Türk Harb-İş üyesi işçiler TÜRK-İŞ önünden seslendi: Eyleme geçmeyen sendikalar neyi bekliyor?
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in verdiği yüzde 45’lik zam teklifini ve hükümetin teklifini protesto eden Türk Harb-İş üyesi işçiler, TÜRK-İŞ önünde eylem yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Türk Harb-İş üyesi işçiler, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in verdiği yüzde 45’lik zam teklifini ve hükümetin teklifini protesto etmek için TÜRK-İŞ önünde bir araya geldi.
İşçiler tarafından yapılan açıklamada, “Bu zam teklifi karşısında eyleme geçmeyen sendikalar, daha neyi beklemektedir? Daha neyin pazarlığını yapmaktadırlar. Bizler özelleştirmelere sessiz kalan, sınıf sendikacılığını bırakıp uzlaşı sendikacılığına soyunan, kendi sınıfına yabancılaşmış ve tek derdi koltuğu olan sarı sendika istemiyoruz” diyerek taleplerini sıraladı.
TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde bir araya gelen işçiler tarafından sık sık “Sarı sendika istemiyoruz”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “İşçi burada, TÜRK-İŞ nerede” sloganları atıldı. Yapılan açıklamada, “TÜRK İŞ ve HAK İŞ’e çağrıda bulunmak ve tüm işçi kardeşlerimizin sorunlarını son yıllarda yaşanan enflasyon sonucunda ücretlerimizin alım gücündeki düşüş hepimizi derinden dile getirmek için toplandık. Bu zam teklifi karşısında eyleme geçmeyen sendikalar, daha neyi beklemektedir? Daha neyin pazarlığını yapmaktadırlar. Evet biz işçiler geçim sıkıntısı çekiyoruz ve bizi bu yoksulluğa mahkum edenler, halkı yoksullukta eşitlemek isteyenler bilsinler ki bizler bu duruma asla razı olmayacağız. Ayrıca şunu da hatırlatmak isteriz ki sendikaların işçinin görüşünü almadan işverenin memuru gibi çalışarak zam oranlarını belirlemesi işçilerin sendikasına olan güvenini yok etmektedir. Bizler özelleştirmelere sessiz kalan, sınıf sendikacılığını bırakıp uzlaşı sendikacılığında soyunan, kendi sınıfına yabancılaşmış ve tek derdi koltuğu olan sarı sendika istemiyoruz.
Günümüzde hükümetten veya işverenlerden bağımsız çalışmadığı ortada olan TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını görmekteyiz.Bağımsız istatistik kurumlarının açıkladığı verilerle ücretlerimize yansıyan rakamlar arasında bir benzerlik bulunmamaktadır. Yine araştırmalar göstermiştir ki son yıllarda yurt içi hasıla da emeğin payı hızla düşerken sermayenin payı durmaksızın artmaktadır. ve ne yazık ki sendikalarımız bu duruma sessiz kalmaktadırlar. Kendileri işçiden aldıkları aidatlarla lüks bir hayat sürerlerken işçilere yoksulluğu reva görmektedirler, TÜRK-İŞ’in yüzde 45 zam talebiyle masaya oturması bunun açık göstergesidir” denildi.
“SINIF SENDİKACILIĞINI BIRAKIP UZLAŞI SENDİKACILIĞINA SOYUNAN SENDİKA İSTEMİYORUZ”
Hükümetin zam teklifinin ciddiye alınacak bir tarafı olmadığı belirtilen açıklamada, “Bu zam teklifi karşısında eyleme geçmeyen sendikalar, daha neyi beklemektedir? Daha neyin pazarlığını yapmaktadırlar. Evet biz işçiler geçim sıkıntısı çekiyoruz ve bizi bu yoksulluğa mahkum edenler, halkı yoksullukta eşitlemek isteyenler bilsinler ki bizler bu duruma asla razı olmayacağız. Ayrıca şunu da hatırlatmak isteriz ki sendikaların işçinin görüşünü almadan işverenin memuru gibi çalışarak zam oranlarını belirlemesi işçilerin sendikasına olan güvenini yok etmektedir. Bizler özelleştirmelere sessiz kalan, sınıf sendikacılığını bırakıp uzlaşı sendikacılığında soyunan, kendi sınıfına yabancılaşmış ve tek derdi koltuğu olan sarı sendika istemiyoruz. Bugün işçiyi yoksulluğa mahkum eden nedenlerden biri de adaletsiz vergi sistemidir. Günümüzde bir işçi her 3 saat çalışmasının bir saatini sgk ve gelir vergisi kesintileri için yapmaktadır. Ayrıca fabrikasında çalışan bir işçi daha yıl yarısına gelmeden yüzde 27’lik vergi dilimine girmekte ve maaşı erimektedir Unutmayalım ki ülkemizde bir gecede büyük şirketlerin vergi borçları sıfırlarken tüm vergi yükü emekçilerin sırtına yüklenmektedir bu durum ne adildir ne de insanidir” ifadelerine yer verildi.
TALEPLER
İşçiler tarafından sıralan talepler şöyle:
- “Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin işçiden saklanmadan, şeffaf bir şekilde yürütülmesini ve işçinin onayı alınmadan bağıtlanmamasını istiyoruz.
- En düşük işçi ücretinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını ve sözleşmede alınacak zammın buradan sonra üzerine alınmasını istiyoruz.
- Vergi diliminin ilk basamağı yüzde 10'a çekilmeli ve yıl boyu sabitlenmelidir. Bugün ülkemizde toplanan vergilerin dörtte üçünü emekçi sınıfı ödemektedir. Bu adil olmayan duruma bir son verilip verginin tabana değil tavana yayılmasını yani herkesten gelirine göre vergi alınmasını istiyoruz.
- Işverenlere ödenen %5’lik SGK desteğinin işçilere de ödenmesini istiyoruz.
- Her gün enflasyonla boğuştuğumuz bu dönemde 2 yılda bir yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin bir yıllık periyotlara çekilmesi önem arz etmektedir. Ayrıca sendikaların halkın yoksullaşmasının en büyük nedeni olan özelleştirmelere karşı çıkmaları ve kamucu bir anlayış benimsemeleri elzemdir. Artık uzlaşan değil, el açan değil, mücadele eden bir sendika talep ediyoruz.
- Sendikamız Harb iş, TÜRK-İŞ içerisinde grev hakkı olan sendikalarla dayanışma göstererek taleplerimizi en yüksek kararlılıkla dile getirmelidir. Ve taleplerimiz karşılanmazsa eylem planlarını yapıp süratle hayata geçirmelidir.
Biliniz ki artık işçinin ne dayanacak gücü ne de öfkesini dizginleyecek sabrı kalmamıştır.”
Açıklamanın ardından söz alan bir işçi ise şöyle konuştu: “Ben emekli olacak bir abinizim. Burada bizim derdimiz ekmek derdi. Burada beş adamdan bir tanesi 12 bin lira alıyor. Aynı işi ASELSAN’da yapan adam 40 bin liraya yapıyor. O yüzden biz ekmek derdine düşmüşüz. 2008’de bu arkadaşım 500 lira kira veriyordu, 5 bin lira alıyordu. Şu an aynı evde 12 bin lira alıyor,7 bin lira veriyor. Sizin insafınıza bırakıyoruz. Ben Türk Harb-İş başkanını buraya gelmesini, bizim derdimizi kendisinin anlatmasını isterdim.” (Ankara/EVRENSEL)