“De Trop”: Hayatın Tekrar Üretilmesinin Mücadelesi
Bütün çabamız hâkim ideolojilerin toplumsal tüm alanlardan dışladığı, yaşamın bugünkü biçimine karşı mücadele hikayelerinin tekrar toplumsal alanlara kazandırılmasıdır.
Fotoğraf: Evrensel
Şahin MANSUROĞLU
ODTÜ
De Trop dergi, hayatın içinde kendini ifade etme şansı bulamayanların bir araya gelerek görünür olmasını hedefliyor. Kültürel pratiklerimizi ve yaşam biçimimizi tümden işgal etmiş olan, normalliği salık veren ama üretim araçlarına sahip sınıflardan başka kimseye normal yaşama fırsatı vermeyen hâkim ideoloji karşısında, ezilen kimliklerin mücadelesi ile kolektif bilincin emek çatısı altında bir arada olmasını sağlamak amacıyla yayın hayatına başlıyor. Bütün çabamız hâkim ideolojilerin toplumsal tüm alanlardan dışladığı, yaşamın bugünkü biçimine karşı mücadele hikayelerinin tekrar toplumsal alanlara kazandırılmasıdır. De Trop dergi, bazen metropollerin dış çeperlerine itilmiş, bazen metropolün içinde kaybolmuş, yaşadığı kırsal kesimdeki hayatı kimseyi ilgilendirmeyen, tarihin başından beri varmış gibi lanse edilen başarı kurallarını yerine getiremeyen veyahut getirmek istememiş insanların gözünden, hayatın tekrar üretimini amaçlar. En sade haliyle De Trop dergi, insanın kendiliğiyle özdeşleştirilen üretimin tekelleşmesini engellemenin mücadelesini verir, hayatın her alanında ezilen grupların kendi öz örgütlenmeleriyle fikirsel üretime dahil olmasını amaçlar. Her iki ayda bir sayı olarak çıkacak olan De Trop dergi hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda varlığını devam ettirmeyi amaçlıyor. Biz ODTÜ’den ve YTÜ’den iki öğrenci olarak bu dergiyi kurmuş olsak da amaçlarını göz önünde bulundurursak dergi bizimle üreten, üretmek isteyen herkesin dergisidir diyebiliriz. Tüm yazarlarımız, arkadaşlarımız istedikleri ölçüde derginin tüm süreçlerine dahil olabilirler, çünkü biz üretimin kolektifliğine inanıyoruz ve bu süreci kendimizle sınırlandırmayı doğru bulmuyoruz. Gençliğin kürsüsü olan Genç Hayat dergisinin okurlarına da De Trop olarak selamımızı iletir, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin yarattığı yıkımdaki toplum hafızasını diri tutmak amacıyla ilk sayımızı “Deprem” sayısı olarak bu ay çıkaracağımızı da siz okurlara duyurmak isteriz.
