12 Nisan 2023 07:13

Gençlerin seçimi

“Seçimden beklentim özgür bir Türkiye için adımlar atılması. Gençlik kendini rahatça ifade edebileceği, nitelikli bir eğitim sistemi, iş imkanları olan bir Türkiye görmek istiyor.”

Fotoğraf: pch.vector/freepik

Paylaş

Çukurova Üniversitesi

Büşra KAYA

 

Seçimlerin son düzlüğüne girdiğimiz bu süreçte Çukurova Üniversitesi öğrencileriyle seçim gündemini konuştuk. Seçmen listeleri için belirlenen ikamet değişikliği süresi, eğitimin online mı yüz yüze mi yapılacağı konusundaki belirsizlik, gençler nasıl bir gelecek istiyor, sandığa gidilmesinin önemi gibi konular öğrencilerin gündeminde. Bu konulara dair arkadaşlarımızın görüşlerini aldık.

Öğrencilerin başat sorunlarından olan online eğitim ile başlayalım… Bu konuda röportaj yaptığımız arkadaşlarımızın hepsi eğitim sistemindeki belirsizliğin ne kadar problemli olduğuna ve öğrencilerin birçoğunun seçmen kaydıyla ilgili problem yaşadığına vurgu yaptılar. Ziraat Mühendisliği öğrencisi Oğuzhan, şöyle ifade etti, “Eğitimin çevrimiçi mi yüz yüze mi olacağına dair net bir açıklama yapılmamasından dolayı kötü etkilendim. Derslerimizdeki başarımızı ve psikolojimizi etkiledi. Net bir şey söylemeleri gerekirdi.”

OY KULLANABİLECEK MİYİZ?

Röportaj veren gençlerin büyük çoğunluğu, online eğitim açıklamasıyla memleketlerine dönmüş öğrenciler ve afet bölgelerinden ayrılıp başka şehirlere yerleşmiş sayısız depremzede varken seçmen kaydının değişikliği için tanınan sürenin çok yetersiz olduğunu düşünüyor. Nitekim röportaj yaptığımız arkadaşlarımızdan kimisi de bu sürenin kasıtlı olarak kısa tutulduğunu düşünüyor. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden Zehra: “İkamet değişiklik süresini oldukça yetersiz buluyorum. İktidarın bunu öğrencilerin sandığa gidememesi için planladığını düşünüyorum. Gençlerin iktidarın aleyhinde oy kullanacaklarından emin oldukları için ellerinden geldikçe onların önünü kesmeye çalışıyorlar. Bunu oy kullanma hakkımızın göz göre göre elimizden alınması olarak görüyorum. Bu hepimiz için dönüm noktası niteliğinde bir seçim ve böyle basit numaralarla gençleri yıldıramazlar. Herkesin bu konuda hassasiyet göstermesini umut ediyorum.”

Peki sizce gençler oy kullanacak mı sorusuna cevaplar genelde “Evet, kullanırlar” şeklinde, nitekim kimi öğrencilerin ekonomik sebeplerden oy kullanmaya gidemeyeceği de düşünülüyor. Radyo, Sinema ve Televizyon öğrencisi Büşra, “Seçmen kaydı başka ilde olan insanlar tabi ki zorlanacaktır çünkü şehir değişikliği, yol masrafı, konaklama gibi sorunlara neden olur. Öğrenci bütçesiyle gençlerin şehir değişikliği gibi olanakları sınırlanacaktır. Ben seçim günü ikametimin olduğu ile nasıl gideceğimi bilmiyorum. Hala okulların durumu ve yurtların açılacağı belirsizken birde seçim günü ne yapacağımı kestiremiyorum lakin koşullar ne kadar zor olursa olsun sandığa gidilmelidir çünkü ülkemizdeki demokrasi sistemini korumak, daha refah ve huzur dolu bir Türkiye için oy kullanmak zorundayız.” Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi İbrahim ise kendisi ikametinin bulunduğu şehre dönüp oy kullanmak istediğini ancak bunun ekonomik bir yük olduğunu şöyle anlatıyor, “Seçmen kaydım memleketimde görünüyor ama ben şu anda üniversite eğitimim sebebiyle memleketimde kalamıyorum. 14 Mayıs seçimlerinde gidip oyumu kullanmak istiyorum ama yol masrafları bir öğrencinin belini bükecek şekilde, bu ekonomik anlamda her öğrenciyi zorluyor ama bilinçli her öğrenci ne olursa olsun oyunu kullanmak isteyecektir. Sandığa gitmeme gibi bir lüksün olduğunu düşünmüyorum.”

GENÇLER NEDEN MEMNUN DEĞİL?

“Eğitimin yeterli olmaması, işsizlik sorunu, öğrencilerin mezun olduktan sonra sıkıntılar yaşamalarına sebep oluyor. Bu yüzden gençler maalesef kendi mesleklerinden çok başka işlerde ya da farklı bir dalda çalışıyor. Kiralar, elektrik faturaları gibi zorunlu harcamalar da gençleri zor durumda bırakıyor. Seçimden sonra gençler için iş olanakları yaratma olanağı olabilir. Tabii her şey, hemen düzelmez ama en azından ufak adımlar ile gençlerin durumu iyileştirilebileceğini düşünüyorum. Şu anki hükümetin değişmesi, gençlerin kaygılarını ve geleceklerini de değiştirir diye düşünüyorum.”

Zehra, yaptığımız röportajın devamında çok önemli bir noktaya parmak basmıştı, “Sandığa gitmemek bu düzenin sürmesinden rahatsız olmamak demektir. Sandığa gitmemek özellikle kadın ve LGBTI+ bireylerin hayatlarını tehlikeye atmaktır.” Gençler insanca bir yaşam istiyor demek yeridir belki de. Melisa’ysa “Seçimden beklentim ise daha özgür bir Türkiye için adımlar atılması. Gençlik, kendini rahatça ifade edebileceği, nitelikli bir eğitim sistemi olan, geniş iş imkanları bulunan bir Türkiye görmek istiyor” diyor.

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerine giderken Çukurova Üniversitesi öğrencileri ile seçim gündemini değerlendirdik. Arkadaşlarımız öğrencilerin taleplerinin dikkate alınmadığını belirttiler. Sandığa gitmenin önemine dikkat çektiler. Deprem süreci, üniversitelerin online olması derken şimdi de seçim sürecini tartıştığımız bu süreçte öğrencilerin geri plana atıldığını apaçık görüyoruz. Bu belirsizlikler öğrencileri kafa karışıklığına sürüklerken oy kullanırkenki motivasyonlarını da düşürüyor. Biliyoruz ki bu karar, Öğrencilerin sandığa gitme oranını düşürmeye yönelik siyasi bir karardır. Seçim günü mecburen memleketlerine dönmesi gereken öğrenciler bu konuda kolaylık sağlanması taleplerini diretiyor.  Erdoğan iktidarının gitmesi gerektiğini ancak iktidar alternatifi olan millet ittifakının öğrencilerin taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu biliyoruz.  Gençlerin emekçiler ve demokrasi güçleri ile bir dayanışma örgütlemesi gerekmektedir. Gençler her alanda taleplerini ön plana çıkarmalı ve siyasileri, gençlerin taleplerini dikkate almaya zorlamalıdır. Seçmenler duygularını bir kenara bırakarak gerçekten bir şeyleri değiştirebilecek, nitelikli insanlara oy vermelidir.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan sayesinde (!)

SONRAKİ HABER

Deprem bölgesinden veliler: Çocuklarımız daha fazla eğitimden geri kalmamalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa