Sincanlı gençlerin seçim gündemi
İktidarın kalesi Sincan’da liseliler seçimlerden ne bekliyor, nasıl tartışmalar sürüyor diye sorduk, neler duyduk? Sohbetin tamamı burada.
fotoğraf:pexels
Halil Onur ALTAY
Sincan /Ankara
Seçimlere sayılı günler kala Ankara’da iktidarın kalesi olarak bilinen Sincan’da da liseli gençlerin gündemini seçim oluşturuyor. Biz de gençlerin neler düşündüğünü konuşmak üzere Osmanlı Mahallesi’nde yürüyüş gerçekleştirirken karşımıza çıkan liseli gençlerle sohbet ediyoruz. Önceki seçimlerin aksine bu seçimde Sincan’da Erdoğan’a karşı bir tepkinin olduğunu söylemek mümkün olsa da bu seçimlerde de Erdoğan’ı destekleyecek gençlerle karşılaşıyoruz. Sincan’daki liseli gençler arasında Muharrem İnce’yi destekleme eğilimi ağır basıyor. Gençlerin hemen hemen hepsinin ağzından “arabada gaz pedal” lafını danslar ve gülümsemeler eşliğinde duyuyoruz.
Meslek lisesi öğrencilerinden oluşan bir grubun sohbetine tanık oluyoruz. Seçimlerden konu açılsa da gençlerin dillerinden ilk dökülen cümleler geçim sıkıntısı. “Maaşın yarısını kiraya vermek, dışarı çıkıp bir kahve içememek yaşamak değil.” ifadelerini kullanan gençler yaşam koşullarının zorlaşmasından yakınıyorlar. Grubun içinden bir genç Almanya’daki kuzenlerinin birkaç gün çalışmayla alabildiği şeylerin Türkiye’de aylarca çalışılsa bile alınamadığını söylüyor. Genel olarak ne Kılıçdaroğlu’nun ne de Erdoğan’ın kendilerini ikna edemediğini söylerlerken İnce’nin projelerinin inandırıcı geldiğini belirtiyor. İnce’nin kazanma ihtimalini nasıl değerlendirdiklerini sorduğumuzda ise içlerinden biri “Hepimiz 18 yaşından küçüğüz, biz oy veremediğimiz için kazanamayabilir.” diyor ve ekliyor, “İnce depremden önce deprem olacağını söyledi, şimdi de su krizi ile ilgili projeleri var. Onu dinlemeleri gerek.” Mevcut iktidarın politikalarını konuştuğumuzda ise içlerinden biri küçük yaşına rağmen birkaç kez hakaretten dolayı kendisine dava açıldığını, artık bunu yaşamak istemediğini ve bir şeylerin değişmesini istediğini söylüyor.
Başka bir grup meslek liseli genç ise kendi aralarında hararetli bir tartışma yürütüyorlar. İçlerinden Erdoğan’ı desteklediğini belirten genç 6’lı masanın ülkeyi parçalayıp satacağını düşündüğünü söylerken İnce eğiliminin yüksek olmasını “sosyal medyanın bir etkisi” olarak değerlendiriyor. Grubun içinde İnce’yi destekleyen geçlerden biri BaBaLa TV’deki yayını izledikten sonra desteklemeye başladığını, diğeri ise 2018’deki seçimlerden beri desteklediğini belirtiyor.
Erdoğan’ı desteklediğini belirten başka bir meslek liseli genç ise bundan sonra hiçbir şeyin düzeleceğini düşünmediğini, mevcut durumu Erdoğan’ın da değiştireceğine inanmadığını ama başkasının gelmesindense onun tekrar seçilmesinin daha istikrarlı olacağını ifade ediyor.
SEÇİMLER BİZİM İÇİN BİR ÇÖZÜM DEĞİL
Yürüyüş yolumuza Ertuğrulgazi Mahallesi’nde devam ediyoruz. Parklardan birinde otururken denk geldiğimiz ve açık lisede okuduğunu belirten bir genç, seçimlerde oy kullanabildiğini ve İnce’ye oy vereceğini ifade ediyor. Kılıçdaroğlu ve 6’lı masanın da Erdoğan’ın da bir çözüm olmayacağını düşünüyor, iki tarafın da gençlere somut bir şey vadetmediğini söylüyor. Uzun zamandır bu iki seçenek arasında bırakıldığımızı, İnce’nin üçüncü bir seçenek olduğunu, HDP gibi bir partinin de mecliste olmasının demokratik açıdan önemli olduğunu belirtiyor. Gençlerin kendi talepleri etrafında bir araya gelmesinin esas çözüm olduğuna işaret ettiğimizde ise kendisinin de böyle düşündüğünü ama bunun kolay olmadığını, ses çıkaran, mücadele eden gençlerin sayıca artıp, kalabalıklaşması gerektiğini düşünüyor.
KAHRAMANLAR VE ÖCÜLER
Son arkadaşımızın da belirttiği üzere gençler her seçimde olduğu gibi belirli isim tartışmalarının içerisine sıkıştırılıyor. Bu bağlamda Sincan’da öne çıkan isim bugün açısından Muharrem İnce olsa da gençlerin çoğu seçimlerin sorunlardan kurtulmak için bir çözüm getireceğine inanmıyor. Bizlerin özlem duyduğu gelecek o ya da bu ismin projelerinde değil, tek adam iktidarının karşısında kendi bir araya gelişimizle mümkün olacak. Liselerde bilimsel bir eğitim, stajlarımızda sömürünün son bulması, arkadaşlarımızla parkta otururken alacağımız kolanın hesabını yapmamak istiyorsak bugünden harekete geçmeliyiz. Bu hareketimizi seçim dönemlerine sıkıştırmamalı, sonrasında da sürdürmeliyiz. Gençler olarak ne kadar bir araya gelirsek o kadar çok kazanım elde edebiliriz. Bizler bir araya gelmeli, taleplerimiz etrafında birleşmeli ve kendi istediğimiz geleceği kendi ellerimizle inşa etmeliyiz.