12 Nisan 2023 09:29

Ford Otosan işçisi yazdı: Geçim ve kumar arasında

"O ay ekstra masrafları olduysa şans oyununa başvurmak kaçınılmaz oluyor. Her şeyde olduğu gibi şans oyunları da sınıfsal tabii."

Ford Otosan işçisi yazdı: Geçim ve kumar arasında

Ekran görüntüsü Ford Otosan tanıtım videosundan alınmıştır.

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Ford Otosan fabrikasında çalışan işçilerin büyük çoğunluğu genç, yaşlı, kadın, erkek, mezhep ve ırk fark etmeksizin şans oyunu oynuyor. Nedir peki bunun sebebi? Diğer fabrikalarda da durum böyle midir? İşçilerin bir kısmı zaman geçirmek, bir kısmı borçlarını biraz kapatabilmek, bir kısmı ise paranın değersizliği yüzünden şans oyunu oynuyor. Çünkü “100 liraya ne yapabilirim ki? Bari şans oyunlarına yatırayım, belki üç beş kuruş kazanırım” diye bir umut sitelere giriyor, bazen ufak rahatlamalar sağlayacak kazançları oluyor bazen hırs yapıp kaybettiğini de almak için daha da borç batağına giriyor. Kazanmaya özlem duyuyor çünkü. Bir şekilde yorulmadan parası olmasına ihtiyaç duyuyor. Çünkü fazla mesai yapmak bir yere kadar. Hele ki o ay ekstra masrafları olduysa şans oyununa başvurmak kaçınılmaz oluyor. Her şeyde olduğu gibi şans oyunları da sınıfsal tabii.

“Şans oyunları, ortaya para koyarak oynanan talih oyunudur. Birden fazla kişi arasında rekabete dayalı bir şekilde oynanabildiği gibi, bir kişi tarafından bir oyun makinesine karşı da oynanabilir. Bir oyunda şahsi maddi varlıklarını (genellikle para) risk etmeye kumar oynamak denir.” İşçiler kendi emekleri ile kazandıkları üç kuruşu bir umut şans oyunlarına yatırıp buradan bir medet umuyor çoğu zaman.

TİS MASALARINDA İŞÇİNİN EKMEĞİYLE OYNUYORLAR

Gelin olaya bir de farklı bir açıdan bakalım, işçiler sadece kendilerini zarara uğratabilecek kadar risk alabilirler. Peki ya sendika ağaları patronlar ne yaparlar? Bilinen anlamda şans oyunlarını oynamak için yurt dışına, özellikle Kıbrıs ve diğer ülkelere giderler mi mesela, merak ediyoruz. Risk almak zorunda olmadıklarını biliyoruz çünkü dayandıkları emeğini çaldıkları koca bir işçi sınıfı vardır arkalarında. Her ay boşalan ceplerini bir şekilde doldururlar.

Biraz daha resmin dışına çıkıp bakacak olursak, bunlar TİS masalarında işçinin emeği, alın teri, saat ücreti ile şans oyunu oynar gibi oynarlar, hem de hiç risk almadan. Güvenle oturdukları koltukları hiç sarsılmadan zar sallayıp sloth makinesi çevirir gibi gider gelir görüşürler ve kendilerini hiç ilgilendirmiyormuşçasına hareket ederek işçiyi açlıktan öldürmeyecek bir ücrete razı ederler. Sonra da zafer nidaları eşliğinde derler ki yapabileceğimizin en iyisini yaptık.

BEDELİNİ BİZ ÖDÜYORUZ

Peki milletvekilleri, diğer siyasetçiler, onlar da çok şans oyunu oynarlar. Mecliste işçiler aleyhine geçirilen her masada, üzerimize bindirilen her vergide, hesabı sorulmayan ve bizleri yok sayan her yasa tasarısı oylamasında, kendi maaşlarının zammı için hep birlikte hızlıca el kaldırdıkları her Meclis oylamasında bu oyunu oynarlar. Bedelini ise oyunu oynayanlar değil bizler ödüyoruz. Yaşamımız gittikçe zorlaşıyor. Hem de hiç olmadığımız masalar yüzünden.

Bizler şans oyunu oynamak zorunda olmadığımız, bu oyunların malzemesi olmadığımız bir dünya için bir araya gelmek zorundayız. Şans oyunlarından kazandığımız paralar bir başka işçinin bir umut oraya yatırıp kaybettiği para başka bir şey değil. Başka kimsenin cebinden bir şey çıkmıyor. Tıpkı fabrikada birbirimize rakip haline getirilmiş olmamız gibi. Kazanılan üç kuruş para için bizden çalınanı görmüyoruz. Bizlerin hakkını savunacak olan kurtarıcılar gelmeyecek, bunu yapacak olan biziz.

Evrensel'i Takip Et