Erdoğan sayesinde(!)
Genç sanatçı Mahir Akkoyun, halkın örgütsüzlüğünün örgütlendiği gündelik yaşamın en içine girerek hayat pahalılığı hakkında yaptığı tasarım stickerlarla başka bir yol çiziyor.
Hacettepe Üniversitesi Seramik Bölümü öğrencisi
Marketler, insanların enflasyonla ve hayat pahalılığıyla en çok yüzleştikleri, kadınların regli takvimi yanında ped indirimleri için takvim tutmayı öğrendiği, havaların ısınmasıyla arkadaşlarıyla çekirdek kola yapmak isteyen gençlerin dört işlem yeteneklerini geliştirdikleri, bir babanın çocuğuna istediği çikolatayı götürememenin hüznünü deneyimlediği, bir ebeveynin evdeki hesabı artık markette planlamayı öğrendiği mekanlar haline geldi. Bu mekanlarda geleceği yalnızca seçim sandığına sıkıştırılan erkeğinden kadınına, işçisinden öğrencisine tüm halkın, bir paket makarnanın daha ucuz olan başka bir markasıyla kıyaslama yaparken market raflarına yansıyan görüntüsünü izleyebilirsiniz. Genç sanatçı Mahir Akkoyun, halkın örgütsüzlüğünün örgütlendiği gündelik yaşamın en içine girerek enflasyon ve hayat pahalılığı hakkında tasarımlar yaparak başka bir yol çiziyor, bu tasarım stickerlar market raflarında ait oldukları ürünlerin üzerine yerleştiriliyor. Emekçi halkın gün boyu ürettiği ürünleri günün sonunda alamadığı marketlerde halkı siyasetle buluşturmayı hedefleyen tasarımcı ürünlerin üzerine yapıştırmak için Tayyip Erdoğan ve Bahçeli resmini kullandığı sticker tasarımlarına “Bu ürün bizim yüzümüzden pahalı, oy verirken aklında bulunsun” “Bu ürün size pahalı mı geldi, Erdoğan sayesinde, oy verirken aklında bulunsun” şeklinde yazılar eklemişti. Özellikle gençleri heyecanlandıran bu tasarımların ardından Mahir Akkoyun Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla vakit kaybedilmeden gözaltına alındı. Sosyal medyada tepki çeken bu olay en başta gençler tarafından Mahir Akkoyun’a halk desteğinin ön plana çıktığı paylaşımlarla doldu. Sosyal medya tepkileri ve basın açıklamalarıyla halkın tepkisini koyduğu olayın ardından tasarımcı serbest bırakıldı.
KENDİ SİYASETİMİZİ ÖRGÜTLEMEK ZORUNDAYIZ
Bu tutuklama gençlikle beraber tüm muhalif halk kesimlerinin sesini bastırmanın bir yoluydu. Bu yol iktidar başta olmak üzere burjuva muhalefetin dayattığı halkın siyasetini, sorunlarının çözümünü oy ile sınırlayan bir tutumun gerçek hayatta karşılık bulmayışının bir kanıtıydı. Öyle ki bu olay halkı kendi siyasetini üretmesinden ve örgütlenmesinden uzak tutmaya çalışan iktidar tutumu karşısında yine yalnızca halkın örgütlü tepkisi sayesinde tasarımcının serbest bırakılmasıyla çözülmüştü. “Seçimlerden sonra ne olacak? Hayal ettiğimiz koşullara erişebilecek miyiz?” sorularından “Bu seçimleri de yine AKP kazanırsa” kaygılarına kadar tüm gençliğin kafasını kurcalayan ortak soruların yanıtını almaya yarın değil, şimdiden başlayabiliriz ancak. Seçimlere gençlik olarak güçlü gitmek ancak taleplerimizi ne kadar güçlü ortaya koyup örgütlediğimizle ilgili. Yine yarın bir genç sanatçının tutuklanmasını önlemek de kendi siyasetimizi yapabilmemiz de bugünden ortaya koyduğumuz tepkiyle ilişkili.
