20 Nisan 2023 12:12

Sudan: Hastaneler kapatılıyor, cenazeler koridorlarda çürüyor

Sudan’da halka karşı müttefik olan iki silahlı güç iktidar kavgasına tutuştu, altı gündür çatışmalar yaşanıyor. Halk çatışmaların arasında kalırken, hastaneler bile çalışmaz durumda.

Fotoğraf: Ömer Erdem/AA

Paylaş

Sudan’da Silahlı Kuvvetler (SAF) ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) paramiliter güçleri arasındaki kanlı çatışmaların altıncı gününe girerken şu ana kadar en az 300 sivil hayatını kaybetti. Başkent Hartum’da sadece bir avuç hastane hala faaliyette ve onlar da güçlükle ayakta durabiliyor.

Hartum Hastanesi’nde hemşire olan Nuha Mahjoub, Middle East Eye (MEE) haber sitesine dehşet verici sahneleri anlatıyor: Yanan hastaneler, yaralılara ulaşamayan ambulanslar ve çürüyen cesetler. Hartum Hastanesi’ndeki sağlık personeli üç gün boyunca çatışmalar nedeniyle içeride mahsur kaldı ve sonunda 30 hasta, doktor ve hemşire başka hastanelere tahliye edildi. Evinden MEE’ye konuşan Mahjoub, “Evin dışında, bahçede olmaya çalışıyoruz ve bombalanma korkusuyla odaların içinde kalmıyoruz” dedi.

HASTANELER HEDEF ALINDI

Mahjoub, daha önce çalıştığı al-Shaab Eğitim Hastanesi’nin doğrudan bombalarla hedef alındığını da belirterek, “Göğüs ağrısı ve kalp hastalığı hastalarının bulunduğu koğuş hedef alındı. Hastane boşaltıldı ve bazı hastalar yaralandı. Hastanelerin neden hedef alındığını bilmiyoruz. Çatışmaların ortasında kalan Hartum Hastanesi gibi bazıları silahlı kuvvetlerin karargahlarına yakın” dedi.

Cumartesi gününden bu yana ordu ve RSF stratejik köprüler, havaalanları, askeri üsler ve devlet daireleri için çatışıyor. 

Mahjoub, çatışmalarda ölenlerin ötesinde, oksijene ihtiyaç duyan ya da evde olan ve kalp sorunları ya da böbrek diyalizi için acil bakıma ihtiyaç duyan insanların da çatışmanın kurbanları haline geldiğini söyledi: “Sokaklardaki durum çok tehlikeli olduğu için bu hastaları tedavi etmek üzere ambulans gönderemiyoruz. İnsanlar tıbbi bakım olmadığı için evlerinde ölüyor. Ambulansları, hastaları diğer hastanelere taşımak ve tahliye etmek için, sağlık personeli olmadan, sadece araç olarak kullanıyoruz” dedi.

39 HASTANE TAMAMEN DURDU

Sudan Doktorları Merkez Komitesine (CCSD) göre Hartum’daki 59 hastaneden 39’unun faaliyeti salı akşamı itibariyle tamamen durdu. Bunlardan on altısı tahliye edilmek zorunda kaldı ve hizmet dışı kaldı, dokuz hastane ise bombalandı.

CCSD, sadece 20 hastanenin tam ya da kısmi kapasiteyle çalıştığını ve bazılarının sadece ilk yardım hizmeti verdiğini söyledi. Güvenlik durumunun kötüleşmesiyle birlikte bu hastaneler hizmet dışı kalma ve sağlık sektörünün tamamen çökme riskiyle karşı karşıya.

CCSD ayrıca ordunun beş ambulansa saldırdığını ve diğerlerinin Hartum bölgelerine hasta taşımak ve yardım götürmek için geçişlerine izin verilmediğini söyledi.

FARKLI KENTLERDE ÇATIŞMALAR

Başkentte çatışmalar devam ederken Hartum sakinlerinin çoğu ülkenin daha güvenli bölgelerine kaçmaya çalıştı. İbrahim Douma da pazartesi günü Omdurman’a kaçtı, ancak şiddet orada da çok geride değildi. İnsan hakları ihlallerini izleyen ve belgeleyen bir STK ile çalışan Douma, MEE’ye Omdurman’ın güneybatısındaki Mohandiseen mahallesi yakınlarında patlayan bomba, mermi ve silah seslerini duyabildiğini söyledi.

Bölge, yüksek rütbeli subaylara ve ailelerine ev sahipliği yaptığı için yüksek stratejik öneme sahip. Ayrıca tıbbi, mühendislik, sinyal ve roketatar birimlerinin üslerine ve Yüksek Askeri Akademi’ye ev sahipliği yapıyor.

Beyaz Nil’in batı yakasının kuzeyinde ise askeri hastane ve devlet daireleri yer alıyor.

Douma, Omdurman’a giderken ordu subayları tarafından yönetilen beş kontrol noktasından geçtiğini söyledi. Kendisine nereden geldiği ve nereye gittiği sorulmuş: “Hızlı Destek Güçleri’ne ait tankların ve askeri araçların yanmış olduğunu gördüm... Ordu ana yoldan Omdurman’a girmemize izin vermedi ve dolambaçlı yoldan gitmek zorunda kaldık.”

Duma cumartesi günü çatışma haberini duyduğunda şok olduğunu söyledi. Ailesinden gelen aralıksız telefonlarla uyanmış. Hartum’da silahlı kuvvetler karargâhına ve başkanlık sarayına birkaç kilometre uzaklıkta yaşıyor: “Cumartesi sabahı bir arkadaşımı Hartum havaalanına götürdüm ve sabah 6:30 civarında eve döndüm. Silahlı kuvvetler köprüsünden ve ordu ve RSF bölgelerine yakın olan Bahri köprüsünden geçtim ve her şey sakindi.”

Ancak sabah 9:30’da uyandığında savaş halindeki bir şehirle karşılaşmış. Dükkanlar kapatılmış ve kısa süre içinde elektrik ve musluk suyu kesilmiş: “Şoku atlatmam birkaç saatimi aldı. Buna inanamıyordum. Bu savaşa hazırlıklı değildim ve internet ve iletişimin de kesileceğinden endişeliydik. Oruç tutuyorduk ve bunun birkaç saat içinde sona ereceğini umuyorduk. Ordu ve RSF’nin sivil bir hükümete geçişin önünü açacağına dair büyük umutlarımız vardı ama bu umutlar şimdi paramparça oldu.” (DIŞ HABERLER)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Yeşil Sol Parti Derince ilçe binasının açılışını gerçekleştirdi

SONRAKİ HABER

Yemen'de yardım dağıtımında izdiham: 78 kişi öldü, 150'den fazla kişi yaralı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa