08 Nisan 2023 16:10

EMEP MYK Üyesi Gürsoy Turan: Sınıf politikası etrafında birleşmeliyiz

Çiğli'de işçi toplantısında konuşan EMEP MYK Üyesi Gürsoy Turan, bu yıl 1 Mayıs’ın ülke için kritik önem taşıyan 14 Mayıs’taki seçimlerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi (EMEP) Çiğli İlçe Örgütü, organize sanayi bölgesinde tekstil, metal, petrokimya ve farklı iş kollarında çalışan işçilerle 1 Mayıs ve seçim gündemli toplantıda bir araya geldi. EMEP ilçe binasında gerçekleştirilen toplantıya konuşmacı olarak EMEP MYK Üyesi Gürsoy Turan katılırken, EMEP’in Yeşil Sol Parti listelerinden milletvekili aday adayı olan sendikacılardan DERİTEKS Örgütlenme Uzmanı İsmail Doğan ve DİSK/Gıda-İş Ege Bölge Temsilcisi Ufuk’tan Öden de toplantıda bulundu.

Toplantıda ilk olarak konuşan EMEP MYK Üyesi Gürsoy Turan, bu yıl işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın ülke için kritik önem taşıyan 14 Mayıs’taki seçimlerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

“HALK EGEMENLİĞİ İÇİN BİRLEŞİK MÜCADELE ÖNEMLİ”

8 saatlik iş günü için işçilerin Amerika ve Avrupa’da direniş ve eylemlerle 1 Mayıs’ı kazandığını anlatan Turan, “İşçi sınıfı bugün de sahip olduğu hakları sermayeye karşı birleşik ve kararlı mücadelelerle kazanabilir. Sermayenin iktidarını tehdit eder boyutlara ulaşan ve işçi sınıfı iktidarını hedefleyen zor mücadelelerin kazandığını unutmamak gerek. Bugün de işçilerin kalıcı kazanımlar elde etmesinin yolu birleşik ve kararlı eylemlerin yanı sıra politik birliğini de oluşturarak politikaya müdahalesiyle olanaklıdır. Bunun için 1 Mayıs’a kitlesel katılım, seçimlerde baskıcı, gerici, faşist bir rejim inşa etme yolundaki tek adam düzenini yenilgiye uğratabilmenin, emek ve demokrasi mücadelesinin önünü açabilmek için önemlidir” diye konuştu.

SINIF AYRIMI VE MÜCADELESİ

Cumhuriyetin ikinci yüz yılında yapılacak seçimlerin kritik öneminden bahsedildiğini söyleyen Turan, “Cumhuriyet kurulurken ‘Türk milliyeti ayrımsız, imtiyazsız, sınıfsız bir millettir’ tanımlaması sınıf ayrımının ve sınıf mücadelesinin üstünü örtmek için yapılmıştır. Ancak kapitalizmde bu tespitin bilime, toplumsal gerçekliğe aykırı olduğu zaman içerisinde yaşanan sınıf mücadeleleriyle de gün yüzüne çıktı. Bugün ise sınıflar arası uçurumun büyüdüğü, çelişki ve çatışmaların keskinleştiği bir süreci birlikte yaşıyoruz. Krizin, depremin bütün faturası işçi ve emekçilere kesilirken, şirketlerin kâr ve büyüme oranları sürekli artıyor” dedi.

“DEVLET EGEMEN SINIFIN BASKI VE YÖNETİM AYGITIDIR”

Depremde 50 binin üstünde insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Turan, “Depremi felakete dönüştüren, insanlığı enkaz altında bırakanın sermayenin kâr ve rant hırsı olduğunu gördük. Devleti anonim şirket gibi yönetenler depremde çadır sattı. Muhalefetin ise siyasi iktidarı eleştirirken devleti ayrı tatma gayreti kapitalist düzenin devam etmesi içindir. Devlet sınıflardan bağımsız ve sınıflar üstü değildir. Devlet egemen sınıfın baskı ve yönetme aygıtıdır. Kapitalist devlet tamda depremde kâr için çadır satan, protesto ve hak alma eylemine saldıran, grev yasaklayan, işçi sınıfı ve halkı baskı altında tutmak için var olandır” ifadelerini kullandı.

“HAKLARIMIZ VE TALEPLERİMİZ İÇİN 1 MAYIS ALANLARINA GÜÇLÜ ÇIKMALIYIZ”

“1 Mayıs’ta insanca yaşanacak bir ücret için ek zam, temel tüketim mallarına ve hizmetlerine yapılan zamlarının geri alınması, kıdem tazminatı gibi kazanımların korunması, işsizlik fonunun işverenlere aktarılmasının önüne geçilmesi, sendikal hak ve özgürlükler önündeki engellerin kaldırılması, grev yasaklarına son verilmesi, eğitim, sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinin herkes için parasız, ulaşılabilir ve nitelikli olması, yaşadığımız evlerin tabuta dönüşmemesi için depreme dirençli kentler inşa edilmesi ve elbette ki tek adam diktatörlüğüne karşı demokrasi, siyasal hak ve özgürlük taleplerimiz için 1 Mayıs’ta alanlara güçlü çıkmalıyız” diyen Turan, ortak talepler etrafında çalışmaların şimdiden başlamasının önemli olduğunu söyledi.

14 Mayıs seçimlerine ilişkin EMEP’in tutumunu anlatan Turan şunları söyledi; “Tek adam rejimini yenilgiye uğratmak, işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin mücadelesi ve birliğini güçlendirerek iki kutuplu burjuva siyasetinde emekçileri seçeneksiz bırakmamak için Cumhur ve Millet ittifakına karşı üçüncü seçenek olarak Emek ve Özgürlük İttifakı oluşturuldu. Seçimlere işçi önderi sendikacı adaylarla Yeşil Sol Parti listesinden gireceğiz. Dün TPI’da Vansan’da, DYO boyada, Akar Tekstil’de, TÜPRAŞ’ta, Çiğli Belediyesinde ek zam talepleri için birleşen işçilerin sermaye partileri, sermaye adayları etrafında bölünmeden işçi adayları ve sınıf politikası etrafında birleşmesi önemlidir. Biz de parti olarak çıkardığımız adaylarla sınıfın politikasını her alana taşımak için çaba harcıyoruz.”

“DEĞİŞTİRECEK GÜÇ BİZ İŞÇİLERİN ÖRGÜTLENMESİNDE”

Daha sonra söz alan EMEP’in Yeşil Sol Parti’den ikinci bölge aday adayı DİSK/Gıda-İş Ege Bölge Temsilcisi Ufuktan Öden, İzmir’de yapılan İkinci Yüzyılın İktisat Kongresine dikkat çekerek, “Alınan kararlar bir yana, taleplerin elde ediliş biçimine dair yaklaşıma itirazımız var. İşçi ve emekçilerin yok sayılarak onların yerine düşünme ve ‘yaparsak biz yaparız’ mantığı vardı. Yani kongreye Millet İttifakının programı giydirilmişti. Bunu kabul edemeyiz, etmemeliyiz. Değiştirecek güç biz işçiler ve emekçilerin örgütlenmesine bağlıdır” dedi.

EMEP’in Yeşil Sol Parti’den ikinci bölge aday adayı DERİTESK Örgütlenme Uzmanı İsmail Doğan ise, “Görüştüğümüz işçi arkadaşların bir kısmında bu tek adam rejiminin değiştirilemeyeceği düşüncesi var. Fakat unutmamak gerekir ki bu ülkede yüzde ellilerin üzerinde oy alan başka partiler de oldu ve şimdi onlar tarihe karıştı. Özal içinde bir zamanlar böyle düşünüyordu insanlar ama şimdi ne onu ne de partisini hatırlayanlar var. Ve onları işçilerin, emekçilerin mücadelesi gönderdi. Bizler daha çok yan yana gelirsek ve örgütlenirsek bunlar da tarihe karışacak ve kimse hatırlamayacak” diye konuştu.

Toplantıya katılan işçiler de fabrikalardan gözlemlerini ve düşüncelerini aktardı. 1 Mayıs’a güçlü bir hazırlık yapmak için karar birliğine varılan toplantıda, 1 Mayıs’ın tarihçesinin de anlatılacağı bildiri hazırlayıp tüm organizeye dağıtmak ve 30 Nisan’da işçilerle 1 Mayıs pikniği yapma kararları çıktı. Ayrıca işçiler kendi adaylarını meclise göndermek için seçim çalışmalarında da görev alacak bir işçi seçim komitesi kurulması konusunda ortaklaştı. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Uluslararası basın meslek örgütleri: Gazeteci Puccio’nun arabasının kundaklanması soruşturulmalı

SONRAKİ HABER

Kadıköy Kent Suçları Takip Ağı: Söğütlüçeşme’de AVM istemiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa