11 Nisan 2023 18:16
/
Güncelleme: 17:18

Hibrit eğitim demek belirsizlik demek

Hala online derslere devam eden hocalarımıza “Neden hala hibrit eğitime geçmediniz?” sorusunu sorduğumuzda altyapılarının olmadığını söylüyorlar.

Hibrit eğitim demek belirsizlik demek

Fotoğraf: Pixabay

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesinden öğrenciler

YÖK tarafından 3 Nisan’da hibrit ve yüz yüze eğitime geçileceği kararı duyuruldu. Kararın ardından biz öğrenciler, birçok şehirden üniversitelerimize gidebilmek için okuduğumuz şehirlere doğru hareket ettik. Her ne kadar bu karar, biz üniversite gençleri için olumlu ve dayanışma ile ördüğümüz mücadelemizin bir sonucu olsa da beraberinde artılar kadar eksileri de getirdi bize. Online eğitime geçileceği kararı verildikten sonra güncellenen bu karar, birçok kesimden ve özellikle öğrencilerden büyük tepki topladı. İlk başta deprem faciasının kader(!) planı çerçevesinde olduğu iddiası karşımıza çıkarken hemen ardından tek adam yönetimi tarafından üniversitelerde olası tepki ve protestoları engelleyebilmek adına online eğitim başlatıldı ve KYK’ler kapatıldı. Üniversite öğrencileri olarak bizler, bu karara karşı tepki, protesto ve sosyal medya araçları ile hakkımız olan yüz yüze eğitim için çabaladık. Bunun sonucunda 2 ay gibi bir süre sonrasında hibrit ve yüz yüze eğitime geçileceği kararı verildi. Bu kararın bir rastlantı veya tek adam iktidarının “hadi üniversiteleri açalım” gibi bir anda ortaya çıkan bir söylemi olmadığını, tam aksine planlı ve bizim çabalarımız sonucu zorunlu bir değişikliğin olduğu gün gibi ortada.

Başta da dediğimiz gibi bu karar artıları olduğu kadar eksileri de fazlasıyla barındırıyor. Yani tepkilerimizin bir sonucu olarak alınmış olsa da sınırlılıkları olan ve bizim taleplerimizi tam anlamıyla karşılayan bir karar değil. Gelin, bu eksikliklere ve olumsuzluklara hep beraber göz atalım.

Öncelikli olarak ele almamız gereken konu, herkesin gündeminde olan seçim. Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden olacak olan 2023 seçimleri yaklaşırken üniversite öğrencilerinin çoğu, okudukları şehirlerde oy kullanabilmek için deprem öncesinde yerleşim yeri adresini okudukları şehirdeki yurtlara veya evlere aldırmıştı. Ama deprem faciasının göz göre göre gelmesi ve tek adam iktidarının rant, hırs ve para uğruna herhangi bir müdahalede bulunmaması sonucu gelen afet Türkiye’deki çoğu kişi için kötü sonuçlar doğurdu. Online eğitime geçilmesi ile üniversite öğrencileri tekrardan yerleşim yerlerini yaşadıkları şehirlere almak zorunda kaldılar. Üniversite öğrencileri olarak bunun böyle süreceğini düşünürken her ne hikmet ise adres değişikliği bildiriminin bittiği zamanda üniversitelerin tekrardan açılması sonucu ikamet adresi konusunda tekrardan bir mağduriyet yaşadık. Okullarına giden çoğu üniversite öğrencisinin yaşadığı ekonomik zorluklardan dolayı seçim günü yaşadıkları yerlere dönme imkanlarının olmaması, tek adam iktidarının planlarını açıkça ortaya koymaktadır. Ama sadece seçim odaklı bir konu değil bu.

HİBRİT EĞİTİM İÇİN ALTYAPI YOK!

Bütün bunların dışında bu karar sonrası öğrenciler olarak yaşadığımız mağduriyetleri şöyle sıralayabiliriz: Normal koşullarda KYK’lerin kötü olması yetmiyormuş gibi nöbetçi yurtlarda kalan arkadaşlarımıza hibrit ve yüz yüze eğitim kararı verildikten sonra kaldıkları yurtlardan sabahın erken saatlerinde çıkmalarının zorunlu olduğunun söylenmesi, KYK’lerin insani şartlara uymaması ve 6 kişinin aynı odada bir arada yaşamak zorunda bırakılması.

KYK yurtlarına geri döndüğümüzdeyse karşılaştığımız manzara pek de iç açıcı olmadı. Online eğitim kararının ardından yurtlarda olmayan biz öğrencilerin eşyalarının güvenli bir şekilde saklanıp muhafaza edildiği söylenirken, bunun tam aksi ve kendilerine yakışan durumu ortaya koyarak eşyalarımızı ve araç gereçlerimizin uygun olmayan koşullarda, her öğrencinin eşyasının birbirine karıştığı karmaşık yığınlar şeklinde ortaya atılması ile karşılaştık. Hatta kendilerince önemsiz olarak görülen eşyalarımızın ve kitaplarımızın çöplere atıldığını bizzat onlar tarafından öğrendik. Öğrenciler telaş ve mağduriyet içinde üniversitelerin senatolarından gelecek kararı beklemek zorunda kaldı. Bazı üniversitelerin bu karara dair herhangi bir adımı dahi olmamasıyla ve sürecin gecikmesiyle beraber üniversitelerine dönmek için kararı bekleyen öğrencilerinin birçoğu için olumsuzluklar artmış oldu. Kararın üniversitelerin inisiyatifine bırakılması da ekstra düzensizliklere sebep oldu. Hala online olarak eğitime devam eden biz öğrenciler derslerde hocalarımıza “Neden hala hibrit eğitime geçmediniz?​” sorusunu sorduğumuzda hem derslere yüz yüze gelen öğrencilerin hem de online olarak derslere katılanların dahil edilebildiği bir sisteme girebilecek bir alt yapılarının olmadığını söylüyorlar. Hocalarımızın derslerde sorduklarımıza tam bir cevap verememeleri biz öğrencileri belirsizlikler içinde bırakıyor. Hibrit eğitime geçilmesine rağmen hocaların “Yeterli altyapı yok, yapamam” gibi söylemleri, okudukları şehirlere gelmek için fırsat kollayan arkadaşlarımızı belirsizliklere sürüklüyor. Bu gibi belirsizliklerden dolayı birçok arkadaşımız “Eğer böyle giderse biz anca bayramdan sonra kampüslerimize gelebiliriz” diyor. Yüz yüze ve hibrit eğitim bizim kazanılmış hakkımız olmasına rağmen hala buna dair alt yapıların ve girişimlerin yeterli seviyelere gelmemesi, getirilmemesi veya üniversitelerin keyfi inisiyatiflerine bırakılması, bazı bölüm öğretmenlerinin bilerek bu yolu tercih etmemeleri vb. sayabileceğimiz birtakım etmenler biz üniversite öğrencilerini arafta bırakıyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et