülte ve bölüm kararlarını yok sayarak Vardar’ın ders vermesine izin vermediği gibi hocamızın kampüslere girişini de engelliyor. Özcan Vardar hocamızı başarısından dolayı kutluyor, kampüsümüze dönerek öğrencilerine yeniden kavuşacağı günleri sabırsızlıkla bekliyoruz.”

“İTÜ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNİ SELAMLIYORUZ”

Bu hafta İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinin bölüm web sitelerinde ortak bir bildiri yayınlayarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin şehir ve bölge planlama alanındaki bilimsel birikimleri göz ardı ettiğine işaret ettiği hatırlatılan açıklamada; “Akademisyenler kararnamenin kamu kaynaklarını geri dönülmez zararlara uğratacak sonuçlar doğuracağını ve bölgede yeni afetler yaratma tehlikesi barındırdığını vurguladılar. Bilimsel sorumluluk gereği, insan, toplum ve doğa yararı gözetilerek yapılmış bu açıklamanın hemen ardından Mimarlık Fakültesi Dekanlığı aldığı idari bir kararla bölüm web sitesini erişime kapattı, duyurunun yayınlanmasıyla ilgili soruşturma başlattı ve Şehir ve Bölge Planlama bölüm başkanı Prof. Funda Yirmibeşoğlu’nu görevden aldı. İTÜ yönetiminin eleştirel düşünceye kapalı, yasakçı ve baskıcı müdahalelerini kınıyor, etik ve akademik ilkeler doğrultusunda meslek alanlarının doğrularını savunan Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerini selamlıyoruz.  Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak akademik özerklik ve bilimsel özgürlüğü savunan tüm bilim insanlarının yanındayız” dedi.

“ÜNİVERSİTEDEKİ GAYRİMEŞRU UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERMELİDİR”

Akademisyenler son olarak şu taleplerini yineledi;

• Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir.
• Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.
• Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.
• Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.
• İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.
• Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.
• Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
• Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz. (HABER MERKEZİ)