12 Nisan 2023 14:53

“Hastanelerin yıkım ihalelerini durdurun”

Hastanemi Açın Platformu, 6 Şubat depremin fırsat bilinerek hastanelerin yıkımı kararı alınmasını eleştirerek "Hastanelerimizi kapatma hevesinden ranttan ve saldırılarınızdan vazgeçin!” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hastanemi Açın Platformu (HAP), Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. 6 Şubat depremin fırsat bilinerek hastanelerin yıkımı kararı alınmasını eleştiren HAP, ranta son verilmesini istedi.

Açıklamayı okuyan ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, “Türkiye’de deprem bölgesinde bu kadar hastane ve sağlık kuruluşu ihtiyacı varken neden ‘acil’ ihaleyi Ankara’daki, üstelik çalışan ve daha önce kapatamadığınız hastaneler için yapıyorsunuz? Örneğin neden gerekliyse Ankara’da yıllardır boş yatıp çürümeye terk ettiğiniz Türkiye Yüksek İhtisas, Numune, Fizik Tedavi, Atatürk Hastanelerini yenilemiyorsunuz?​” diye sordu.

Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi önünde düzenlenen açıklamaya Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Tıp Öğrencileri Kolu (TÖK) Yürütme Kurulu üyesi Şirvan Çeliker, TTB geçmiş dönem Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muharrem Baytemür, Yeşiller Sol Parti (YSP) Ankara 1. Bölge birinci sıra milletvekili adayı Emirali Türkmen ile aralarında hasta yakını da olan çok sayıda kişi katıldı.

Açılış konuşmasını Prof. Dr. Beyazıt İlhan’ın yaptığı basın metnini, ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun okudu. “Hastanelerimizi kapatma hevesinden ve saldırılarınızdan vazgeçin!” başlığı taşıyan metni okuyan Dr. Coşkun, “Defalarca söyledik, anlattık, ihtiyaçlarımızı yaşayarak gördük. Mevcut hastanelerimize, doğru planlamaya, sağlık hizmetlerini bilimin gereklerine göre düzenlemeye her zamankinden çok ihtiyacımız var. Ancak hastanelerimize, kente, sağlığa kâr, rant, piyasa mantığıyla bakmaktan vazgeçmiyorlar. Salgınlar, depremler de geçirsek yüz binlerce insanımız da ölse vazgeçmiyorlar. Şurada seçime bir ay kalmış, yeni seçilecek iktidara hürmet etmek için bile biraz duramıyorlar.” diye konuştu.

“PLATFORMUN ÇALIŞMALARI KAPATMAYI ENGELLEDİ”

Sağlık Bakanlığı’nın Etlik Şehir Hastanesi’nin açılışı nedeniyle geçtiğimiz Eylül ayında Dışkapı Yıldırım Beyazıt, Dr. Sami Ulus Çocuk ve Kadın Sağlığı ile Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji, Ulucanlar Göz ve Zübeyde Hanım Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanelerini kapatmaya çalıştığını ancak platformun çalışmaları ile kamuoyunun tepkisi nedeniyle kapatamadığını hatırlatan Coşkun; “Ancak kapatamadığı bu hastanelerin hocalarının, hekimlerinin, personelinin, cihazlarının çoğunu Etlik Şehir Hastane’sine nakletti, hastanelerimizi fiilen zayıflattı, içini boşalttı. Planlamayı hizmet satın alma-hasta garantili şehir hastanelerinin ihtiyaçlarına göre yapmaktan geri durmadı.” dedi.

Özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra bu hastaneleri yok edebilecek, o zaman dillendirmedikleri başka bir gerekçe bulduklarını ifade eden Coşkun; “Bu hastanelerimiz eskiydi, depreme dayanıksızdı. Gerçekten öyle mi? Aylardır soruyoruz, depreme dayanıksızlık konusundaki bilimsel raporları istiyoruz, odalarımız, sendikalarımız üzerinden talep ediyoruz. Aylardır cevap yok. Neden? Bu hastanelerimizin durumunu gerçekten objektif, bilimsel raporlarla anlamamıza neden izin vermiyorsunuz? Neden bu kadar açık bir konuda bile şeffaf ve halkın yararına davranmayı beceremiyorsunuz? Depreme dayanıklılık söz konusu ise, Mimarlar Odamızın 6 Şubat 2023 Depremleri Tespit ve Değerlendirme Raporu göstermiştir ki, ‘eski bina depreme dayanıksızdır’ söyleminin karşılığı yoktur. Resmî veriler incelendiğinde depremden etkilenen illerdeki yıkılan veya hasar gören yapılarda 2001 ve sonrasında inşa edilen yeni yapı oranı yaklaşık yüzde ellidir.” diye konuştu.

“ÇÜRÜMEYE YÜZ TUTAN HASTANELERİ NEDEN YENİLEMİYORSUNUZ?​”

Konuşmasında “Türkiye’de deprem bölgesinde bu kadar hastane ve sağlık kuruluşu ihtiyacı varken neden ‘acil’ ihaleyi Ankara’daki, üstelik çalışan ve daha önce kapatamadığınız hastaneler için yapıyorsunuz? Örneğin neden gerekliyse Ankara’da yıllardır boş yatıp çürümeye terk ettiğiniz Türkiye Yüksek İhtisas, Numune, Fizik Tedavi, Atatürk Hastanelerini yenilemiyorsunuz? Böylece sağlık hizmetlerini aksatmadan ‘yenileme’ yapmış olmaz mısınız?​” diye soran Dr. Mine Coşkun; “Sağlık Bakanlığı Dışkapı ve Dr. Sami Ulus Hastanelerinin yıkılıp yeniden yapılacağını, Onkoloji Hastanesi’nin de yapılarının bir bölümünün yıkılıp yeniden yapılacağını bildirdi. İhale ilanlarına çıktı. Dr. Sami Ulus ve Onkoloji Hastaneleri için ihale 28 Nisan’da, Dışkapı Hastanesi için 8 Mayıs’ta. Yanlış duymadınız, seçimden 16 ve 6 gün önce.” dedi. Seçime bu kadar az zaman kalmışken hastanelerin yıkımı için ihaleler açılıyor olmasına inanamadıklarını ifade eden Coşkun, “ Bırakın, bu hastanelerin planlamasına, gerekiyorsa yenilenmesinin nasıl yapılacağını yeni seçilecek iktidar karar versin. Sizden sonrakileri bağlayıcı, hiç acelesi olmayan ihaleler yapmanın ne hizmet ihtiyacına ne de ahlaki gereklere uymadığı çok açıktır.” diye devam etti.

“SİZE NASIL GÜVENECEĞİZ?​”

Bu durumun hem yurttaşları hem de sağlık çalışanlarını tedirgin ettiğini ifade eden Coşkun, “Bu hastaneler kapatılıp yıkıldıktan, çalışanları başka yerlere tayin edildikten, yani fiilen ortadan kaldırıldıktan sonra zamanında ya da hiç yapılmazsa ne olacak? Türkiye’de onlarca yılda bitmeyen hastane inşaatlarının, kamu yatırımlarının örneği çoktur. Nasıl güveneceğiz sizlerin buraları yok ettikten sonra gerçekten yeni hastaneler yapacağınıza? İlk başta planlarınız bu hastanelerin arazilerini şehir hastanelerini yapan şirketlere ticari kullanım için vermekti, Danıştay kararları nedeniyle yapamamıştınız. Şimdi başka yöntemlerle bunu başarmaya çalışıyor olmayasınız?​” dedi.

“DR. BEYAZIT İLHAN’IN YANINDAYIZ”

“Bu hastaneleri kapatıp yıktığınızda deprem sonrası yaşanan iç göçle nüfusu artmış Ankara’nın sağlık hizmeti ihtiyacını, alınamayan randevu sorununu, acil servislerdeki kalabalıkları daha da büyüteceksiniz.” diye devam eden Coşkun, hastanelerin yenilenmesinin kapatılmadan da yapılabileceğini ifade etti.

Coşkun ayrıca HAP’a yönelik saldırılar da değinerek “Platformumuzun sözcüsü Dr. Bayazıt İlhan’a ‘basına demeç verme’ gibi çalıştığı kurumdaki kamu göreviyle ilgisi olmayan, Platformumuzdaki görevlerinden kaynaklı açıklamaları nedeniyle soruşturmalar açılması, önce uyarı sonra kınama cezası verilmesi, kısacası susturulmaya çalışılması hepimize yönelen saldırıdır. Bu saldırı bileşenimiz olan 125 kuruma, Ankara’daki emek ve meslek örgütlerine, siyasi parti temsilciliklerine, derneklere, kısacası tüm Ankaralılara yöneliktir.” dedi. Dr. Bayazıt İlhan’ın yanında olduklarını ifade eden Coşkun, “Hastanelerin depreme dayanıklılığı dahil değerlendirmeleri yetkin bilimsel heyetlerle şeffaf biçimde yapılmalıdır. Depreme dayanıksız olduğu tespit edilen hastanelerin yenilenmesinin de sağlık hizmetleri aksamadan ve bu kurumlarımızın tarihi kimlikleri korunarak yerinde yapılması sağlanmalıdır.” diye taleplerini dile getirdi.

“NEDEN BÜTÜN ANKARA AYNI HASTANEYE GİTMEK ZORUNDA?​”

Coşkun’un ardından mikrofonu eline alan bir yurttaş da söz isteyerek şunları anlattı. “Ben çocuğumu başka hastanelere götürüyorum. Sadece bir ilacı yazdırmak için 4,5 saat bekledim. Oysa ben bu hastanede 4.5 saat hiç beklemedim. Her gün CİMER’e ısrarla yazı yazıyorum; bu hastanenin kapatılmasını istemediğimi yazıyorum. Cevap vermiyorlar. Neden bütün Ankara aynı hastaneye gitmek zorunda? Biz halkız. Bize sorsunlar. Şuradaki simitçiye, taksiciye sorun. Halk alınan karardan memnun değil; doktor değil, hasta memnun değil. Kim memnun alınan bu karardan? Ben çocuğumu okuldan almaya gidiyordum gördüm hemen gelip katıldım. Çünkü artık CİMER’e yazmaktan bıktım.”

“GÜN HASTANEMİZE SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR”

Açıklamaya destek veren YSP Ankara 1. Bölge birinci sıra adayı Emirali Türkmen, “Vatandaş bağırıyor; ben mahallemdeki hastaneme gitmek istiyorum diye. Bunu duyurmak istiyoruz. Bu iktidar rantçılara para kazandırmak için halkın sağlığı ile oynayamaz. Bu mahalle yıllardır bu hastaneden hizmet alıyordu. Depremin altında kalan iktidar deprem bahanesine sığınarak hastaneyi kapatamaz. Pandemide gördük; o çok süsledikleri hastanelerin yurttaşlara nasıl kapılarını kapattıklarını. Gün hastanemize sahip çıkma günüdür.” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Özel sektör öğretmenleri mobbing, sömürü ve yoksulluğa karşı 17 Nisan’da Ankara’da olacak

SONRAKİ HABER

Gazeteci Nedim Türfent: Oy kullanabilmek için cezaevine mi gireyim?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa