Phaselis’te mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı!
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Antalya’daki Phaselis antik kenti sınırları içerisinde başlattığı iki ayrı halk plajı projesi inşaatıyla ilgili açılan davada Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Fotoğraf: Yusuf Yavuz
Yusuf YAVUZ
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından Phaselis antik kentinin 1. derece arkeolojik sit alanı niteliğindeki iki ayrı koyunda yapımına başlanan halk plajı projesine karşı açılan davada Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. ‘Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi Yapım İşi’ adıyla ihale edilen proje kapsamında Alacasu Koyunda inşaat çalışmalarına başlanmış, alanda 480 metrekarelik beton temeller atıldığı saptanmıştı. Kamuoyundan gelen tepkilerin ardından beton temellerin bir kısmı kırarak kaldıran Bakanlık, inşaat çalışmalarına Bostanlık Koyunda da devam etti. Davayı gören Antalya 3. İdare Mahkemesi, “yapım işinin uygulanması ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğurabilecek nitelikte” olduğuna hükmederek projeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Davanın avukatı Tuncay Koç, projeye temel oluşturan 13 Ekim 2022 tarihli Kurul kararının hukuk dışı olduğunun Mahkeme kararıyla da sabit olduğuna işaret ederek “Phaselis’te şu anda herhangi bir açılış da yapılamaz, meşruluğu bulunmamaktadır” dedi.
Phaselis’te yapılaşmaya neden olan inşaat projesi iki aydır ülke gündeminde tartışma konusu olmuştu. Phaselis’e Dokunma Hareketi öncülüğünde geçtiğimiz hafta sonu Kemer’de bir araya gelen sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve doğa koruma kuruluşlarının temsilcileri, Phaselis’in doğal ve kültürel mirasıyla bir bütün olarak korunabilmesi için çalıştay düzenledi. Antik kentin çevresiyle birlikte korunması için bir yönetim planı hazırlanması gerektiğine dikkat çekilen çalıştayda, sivil bir denetleme kurulu oluşturuldu.
ASKERİN YENİ GÖREVİ BETON BEKÇİLİĞİ
Çalıştayın ardından ise Bostanlık Koyun’daki inşaat çalışmalarına güvenlik güçleri eşliğinde devam edilmesi dikkat çekti. Bostanlık koyundaki inşaat alanına yaklaşılmaması için askerler koyda devriye gezmeye başlarken, inşaat malzemeleri ve beton blokların alana taşınması sırasında da çalışanlara güvenlik güçlerinin eşlik ettiği görüldü. Jandarmanın alanda görüntü alınmasını engellemesi de dikkat çekiyor.
MAHKEME ‘TELAFİSİ GÜÇ ZARARLAR DOĞABİLİR’ DEDİ, YÜRÜTMEYİ DURDURDU
Antik kentin kalıntılarıyla dolu olan koyların yapılaşmasına neden olan projeyle ilgili açılan davada ise Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Peyzaj Mimarları Odası’nın açtığı davayı gören Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin kararında şu ifadelere yer verildi: “Phaselis Antik Kenti Ören Yeri ve Bütünleyici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi Yapım İşine ait 30.01.2023 tarihinde onaylanan 2022/1512795 ihale kayıt numaralı ve 3438225 sayılı ihale kararının bulunması ve yapım işinin uygulanması ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabilecek nitelikte bulunması sebebiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra bu konuda yeniden bir karar verilinceye kadar 2577 Sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, 13/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
AV. TUNCAY KOÇ: ‘PHASELİS’TE İHALE VE PROJE YASADIŞI DURUMA DÜŞTÜ’
Mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararını değerlendiren davanın avukatı Tuncay Koç, “Mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun ilk kararına dayanıyor. 13. 10. 2022 tarihli Kurul kararının mevzuata aykırı olduğu görülmüştür. Bilirkişi keşfine kadar da ikinci bir yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Ancak projenin temel dayanağı ortadan kalktığı için acilen diğer dosyalarda da yürütmeyi durdurma kararı verilmesi gerekmektedir. Şu anda Phaselis’te yapılan ihale ve proje yasadışı duruma düşmüştür. Çünkü bütün yasal süreç bu ilk işlemle (Kurul kararı) ile başlamıştır. Bunun da hukuk dışı olduğu mahkeme kararıyla sabit olmuştur. Alelacele yapılan işler, süreç içinde tekrar tekrar yenilenen revize planlar, aslında bu projenin ne kadar sakat olduğunu göstermektedir. Phaselis’te şu anda herhangi bir açılış da yapılamaz, meşruluğu bulunmamaktadır” diye konuştu.
PHASELİS’E DOKUNMA HAREKETİ: ‘PROJE DERHAL İPTAL EDİLMELİ’
Phaselis’e Dokunma Hareketi’nden Erdal Elginöz ise konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları dile getirdi: “Phaselis’e Dokunma Hareketi olarak bu yürütmeyi durdurma kararını biraz gecikmiş ama yerinde bir karar olarak değerlendiriyoruz. Mahkeme, yapılan işin kültürel ve doğal varlıklara geri dönülmez zararlar vereceğini teyit etmiştir ve yapım işleminin yürütmesini durdurmuştur. Yapım işi acilen durdurulmalıdır. Bu konuda mülki amirlerimizin gerekeni yapacakları konusunda şüphemiz yoktur. Sürecin başından beri hukuksuz olduğunu haykırdığımız bu proje en az 6 kanun maddesine ve 4 uluslarası sözleşmeye aykırıdır. Dolayısıyla açtığımız davaları kazanacağımız gün gibi ortadadır. Bu yürütmeyi durdurma kararı da bunun ilk işaretidir. Daha fazla zarar verilmeden ve kamu kaynakları bu yanlış projeyle daha fazla çarçur edilmeden proje iptal edilmelidir. Resim girişimlerimizi derhal yapıyoruz.
"BAYRAMDA AÇILIŞ YAPILACAK DUYUMLARI ALDIK"
Önümüzdeki Bayram günlerinde açılış yapılacağı duyumları alıyoruz ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığının hali hazırda hukuk tarafından durdurulmuş bir inşaat için açılış değil, aklı başında bir yeniden değerlendirme yapacağını, 15-16 Nisan da Kemer’de yaptığımız çalıştayda ortaya konulan bilimsel gerçekleri göz önüne alarak projeyi tamamen iptal edeceğini umut ediyoruz.”
PROJE, MİLLİ PARK VE KIYI KANUNU İLE İLKE KARARINA AYKIRI
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu projenin Phaselis antik kentine ve milli parka zarar vereceği savunulan dava dilekçesinde, “658 sayılı İlke kararına uydurulmaya çalışılan bu ihalede, çevresel duyarlılık, kamu yararı, ileride topluma aktarılacak ekolojik yarar ve tarihi değerlerin korunması amacının bulunmadığı, 1. Derece Arkeolojik Sit alanında yapılabilecek uygulamaların çok sınırlı olduğu, ihale ile alana beton döküleceği, oyun parkı, cankurtaran alanı restoran ve büfe alanlarının kurulacağı, Bakanlığın iki ayrı koyda uygulamaya başladığı bu proje kapsamında günübirlik tesislerin, restoran, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletlerden oluşan çok sayıda yapının inşa edileceği, bin metreküpten fazla beton malzemenin de kullanılacağı projenin inşası için PVC, demir ve alüminyum gibi malzemelerin yanı sıra yoğun olarak ahşap kullanılacağı, 2863 sayılı kanun ve 658 sayılı İlke Kararı açıkça ihlal edildiği, 1.Derece Arkeolojik Sit sınırları içinde günübirlik alan oluşturulamayacağı, kalıcı yapı yapılamayacağı, dava konusu alanın aynı zamanda milli park alanı olduğu, yapılan projede ve ihalede Kıyı Kanununa da muhalefet edildiği, kıyılara doğal dokuyu bozucu uygulamaların yapılamayacağı” ileri sürülerek projenin iptali ve yürütmenin durdurulması talep edilmişti.