Malatya'da depremzedeler iki ekmek için saatlerce kuyrukta bekletiliyor
Depremzedeler, Malatya Büyükşehir Belediyesine ait ekmek büfesinde günde 2 defa dağıtılan ekmek için soğukta saatlerce sıra bekliyor.
Fotoğraf: Berfin Güler/Evrensel
Berfin GÜLER
Malatya
Malatya’da Paşaköşkü Mahallesi’nde bulunan Malatya Büyükşehir Belediyesine ait ekmek büfesine doğru yola çıkıyoruz. Önceleri 1 TL daha ucuz ekmek verilen bu büfede, depremden sonra 2 sefer olmak üzere ücretsiz ekmek dağıtımı yapılıyor. Hava biraz yağmurlu ama dün yaşanan sağanak yağışa oranla daha iyi. 100-150 metreye varan bir kuyrukla karşılaşıyorum, 2 tane küçük ekmek için! Ben de ekmek kuyruğuna dahil oluyorum. Sırada bekleyenler yaşlı ağırlıklı olduğu için oradan yaşça büyük bir adam, “Kızım burası ekmek kuyruğu değil, tansiyon ölçme kuyruğu” diye espri yapıyor.
"SIRADA BEKLEMEYE ALIŞIĞIZ"
Haydar Polat ile sohbet etmeye başlıyoruz. “Sabah 8, öğlen de 4 gibi ekmek dağıtıyorlar. Günde iki defa, ikişer ekmek veriyorlar. Gramajı da az” diyor. Sıraların 1-1.5 saat sürdüğünü ama alışık olduğunu söylüyor: “Depremden önce de halk ekmekte ekmeği 1 lira ucuz almak için sıra bekliyordum saatlerce, alışığım o yüzden.”
"ŞÜKREDECEK NEYİMİZ KALDI?"
Biz sohbet etmeye devam ederken, sıradaki başka bir kadın ise “Halimize şükür en azından iki ekmek alıyoruz, devletimiz sağ olsun” diyor. Sıradan başka bir adam da “Ne evimiz var ne işimiz. Neyin var, neye şükrediyorsun?” diye tepki gösterince “Evim yok ama çadırım var, beğenmeyen varsa gitsin” deyince tartışma iyice hararetleniyor. Sıradakilerin az bir kısmı şükrederken, büyük bir kesimden tepkiler yükselmeye devam ediyor. Bir diğer adam dahil oluyor tartışmaya, “Şükretmeyin, neyimiz kaldı şükredecek? Nerede bu devlet?” diyor ve diğerleri de onu destekliyor. 
"GÜNDE İKİ DEFA EKMEK DAĞITMAKLA OLMAZ"
Tekrar Haydar Polat’ın yanına gidiyorum. Depremin ilk günlerinde cenaze çadırı talep ettiğini, onu bile alamadığını söylüyor: “Günde iki defa ekmek dağıtmakla olmaz. Verdikleri iki ekmek neye yetsin? Su bulamıyoruz, evimiz yok. İki ekmek alsak ne, almasak ne? Bu verdikleri ekmek sadece sus payı.”
"İNSANLAR SOĞUKTA İKİ EKMEK İÇİN SAATLERCE BEKLİYOR"
Deprem dönemi her şeyin arttığına dikkat çeken Polat, “Bir kilo salçayı 90 TL’ye aldım. Hani devlet diyorlar ya, nerede devlet? Nerede asker, polis? Ben 8 bin 500 TL’ye çalışırken, 20 bin TL alıyorlar ama ortada yoklar. Her şeye ortağız ama gelire ortak değiliz. Nerede Kızılay? Ben ilkokuldan beri Kızılay’a bağış yapıyorum. Gözlerine dizlerine dursun verdiğimiz paralar. Demin kucağında küçücük çocukla bir kadın sıraya girdi, iki ekmek için ya! O çocuğa ekmek vereceğine süt ver, mama ver. Allah devletimize zeval vermesin deyip şükrediyorlar. Sen bu büfeciye maaşını verme, bak bakalım gelip burayı açar mı? İnsanlar burada yağmurda, soğukta iki ekmek için sıraya giriyor, saatlerce bekliyor yaşlısı, hastası… Olmaz olsun böyle devlet” diyor.
Suriye’deki gelişmeler ve kapısı aralanan yeni ‘süreç’
Değişimin zorunluluğu
Dünyayı uyandırmak değil, uyutmak için miting
Almanya ABD’nin arka bahçesi mi?
22 yıllık, 72 yıllık gerileme: MEB’in, AKP’nin, milli görüşün ‘Milli Maarif’ ve ‘MESEM’ başarısı
2025’e ilk yazı: Kim av, kim avcı?
