BOSCH işçisi: Neden 1 Mayıs’ı bulunduğumuz ilde kutlamıyoruz?
Marmara Bölgesi’nde özellikle Bursa ve Gebze’de bulunan yüz binlerce sendikalı metal işçisini Adana’ya götürmenin mantığı nedir?

Ekran görüntüsü BOSCH Global isimli Youtube kanalında yayınlanan tanıtım videosundan alınmştır.
BOSCH işçisi
Bursa
Türk-İş hiçbir zaman gerçek bir işçi sendikası olmadı. İşte bu yüzdendir ki 1 Mayıs’ı da kendisine ait hissetmedi. Özellikle metal iş kolundaki Türk Metal bu bayramın işçilere ait olduğunu hissettirmedi.
İşçilerin haberi olmadan oldubittiye getirilen sözleşmeler, MESS ve hükümet arasında yapılan işçilerin haklarını budayan ikili görüşmeler, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda sessizlik, derinden iş birlikçilik... Grev yasakları, sendikalaşmanın engellenmesi, her hak arama mücadelesinde polisin jandarmanın işçinin karşısına dikilmesi... İşçi sınıfının böyle ciddi sorunlar yaşadığı bir dönemde bu sorunlara sebep olan patronlara ve başta Recep Tayyip Erdoğan’a tepki göstermeyelim diye mi bir ilde 1 Mayıs kutlama kararı alıyorsunuz? Marmara Bölgesi’nde özellikle Bursa ve Gebze’de bulunan yüz binlerce sendikalı metal işçisini Adana’ya götürmenin mantığı nedir?
Türk-İş her zamanki gibi patronlar için görevini yerine getirmiş. Kardeşim ben Bursa’da çalışan bir işçiyim. Ne işimiz var Adana’da? İsterseniz önümüzdeki yıl Artvin’de yapın, diğer sene Van’da yapın. Hiç kimse gelmesin, şube başkanı ve genel başkanlarla kutlarsınız.
1 MAYIS TATİL GÜNÜ DEĞİL
Başınız ağrımaz. Nasıl olsa kiraladığınız otobüsleri, altınızdaki son model arabaları bizim aidatlarımızla alıyorsunuz. Artvin’de çağ kebap yiyip, Van’da kahvaltı yaparsınız. Nasıl olsa işçilerin alın terleriyle kazandıkları paradan size verdikleri bir yevmiyeyi çatır çatır yiyorsunuz.
Bu dönemde tarihi fırsat gelmiş, yoksulluğu artan işçilerin öfkesini en fazla haykıracağı tek bir gün var onu da en uzak yere kutlamaya götürerek elinden alıyorsunuz. Ben söyleyeyim size; delegeler, temsilciler, baştemsilciler ve şube yönetimlerinden başka kimsenin gitmeyi düşüneceğini zannetmiyorum. Elbet bir gün bu anlayışı def edeceğimiz günler gelecek ve o zaman kozumuzu paylaşacağız.
Emeklilik yaşı çok yüksek, çalışma koşulları ağır, çalışma saatleri çok fazla, aldığımız maaşlar sizin yaptığınız açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarına göre bile çok az. Emeklilik maaşları çok düşük. Ülkede işçiler geleceğinden umutsuz. Bunlara ek olarak işçiler de gerek ülkü ocaklarının gerek tarikat veya cemaatlerin etkisinde kalarak, gerek muhafazakar bir ailede yetiştiği için 1 Mayıs’ı kendi bayramı olarak görmüyor. İşçi olduğu halde 1 Mayıs’ı “Kavga, dövüş, ortalığa zarar verme” gibi algılıyor. Maalesef bu durum kimi sendikaların da işine geliyor. Geçim zorluğuna sendikacıların bu pasif, ayrıştırıcı tutumu eklenince işçiler de 1 Mayıs’ı tarihine bakarak değerlendirmiyor, tatil ya da fazla mesai yapacağı bir gün olarak görüyor.
Evrensel'i Takip Et