Gıda Mühendisleri Odası: Türkiye gıda güvencesinde son sıralarda
Gıda Mühendisleri Odası, Türkiye’nin halkın gıdaya erişiminde son sıralarda olduğunu belirterek, “Fiyatlar dünya genelinde düşerken, Türkiye’de ekonomik ve politik nedenlerle sürekli artıyor" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Gıda Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada, gıda fiyatlarının dünya genelinde düşüş eğilimi gösterirken, Türkiye’de ekonomik ve politik nedenlerle sürekli artmasının sosyal sorunları da beraberinde getirdiğini kaydedildi. Gıda enflasyonunun yüksek olmasının bütçesinin çoğunu gıdaya harcamak zorunda olan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilediği belirtilen açıklamada, “Gıda fiyatlarındaki sürekli artış sonucu et ve süt ürünleri, yumurta, yağ, bakliyat, şeker gibi temel gıdalar ulaşılması zor ve neredeyse lüks tüketim malı haline gelmiştir. Şu an ülkemizde yüzbinlerce insan yeterli ve dengeli beslenemediği gibi, yoksulluğun en alt seviyesi olan açlık riski ile karşı karşıya kalmışlardır. Gıdanın adaletsiz dağılımı, gelir-gider dengesinin bozulması, tarımsal üretim kalitesinin ve verimliliğinin azalması, su kirliliğinin artması ve sıkça yaşadığımız büyük yangın, sel ve deprem gibi afetlerde kriz yönetiminin zayıflığı sonucu temiz ve güvenilir gıdaya ulaşmak ve dolayısı ile halkımızın sağlıklı beslendiğini söylemek zordur” denildi.
"DÜNYADA GIDA GÜVENCESİNDE EN ÇOK KAN KAYBEDEN ÜLKE"
The Economist tarafından derlenen Küresel Gıda Güvencesi 2022 Endeksi’nde, Türkiye’nin 2012-2020 arasında dünyada gıda güvencesinde en çok kan kaybeden 47. ülke olduğu kaydedilen açıklamada, “Türkiye, endeksin ilk hazırlandığı yıl olan 2012'de 36. sırada yer alırken, 9 yılda 11 sıra kaybedip 47. sıraya geriledi. Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanı efsane olarak nitelendirse de, bir zamanların ‘gıdada kendi kendine yeten nadir ülkelerinden’ biri olan ülkemiz, halkının gıda ürünlerini ‘satın alabilirliği’ sıralamasında 65.sırada yer alarak, bırakın gelişmiş ülkeleri Botsvana, Şili, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi pek çok ülkenin maalesef ki gerisinde kalmıştır. Gıda kalitesi kategorisinde 45., sel, yangın, sıcaklık artışı gibi faktörlerin ele alındığı doğal kaynaklar kategorisinde ise 53. sıraya gerilemiş durumdayız” denildi.
"TÜRKİYE ÖZ KAYNAKLARA YÖNELMELİ"
Açıklamada çiftçiler, esnaf ve emekçilerin ekonomik olarak koruma altına alınması gerektiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi: “Tarımsal girdi fiyatlarının ucuzlatılmasıyla başlayacak reform hareketi, getirilecek muafiyet ve özendirmelerle desteklenmelidir. Bitkisel ve hayvansal üretimi artıracak politikalar uygulanmalı, toplumun dengeli beslenmesi için gereken hayvansal gıda üretimi artırılmalıdır. Tarım ve gıda alanında sürdürülebilirlik prensiplerinin oluşturulması ve uygulanması sağlanmalıdır. Tarımın, serbest piyasa koşullarına terk edilemeyecek kadar stratejik bir sektör olduğu unutulmamalı, tarım açısından yeterli toprak büyüklüğü ve verimliliğine sahip ülkemiz; kendi öz kaynaklarına yönelmelidir.” (Ankara/EVRENSEL)