Suriye’de "demokratik ve barışçıl çözüm" için deklarasyon

Suriye’deki Kürt yönetimi tarafından “Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için” deklarasyon yayımladı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi adına yayımlanan deklarasyonda, savaşın 12. yılında devam ettiğine ve bu süreçte yüz binlerce insanın yaşamını yitirdiğine, milyonlarcasının da göç etmek zorunda bırakıldığına dikkat çekildi.

Bugüne kadarki ulusal ve uluslararası çabaların sonuç üretmediğine değinilen deklarasyonda, “Bunun temel nedeni, Suriye sorununun doğru tahlil edilmemesi, barışçıl ve demokratik bir çözüm programı ortaya konulmaması, Suriye’de yaşayan tüm dinamiklerin sürece dahil edilmemesi ve çözümünün dışarıda aranmasıdır” ifadeleri kullanıldı.

Deklarasyonda “Suriye devletinin de mevcut sorunları çözecek ve krizi aşacak bir politika ve tutum içinde olmaması da çözümsüzlüğün sürmesine yol açmaktadır” ifadesi kullanıldı.

"ÇÖZÜM İÇERİDE ARANMALI"

“Suriye’nin sorunlarının çözümü içerde aranması” gerektiği belirtilen deklarasyonda, “Büyük küçük ayrımı yapmaksızın Suriye’de demokratik temelde var olan tüm örgütlü toplulukların, siyasi parti ve hareketlerin, etnik ve inançsal toplulukların, kadın ve gençlik örgütlenmelerinin Suriye’nin geleceğini şekillendirme konusunda rol almaları Suriye’nin barış ve istikrara kavuşması açısından büyük öneme sahiptir. Suriye, bu ülkede yaşayan tüm toplulukların ülkesidir. Bu toplulukların kendi geleceğini belirleme ve ülke sorunlarının çözümünde aktif yer almaları en temel haklarıdır” denildi.

Bu kapsamda 8 maddede önerilerin sıralandığı deklarasyonda, Suriye’nin ülke bütünlüğünün korunması, siyasi ve toplumsal demokrasi için eşit haklar ve yerel yönetimlere dayalı demokratik bir siyasi-idari sistem, ekonomik kaynakların adil paylaşımı, gümrük kapılarının devlet kontrolünde açılması, göç edenlerin sorunlarına çözüm arayışı, IŞİD ve benzeri gruplara karşı mücadelenin devamı gibi vurgular öne çıktı. Ayrıca Türkiye hükümetinin izlediği politikaların Suriye’de sorunların derinleşmesine ve ülke bütünlüğünün parçalanmasına yol açtığı belirtilerek Türkiye’nin Suriye’den çıkması gerektiği kaydedildi.

Son olarak ise başta Arap ülkeleri ve bu ülkelerdeki siyasi güçler, aydınlar, demokratik çevreler olmak üzere Birleşmiş Milletler ve ayrımsız tüm uluslararası güçlerden kolaylaştırıcı rol oynamaları ve çözüm arayışına destek ve katkıda bulunmalarını talep edildi. (DIŞ HABERLER)

12 yıl sonra ilk kez: Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Şam'a gitti

Moskova'da Türkiye-Suriye-Rusya-İran zirvesi: "Suriye'deki Türk varlığına son verilmeli"