21 Nisan 2023 04:30

Belediye işçileri: Ücret ve çalışma koşullarımız için 1 Mayıs’ta alanlardayız

1 Mayıs’ta ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep edeceklerini söyleyen belediye işçileri, seçimlerde herkesin sandığa sahip çıkmasının önemli olduğunu dile getirdi.

İzmir | Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel 

Paylaş

Emirhan DURMAZ
İzmir

Bankaların yüzde 400 kâr açıkladığı, sermayenin GSYİH’ten aldığı payın yüzde 54 seviyelerini aştığı, buna mukabil emekçilerin ise milli gelirden aldığı payın yüzde 25 dolaylarına gerilediği Türkiye’de, “timsah kapitalizmi” ismiyle nitelenen tabloda timsahın ağzı günbegün biraz daha açılıyor.

Asgari ücret, 31 bin 241 lira olarak açıklanan yoksulluk sınırının neredeyse çeyreğine tekabül ederken, ülkemizde total çalışan nüfusun yarısından fazlası ise asgari ücret ve dolayında bir ücretle geçimini idame ettirmeye çalışıyor. Bununla birlikte sohbet ettiğimiz işçilerin de belirttiği üzere, toplam geliri üretenler, ailesine, eşine, dostuna ve kendine dahi zaman ayıramıyor.

Hal böyle iken, 2023 genel seçimlerinin arifesine denk gelen 1 Mayıs, işçi ve emekçiler arasında insanca ve onurlu yaşam taleplerinin haykırılacağı, birliğin, dayanışmanın büyütüleceği ve gerçek bir bayram havasında geçecek 1 Mayısların temelinin atılacağı gün olarak önem arz ediyor.

İzmir Konak ve Buca Belediyelerinde çalışan işçilerle konuştuğumuzda işçiler, 1 Mayıs’ın geniş katılımlı ve görkemli geçmesinin önemini vurgularken, ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep etti. İşçiler ayrıca herkesin sandığa sahip çıkmak gibi bir yurttaşlık görevinin olduğunu dile getirdi.

"ÜCRETLE TERBİYE EDİLEN BİR ÜLKE OLDUK"

Buca Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde görev yapan ve belediye personeli olarak ilk hedeflerinin kadroya girmek olduğunu aktaran Deniz Ozan, “Toplu iş sözleşmesini ilk imzalayan şubelerden birisiyiz ve elbette bu durum bizim açımızdan en büyük dezavantajı oluşturuyor. Öyle ki, bizim imza attığımız süreçte enflasyon oranları bu denli yüksek değildi. Asgari ücrete ek zam gerçekleştiği taktirde, şu anki haliyle bizim ücretimizin asgari ücretin altında kalacağını söyleyebiliriz. Zaten ücretle terbiye edilen bir ülke olduk” diye konuştu.

Öte yandan, izin günlerinin hafta içine denk geldiğini belirten Ozan, “Herkes hafta sonu tatil yaparken biz hafta sonu da çalışıyor, hafta içi izin kullanıyoruz. Bununla birlikte tüm özel günlerde ve bayramlarda da çalışıyoruz. Böyle olunca çalışanlar eşini, dostunu, ailesini alıp bir yerlere götüremiyor. Bir standardı olmalı bunun” diye ekledi. Aynı dertten yakınan bir diğer işçi ise, “Ne bir milli bayram ne bir dini bayram ne bir özel gün… Bir kere özel günde izin kullandık geldiğimizde 3-4 gün ekstra çalışmak zorunda kaldık ve olan yine bize oldu. Belediyenin bu işe bir çözüm bulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"ÖNCELİĞİMİZ SEFALETİN SONA ERMESİ"

24 yaşında olduğunu ve iş güvenliği teknikeri olarak görev yaptığını belirten Can, “Türkiye’de maalesef ki çok çalışılan, ancak onunla da yetiremeyip daha fazla çalışmak zorunda kalınan bir sistem var. İşçilerde sosyal yaşam adına ise hiçbir şey yok. Bu sebeple 1 Mayıs’a giderken önceliğimiz ücretlerin, çalışma saatlerinin ve koşullarının iyileştirilmesi, sefaletin sona ermesidir” dedi.

Diğer ülkelerdeki insanların teknolojinin yenisi için heyecan duyduğunu belirten Can, “Biz geçtik telefonu, televizyonu, bilgisayar vesaireyi. Aileler gıda ürünlerini alabilsin, şu anda bunu istiyoruz öncelikle. Yurt dışından tanıdıklar geldi, kısa bir süre tatil yaptılar burada ve ülkemizde gezmedikleri yer kalmadı. Ben bu yaşıma kadar onların gittiği yerlere hiç gidemedim. Bu durum bizi üzüyor” diye konuştu.

"EK İŞE GİDİYORUZ ANCAK MEYVE DAHİ ALAMIYORUZ"

1 Mayıs’a tıpkı diğer çalışma arkadaşları gibi ücretlerinin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle katılacağını dile getiren Mehmet Mürteza Eroğlu, “Bayram geliyor ancak alışveriş yapmak mümkün değil. Oturduğum ev babamın evi. Kira olsaydı ne yapardım düşünemiyorum. Eskiden haftada bir meyve alırdık, şimdi onu dahi alamıyoruz. Eti ayda bir sefer, maaş gününden maaş gününe alabiliyoruz. İnsanlar bu beslenme koşulları sebebiyle hasta oluyorlar” dedi.

Geçinemediği için sıklıkla ek işe ihtiyaç duyduğunu belirten Eroğlu, “Yazları hemen hemen her gün iş sonrası ekstra garsonluğa gidiyorum. Sabah 6’da çıktığım evime geri girmem geceleri saat 1-2’yi buluyor. Kışları da daha seyrek olmakla birlikte yine ek işe gidiyorum” diye ekledi.

"1 MAYIS’TA GELECEĞİMİZ İÇİN SES GETİRMELİYİZ"

1 Mayıs’ta hem kendilerinin hem de çocuklarının geleceği için güçlü bir ses getirmenin önemine değinen Konak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünde çalışan bir işçi, “Bayram geliyor, öncelikle tabii ki çocuklara bir şeyler aldık. Kendimize ise zaten bir şey kalmadı. Geçim derdinden dolayı insanlar bayramda dahi bir yere çıkamıyor. Misafir gelmiyor, diyalog kalmadı” şeklinde konuştu. Aynı iş yerinde çalışan bir diğer işçi ise, “Asgari ücretin yeniden düzenlenmesi şart. Bununla birlikte iş saatleri hafta sonları tatil olacak şekilde gün içinde 8 saat standardı ise korunmalı” diye belirtti.

İŞÇİLER SEÇİM GÜVENLİĞİNDEN VE SONRASINDAN ENDİŞELİ

“15 Mayıs sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanmak isterdiniz ve nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz” şeklinde sorduğumuz soruya yanıt veren işçiler, “15 Mayıs sabahı uyandığımızda tek isteğimiz iç savaşa gitmemek” dedi.

Sükunetin hakim olduğu, huzurlu ve aklı selimle hareket edilen bir ülkede yaşamak istediklerini belirten işçiler, “Televizyonlarda duyuyoruz, açık açık tehdit eden paramiliter güçler var. Ordunun silahlarının kaybolduğu haberleri de hayli dolaşıyor. Daha umutlu bakmak istiyoruz ama 15’i sabah uyandığımızda öncelikle tek isteğimiz ülkenin iç savaşa maruz bırakılmaması” diye konuştu.

"SANDIKLARA SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"

Seçmen listelerinin kontrol edilmesinde her yurttaşın önemli sorumluluklarının bulunduğunu vurgulayan işçiler, “Sandıklara sahip çıkmak zorundayız. Seçim güvenliğini sağlamak hayati önem arz ediyor” diye belirtti. Öte yandan, hükümetin değişmesi ile birlikte her şeyin düzelmeyeceğini ifade eden işçiler, “Hükümetin gitmesi en büyük umudumuz. Artık bir nefes almamız gerekiyor. Ancak insanların bekledikleri yaşamın birdenbire gelmeyeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Maraş'ta çıkan fırtınada çadırların üzerine molozlar devrildi

SONRAKİ HABER

Bayramı direnişle karşıladılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa