Ortadoğu uzmanı Gazeteci Faik Bulut: Netanyahu iktidarını sağlama almak için daha da gericileşiyor
Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarıyla gerilimi yükselten İsrail, Gazze Şeridi’ne ve Lübnan’a hava saldırıları düzenledi. Ortadoğu uzmanı Gazeteci Faik Bulut gelişmeleri Evrensel'e değerlendirdi.
Fotoğraf, Faik Bulut'un kişisel arşivinden alınmıştır.
Şerif KARATAŞ
İstanbul
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya yönelik şiddetli baskın ve gözaltılarla gerilimi yükselten İsrail, son olarak abluka altındaki Gazze Şeridi’ne ve Lübnan’a hava saldırıları düzenleyerek dünyanın gözlerini yeniden Filistin sorununa çevirdi.
Ortadoğu Uzmanı, Gazeteci Yazar Faik Bulut’la 5 Nisan’dan itibaren Filistin’de tırmanan gerilimi konuştuk.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun son hükümetini analiz eden Bulut, “Daha da gericileşti. Bütün diktatörler gibi o da kendi iktidar tekelini kurmak ve onu sağlama alabilmek için ne kadar ırkçı, fanatik, siyonist varsa; hatta Yahudi şeriatçısı diyebileceğimiz -İsrail ya da Yahudi Taliban’ı gibi düşünebilirsiniz- kesimlerle bir koalisyon kurdu ve bu koalisyona da büyük tavizler verdi” dedi. Bulut’a göre bu tavizler Netanyahu’nun kendi bekası için: "Koltukta kalabilmek için olmadık tavizlerde bulundu. Bu tavizleri verirken, koalisyon ortakları olan aşırı ırkçı, dinci de şeriatçı kesimler iyice bastırmaya başladı ve deyim yerindeyse yönetimi ele almak istiyorlar.”
Oluşan durumun sonuç olarak Netenyahu’nun amaçlarına uyduğunu belirten Bulut, hükümete giren yeni kesimlerin hedeflerini de şöyle yorumladı: "1967’de işgal edilmiş Filistin toprakları Oslo anlaşmalarıyla Filistin’e verilmiş gibi görülüyor ama İsrail sağı döne döne bu yerleri yeniden işgal etmek istiyor, hatta ediyor da. Filistinlileri oradan Ürdün’e sürmek istiyor. Ürdün de bu bakımdan çok rahatsız” ifadelerini kullandı.
"ÖLÜM TİMLERİ OLUŞTURULUYOR"
Son dönemde İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir’in “Nazi SS’lerine ya da Kara Gömlekliler”e benzeyen birimler kurmaya başladığına da dikkat çeken Bulut, "Bu özel birimler, çok fanatik ölüm timleri diyebileceğimiz şekilde Yahudi yerleşimcilerden oluşturuluyor. Tabandaki en radikallerden oluşturuluyor. Bunun ismi Milli Muhafızlar. Onlara bütçe de ayrılmış. Bunlar Ben Gvir’in inisiyatifinde. 1968’de İsrail’de kalmış Arap Filistinlileri sindirme ve yok etmek istiyorlar.”
ABD’NİN UYARILARI İSRAİL’İN MENFAATLERİNE UYGUN
Yahudiler için kutsal olan Pesah (Hamursuz) Bayramı nedeniyle fanatik dinci yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediklerini belirten Faik Bulut, buna karşı Filistinlerin de direndiğini ve bu durumun yeni olmadığını vurguladı. Gerilimin tırmanmasıyla İsrail polisinin baskın düzenlediğini hatırlatan Bulut’a göre, Avrupa Birliği başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinin ortaya çıkan tablodan rahatsız olduklarına dair açıklamaları “lafta bir rahatsızlık” düzeyinde.
ABD Başkanı Joe Biden’ın düzenlediği “Demokrasi Konferansına” iki devlet başkanını çağırmadığını, bunlardan birinin Cumhurbaşkanı Erdoğan diğerinin de İsrail Başbakanı Netanyahu olduğunu hatırlatan Bulut, Biden’ın Netanyahu’ya yaptığı uyarıyı İsrail’e karşı değil, İsrail’in menfaatleri için yaptığını söyledi.
FİLİSTİN DİRENİYOR
Bulut, her şeye rağmen Filistin’deki direnişçi kesimlerin mücadeleye devam ettiğini belirterek, "Filistin otoritesi tamamen teslim olmuş, elinden bir şey de gelmiyor. Bölge valisi gibi iş görüyor. Filistinliler ‘Aslan Yuvası’ adı altında yeni direniş örgütlerini kurdular. Filistinli örgütlerden bağımsız, bireysel direnişler yapıyorlar” dedi.
Bulut’a göre İsrail bir bölünme tehlikesi yaşıyor ve Netanyahu’nun yargı düzenlemesine karşı başlayan protestolar ordunun, istihbaratın ve emniyetin bir kısmının kaygı ve endişe duyduğuna işaret ediyor. Protestolara on binlerin katıldığını hatırlatan Bulut, “Hem hükümetin istifasını istiyorlar hem de hayat pahalılığı hem de yeni yargı reformu adı altında iktidarı tek elde alma ihtirasına karşı çok tepkililer” diye belirtti.
Bulut, İsrail istihbaratın özellikle yeni kurulan ‘ölüm timleri’ oluşumuna İsrail’in menfaatleri doğrultusunda itiraz ettiklerini ve zaman zaman emirlere uymadıklarını da belirtti.
"SERT" AÇIKLAMALAR İSRAİL’İN UMRUNDA DEĞİL
İsrail’in Körfez ülkeleri ve diğer Arap ülkeleriyle ‘Normalleşme’ sürecinin yavaşladığına da değinen Bulut, daha ileriden bir yansıma ise beklemiyor.
AKP iktidarının İsrail’e karşı yaptığı “sert” açıklamaları ise Bulut şöyle değerlendiriyor: "Arap ülkeleri, Arap Birliği de sert açıklama yapıyor. Türkiye’de hükümetin yaptığı açıklamada bundan öte bir şey yok. Bir tarafta İsrail ile ilişkilerini genişleteceksin, ilişkilerini iyileştireceksin, diğer tarafta ‘kınıyorum’ diyeceksin. İsrail aldırmıyor. İsrail, Birleşmiş Milletler kararına uymuyor, AKP’nin ya da Erdoğan’ın tepkisine mi kulak asacak? Hiç umurunda değil.”