13 Nisan 2023 04:28

Neden deprem bölgesinde su kuyuları açılmıyor?

Depremin bölgesindeki su sorununun yer altı sularının sondajla çıkarılmasıyla çözülebileceğini belirten Jeofizik Mühendisi Savaş Karabulut, "Bunun neden yapılmadığını merak ediyorum" diye soruyor.

Fotoğraf: Steve Adams/Unsplash

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

11 ili etkileyen Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 2 ayı aşkın bir süre geçti. Deprem bölgesinde hâlâ susuzluk devam ederken Jeofizik Mühendisi ve Deprem Bilimci Savaş Karabulut, çözüm önerisinde bulundu. Bir an önce sahada sondajlarla yer altı sularının gün yüzüne çıkarılması gerektiğini söyleyen Karabulut, “Bu sorunun hızlı bir şekilde çözüleceği Jeofizik uygulama imkanı varkeni neden bunun yapılmadığını merak ediyorum. Ve bir an önce yapılması için çalışmalara başlanması gerekiyor” dedi.

‘İLERİDE KİRLİLİK YARATACAK’

Deprem bölgelerinde hâlâ ciddi bir su sorunu olduğuna dikkat çeken Karabulut, “Alanda suya ulaşma sorunu var” diyerek şu anda depremzede olan yurttaşların deprem bölgelerini terk ettikleri için daha büyük boyutlu bir problemle karşı karşıya gelinmediğini ancak ileride daha büyük  sıkıntıların olacağını belirtti.

Karabulut, “Mevcut salgın hastalıkların en büyük nedeni suya ulaşamamak. Suya ulaşım açısından sorun olduğu için insanlar, bırakın kap kacak yıkamayı içme suyuna ulaşamıyorlar. Tabii deprem olmayan bölgelerde de bu sorunlar ileride oluşacak. O yüzden depreme hazırlık aşamasında planlar dahilinde belli mahallelerde, ilçelerde bazı noktalarda içilebilir ve kullanılabilir su olmak üzere iki farklı su kaynaklarının depremden önce hazırlanması gerekir. Fakat son depremde de böyle bir hazırlığın olmadığını gördük. Çünkü hep taşıma suyla, PET şişelerle suyu götürüyorlar. Bu aynı zamanda plastik açısından da ileride kirlilik yaratacak bir unsur” dedi.

‘SUYU BULMAK BİRKAÇ SAATLİK İŞ’

Taşıma suyuyla değirmenin dönmeyeceğini belirten Karabulut, “Orada Devlet Su İşlerinin kendi ekipleri, üniversitelerin kendi ekipleri var. DSİ’nin binalarında da büyük hasarlar oluştu. Ancak plan dahilinde önceden bu işlem yapılmalı ve kullanılabilir - içilebilir sular hazır bir şekilde bekletilmeliydi. Biz Jeofizik Mühendislerinin su aramak için kullandığımız yöntemler var. Yüzeye hiç bir şekilde hasar vermeden, direkt yüzeyden ve doğrudan elektrik özdirenç yöntemi dediğimiz yöntemlerle yerin metrelerce altına, derine kadar yer altı sularını arayabiliyoruz. Çok hızlı arayabiliyorsunuz üstelik. Suyu aramak bizim en fazla birkaç saatimizi alıyor, değerlendirmesi dahil çok hızlı bir şekilde yapılabiliyor” diye konuştu. Karabulut, bölgede yeraltı su kaynaklarının yanlış tarım politikaları nedeniyle heba edildiğine ancak Jeofizik yöntemlerle yüzlerce metre derinde (kirlilik ve tuzluluk dahil varsa belirleyerek) olan yeraltı su kaynaklarını tespit edebildiğine vurgu yaptı.

‘NEDEN ÇÖZÜM ÜRETMİYORLAR’

Bölgede Jeofizik çalışmalarının biran önce yapılmasının önemine değinen Karabulut, “Bütün bölgeler için, hatta mahalleler bazında su kaynaklarının -yer altındaki akiferler olarak isimlendirdiğimiz su kaynaklarının- bir an önce tespiti, tespit edildikten sonra sondajlarla bunların bir an önce çıkarılması ve depremzedeler için hem kullanılabilir hem de içilebilir su sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Yoksa bu PET şişelerle sağlanan suların aslında plastik açısından kirlilik hem de yeterli olmadığını basından izlediğimde neden böyle bir çözüm üretmediklerini düşündüm. Bu sorunun bir şekilde hızlı bir şekilde çözüleceği bir uygulama, bir jeofizik uygulama, varken neden bunun yapılmadığı merak ediyorum. Ve bir an önce yapılması için çalışmalara başlanması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘DEPREMDEN ÖNCE YAPILMASI GEREKİYORDU’

Biran önce Devlet Su İşleri ekiplerinin başta olmak üzere bölgedeki mevcut rezervuarlar üzerinden jeofizik çalışmalar yapılması gerektiğine değinen Karabulut, “Deprem bölgesine yapılan Jeofizik ölçümler sonucunda sondajlara başlanmalıdır.  Devlet Su İşlerinin sondaj kamyonları da var. Onlarla bir an önce gidip -hemen çeşmeleri de hazırlayıp- insanların içilebilir ve kullanılabilir su ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor. Bunu tabii depremden önce yapmak gerekiyordu. Depremden önce böyle bir hazırlık olmadığı için insanların şu anda en azından basından izlediğim kadarıyla su sıkıntısı yaşadıklarını görüyorum” dedi.  Karabulut, “Diğer tüm illeri yöneten yerel ve merkezi idareye de bu çağrıyı yapmak istiyorum. Biz üniversite olarak ve Jeofizik Mühendisleri olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Çağırın, gelip su sorununu çözelim” ifadelerini kullandı.

‘MALİYETİ YOK’

Sondajla su çıkartılmasının maliyetini sorduğumuz Savaş Karabulut, “Yok, çok rahat bir işlem. Jeofizik işlem yapılıyor. O bölgelerde bir çok üniversite ve Jeofizik firması da var. Ona gerek yok. Devlet Su İşlerinin kendi imkanları var. Devlet Su İşlerinin bu konuda ciddi bir envanter alt yapısı var. Yani onlarla yapılacak şey şu, jeofizik cihazlarla gidecekler. Elektrik özdirenç yöntemini kullanacaklar. Bir noktada, ölçü almak en fazla birkaç saat sürüyor. Yani bir günde 5-6 tane noktada su kaynağını belirleyebilirleriz. Ya da alan arayabilirler insanların su sorununu çok rahat çözebilirler. Yani birçok kamu kurumunun su sondajı araması yapan jeotermal arama yapan birçok kamyoneti var. Jeofizik ölçümler yapıldıktan sonra devlet su işlerinin jeofizik ekipleri var. Üniversitelerin jeofizik cihazları var. Bu konuda direkt kurumsal yazışmalar yapılıp bir önce üniversitedeki veya devlet su işlerinde ekipler bölgeye sevk edilip bölgede yer altı su kaynakları tespit edilip yapılabilir. Tüm ülke sathına bu konuda bir an önce Jeofizik çalışmaların yapılmasını ve depremden önce kaynaklarının hazır hale getirilmesi için çağrı yapıyorum. Biz göreve hazırız. Bilim insanlarını sürece katın ve su sorununu çözelim” dedi.

ÖNCEKİ HABER

CHP'li Güzelmansur: Deprem bölgesi Hatay'da uyuz vakaları artıyor

SONRAKİ HABER

Hakkari'de yağış nedeniyle yollarda heyelan meydana geldi, yol kapandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa