Hibrit eğitim taleplerimizi karşıladı mı?
Hibrit eğitimi kabul ettirdik, ancak milyonlarca öğrenci için yüz yüze eğitime dönmenin koşulları henüz oluşturulmamıştır.
Fotoğraf: Pixabay
Bilgesu KİPER
Ankara
Lisans, ön lisans, yüksek lisans, doktora düzeylerinde 8 milyondan fazla üniversite öğrencisini etkileyen uzaktan eğitim kararı, geniş gençlik kesimleri tarafından öfkeyle karşılanmıştı. Uzaktan eğitim süreci boyunca, yüz yüze eğitim talebi etrafında bir araya gelen, basın açıklamaları, imza kampanyaları, toplantılar, forumlar düzenleyen pek çok üniversite öğrencisi ve öğretim üyesi oldu. Türkiye’nin her tarafından 487 üniversite bileşeninin bir araya geldiği ‘Yüz yüze eğitimin koşulları sağlansın!’ imza kampanyası, her hafta gündeme giren sosyal medya kampanyaları, üniversitelerdeki mezun derneklerinin, öğretim elemanları derneklerinin dahil olduğu veya örgütlediği sosyal medya kampanyaları, üniversite öğrencilerinin basın açıklamaları, okulun imkanlarının öğrencilere açılması yönünde gerçekleştirilen eylem veya buluşmalar yüz yüze eğitim talebinin ne kadar geniş kesimleri kapsadığının da göstergeleri oldu. YÖK ise talebin geniş kesimler tarafından sahiplenilmesi ve tepkiler karşısında geçtiğimiz haftalarda, üniversitelerde eğitimin hibrit devam ettirilmesi kararını duyurdu.
HİBRİT ADI ALTINDA ZORUNLU ONLİNE EĞİTİM
Yüz yüze eğitim, devam şartı aranmaksızın, pek çok üniversitede de isteyenin online devam edebileceği şekilde yeniden başladı. Ancak hala birçok öğrenci eğitime ulaşamıyor. Bu karar, üniversiteye gelebilecek durumu olmayan depremzede öğrencilerin uzaktan eğitim almak zorunda kalmasına neden oluyor. Eğer öğrenci uzaktan eğitimin gerektirdiği barınma koşulları, teknik ekipman imkanlarına sahip değilse, isteyene yüz yüze eğitim kararı, zorunlu olarak okulu dondurmakla sonuçlanıyor.
Üstelik birçok okulda birçok ders, altyapının yetersiz olması nedeniyle fiili olarak online devam ettiriliyor. Eğitim hakkının sağlanması, “İsteyen herkes yüz yüze eğitime başlayabilir” demekle gerçekleşemez. YÖK, üniversitelerde eğitimin devam edip etmeyeceğine dair kararları gerçeklikten kopuk nedenler üzerinden bir alıp bir kaldırmaktadır ancak milyonlarca öğrenci için yüz yüze eğitimin başlamasının koşulları henüz oluşturulmamıştır!
Geçtiğimiz bir aylık süreçte eğitime ilişkin belirsizlikler, öğrencilerin ekonomik kaygıları ile de birleşmiş, aile evlerine dönüşlerin veya işe girmenin de çözüm yolu olarak görüldüğü bir tablo yaratmıştı. Yüz yüze eğitim açıklaması sonrasında barınma sorunu ve hayat pahalılığı gibi nedenler öğrencilerin önemli bir kısmının da kampüslere dönüş yapamamasına neden oldu. Yüz yüze eğitime geçişe engel olan bir diğer nokta ise eğitimin niteliksizliği oldu. Örneğin ODTÜ’de Mühendislik Fakültesinin bazı bölümlerinde hibrit eğitimin teknik aksaklıkları nedeniyle pek çok dersin online işlendiği, öğrencilerin de hem kendi durumları hem de eğitimin niteliksizliği nedeniyle online dersleri onayladıkları bir tablo mevcut. Yüz yüze olduğu durumda da verimsiz olduğu tartışılan kimi derslerin online olması, öğrencilerin üniversiteye dönmek noktasındaki ekonomik kaygılarıyla birleşti. Bu nedenlerle isteyene yüz yüze eğitim, isteyene online kararı, tüm öğrenciler için uygun koşulların oluşturulmaması nedeniyle zorunlu olarak online eğitimin devam ettiği bir gerçekliği yarattı.
Tüm bu tablo, üniversitelerde yüz yüze eğitimin yeniden başlamasının yeterli olmadığını, eğitim hakkının bütünüyle sağlanması adına yüz yüze eğitim talebiyle bir araya gelen binlerce öğrencinin, üniversite bileşenlerinin birlikte mücadelesinin değiştirici olacağını gösteriyor. Eğitim hakkının sağlanabilmesi için, yüz yüze eğitime dair eksiklerin tamamlanması adına bir araya gelmek gerekiyor. Başta depremzedeler olmak üzere uygun barınma koşullarının sağlanması, kampüslere geri dönüşün sağlanabilmesi için beslenme, ulaşım zamlarının geri çekilmesi, eğitimin parasız devam edebilmesi için devletin bütün olanaklarının kullanılması talepleri etrafında bir araya gelinebilecek alanları yaratmak ihtiyacımızdır. Uygulamalı eğitim alanlarında materyal eksikliklerinin giderilmesi, akademik takvimin kayması nedeniyle kayıp olan ders saatlerinin telafilerinin yapılması, öğrencilerin tüm bu süreçte karar alma mekanizmalarına dahil edilmesi gibi talepler etrafında birleşmek, kimi zaman imza kampanyaları, kimi zaman bölüm içi forumlar, rektörlük önü eylemleriyle bu talepleri ifade etmek de nitelikli eğitim için mücadelenin parçaları. Yüz yüze eğitimin kazanılmasını sağlayan süreçte bölümlerde, fakültelerde alınan toplantılar, öğretim elemanları ve öğrencilerin bir araya gelişleri şimdi de bütün öğrenciler için nitelikli ve tamamen yüz yüze eğitimin gerçekleşmesi için devam etmeli.