07 Nisan 2023 18:23

Ekmek ve Gül, Malatya’da depremzede kadınlarla buluştu: Birlik olmalıyız

Malatya’da depremzede kadınlar “Kız Kardeşlik Köprüsü ile hayatı yeniden kuruyoruz” diyerek bir araya geldi. Kadınlar, sorunların artarak devam ettiğini anlattı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Malatya’da kadınlar “Kız Kardeşlik Köprüsü ile hayatı yeniden kuruyoruz” diyerek bir araya geldi. Kadın Dayanışma Merkezinde bir araya gelen kadınlar Ekmek ve Gül Editörü Elif Ekin Saltık ile iki aylık süreçte yaşadıkları sorunlarını konuşurken, tüm bu sorunlar karşısında neler yapabileceklerini tartıştı.

Çadırlarda, olanakların olduğu yerde konteynerlerde yaşayan kadınlar, geçen bu 2 aylık süreçte sorunların artarak devam ettiğini anlattı. “Depoya su geliyor biz almaya yetişemiyoruz, musluk suları akıyor ama çamur gibi, çadır koşulları hiç sağlıklı değil. Yağmur yağdığı zaman bütün su çadırların altında, çocuklarımızın ayakları sürekli su içinde kalıyor” diyen kadınlar, evlerdeki düzenin çadırda kurulmasının mümkün olmadığını dile getirdi.  

"DEVLET YANIMIZDA YOK, HALK VAR"

Cemal Gürsel Mahallesi’ndeki çadırkentte yaşayan kadınlardan biri ablasının çocuklarıyla birlikte 9 çocuk ve kendilerinin çadırda kaldığını, çadırda yaşamın çok zor olduğunu aktarıyor: "Hele yağışla birlikte daha da zorlanıyoruz, her taraf yağmur çamur, çocukların bir alanı yok, hep hastalar, benim üç çocuğum bronşit olmuş, çadırda da çok kalabalık kalıyoruz. İlk bir ay yemek dağıttılar sonrası yok, devlet ilk günden beri bizim yanımızda olmadı. Eşim tekstil işçisi, iki gündür çalışmaya başladı. Bir ev kirası 7-8 bin lira, 10 bin lira olursa ev tutma imkânımız da yok. Eşimin emeklisine bir yıl kaldı. Şimdi öyle ortadayız. Banyo yok tuvalet yok, abimin tek katlı hasarlı evine korka korka giriyoruz ihtiyaçlarımızı gidermek için. Bak şimdi yağmur yağıyor, rüzgâr esiyor bir o yana bir bu yana koşuyoruz, güya devlet var ama hani nerede yanımızda yok, yanımızda yine halk var, halk koşuyor.”

"YEMEK VERMEKLE, ÇADIR VERMEKLE İŞ BİTMİYOR"

Başka bir kadın giriyor söze, sohbetin başından beri çok öfkeli, pek çok şeyin eksik olduğunu anlatıyor: “Sular çamur gibi akıyor makine yok bir şey yok hâlâ çamaşır yıkama imkânımız yok, iç çamaşırı atlet çok büyük ihtiyaç. Ne bir sabun ne bir deterjan ne bir şampuan ne başka bir şey, hiçbir şey yok. Bu nasıl iş? Tamam sağ olsunlar, günde 3 sefer yemek geliyor, su geliyor ama bir sürü şey de yok, o yemeği de herkes alamıyor herkes ulaşamıyor, kimi aç kalıyor. Tek bir çadırla iş bitmiyor ki, bulaşık bezimiz yok, deterjanımız yok ayakkabımız yok bir çadır vermekle iş bitmiyor, biz ne almışsak kız kardeşlik köprüsü dayanışması ile ihtiyaçlarımızı bura üzerinden giderdik kimse bir şey vermedi bize.”

Bunların üzerine söze giren kadınlardan biri “T.C. numaralarımızı aldılar ama biz hiçbir şey görmedik. Ne ayakkabı geldi, ne kıyafet geldi, ne başka bir şey geldi” diyor. Diğeri devam ediyor: “Biz zaten dolmuşuz, gece gündüz düşünüyoruz, ağlıyoruz, ne yapacağımızı şaşırmışız. Ev gitti, eşyayı da topladık bir yere koyduk ama bir çoraba muhtacız. Biz böyle mi olacaktık ama olduk, insanları hor görmeyecekler, getirdikleri eşyaları çadırlara sırayla dağıtacaklar.”

"İŞÇİLER NE YAŞIYOR PATRONUN UMURUNDA DEĞİL"

Kadınlardan birinin kızı organize sanayide işçiymiş. Deprem sonrası Sakarya’da olan kızının yanına gittiklerini, Malatya’da sanayide çalışan kızını işten çağırında dönmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor: “Çadır kurdular çalıştığı yerin orada. Dün aradı diyor ki ‘Anne çadırlar su almış, yatakları nereye çekeceğimi bilmiyorum, şaştım, ne yapayım?​’ İşçiler, emekçiler patronların umurlarında değil ki, kıdemlilere konteynerler veriyorlar, diğerlerine de ‘Çadırınızı getirin şuraya kurun ne yapıyorsanız yapın’ diyorlar.”

"SEÇİM ZAMANI DEĞİL ŞİMDİ GELİP HALİMİZİ SORSUNLAR"

Öfke ile konuşan kadın devam ediyor: “Gelin birlik olalım. Şimdi seçimler de geliyor, biri gelmiş senin halini soruyor mu, senin derdini soruyor mu? Oy zamanı gelecekler, bize soracaklar, asıl o zaman değil şimdi gelsinler sorsunlar, şimdi görsünler halimizi. Hepimiz bir olmalıyız, birbirimize sadık olmalıyız. Siyasiler bizi ayrıştırmaya çalışıyor ama bizim aramızda ayrı gayrı olmamalı. Bak çadırlardayız kimse gelmedi, kaçı geldi? Bizim birbirimizden başka da kimsemiz yok, birlik olmaktan başka da yolumuz yok.” (EKMEK VE GÜL)

ÖNCEKİ HABER

Ortadoğu uzmanı Gazeteci Faik Bulut: Netanyahu iktidarını sağlama almak için daha da gericileşiyor

SONRAKİ HABER

DSP'nin "Erdoğan'ı destekleyeceğiz" açıklamasının ardından partiden istifalar başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa