22 Nisan 2023 04:55

İşçi kadınlara 1 Mayıs çağrısı: Bir araya gelelim, gücümüzü büyütelim

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, 1 Mayıs öncesi Tuzla ve Pendik bölgesindeki işçi kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekerek 1 Mayıs çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Hilal TOK
İstanbul

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, 1 Mayıs öncesi Tuzla ve Pendik bölgesindeki işçi kadınlara dair gözlemlerini aktardı. Bölgedeki kadınların evde maruz kaldıkları şiddetten, iş yerinde yaşadıkları hak gasbına kadar pek çok konuda derneğe başvuruda bulunduğunu dile getiren Doğan, son yıllarda çalışma koşullarının ağırlaştığını, yoksulluğun ise derinleştiğini ifade etti. Yoksulluğun kadınları daha fazla etkilediğini belirten Doğan, işçi kadınları 1 Mayıs’ta alanlara çağırdı.

Son dönem yardım talebiyle derneğe başvuran çalışan işçi kadın sayısının arttığını söyleyen Adile Doğan, “Her türlü gıda yardımına, askıda ekmeğe ihtiyaç duyduklarını söylüyor kadınlar. Daha yaygın hale gelen şeylerden biri de iş yerinde yemekte verilen iki parça ekmeğin bir parçasını eve götürmeleri” diyor. Yoksulluğun çeşitli sonuçları olduğunu dile getiren Doğan şunları söylüyor: “Bu yoksulluk evde kadınlara şiddet olarak da dönüyor. Bir süre işsiz kalan babanın bir süre sonra evi terk ettiği sahnelere de çok denk geldik. Kadın o yoksullukla baş başa kalmak zorunda kalıyor. İşten atmalar zaten artmış durumda. Bu bölgede Oppo ve Mata gibi yüzlerce işçinin toplu atıldığı iş yerleri oldu bu yıl. Bunun yanında irili ufaklı gibi görünen işten atmalar var ama buradaki sürekliliği düşündüğümüzde toplam tablo bize çok şey söylüyor…”

‘FAZLA MESAİLER ZORUNLU HALDE’

İşçiler için güvencesizliğin had safhada olduğunu belirten Doğan, “Önceden en ufak hatada tutanak tutarlardı, şimdi hemen işten atıyorlar. Yıllardır fabrikalarda işçilik yapan kadınlar şimdi iş ararken yol paraları olmadığı için evlere temizliğe gidiyor. Kazandığı yol parasıyla yeniden iş aramaya gidiyor. Söz ettiğim kadınlardan birinin işten atılma sebebi iki kere üst üste fazla mesaiye kalmaması. Yasalarda fazla mesai zorunlu değil, ama fiilen zorunlu. Fazla mesai kadınlar için ayrıca büyük zorluk, çünkü çocuk bakımı, yaşlı bakımı kadının üstünde. Zaten ‘Dinleneyim’ diye bile düşünemiyor. Hayatın dayattığı diğer zorunlulukları var, fazla mesaiye gitmemeyi de geçinemediği için kayıp görüyor...”

Sadece kira fiyatına çalışıldığını ve bu tablonun kadın işçileri tükettiğini söyleyen Doğan, işçilerin hak arama mücadelesinin önünü kesmek için de hamle üstüne hamle yapıldığını ifade ediyor: “1 Mayıs’ta patronlar işçiler sırf bu eziyetlere karşı tepki göstermesin, kârı azalmasın diye 1 Mayıs’ta fazla mesaiyi dayatıyor. 1 Mayıs günü patronun peşine adam takacağından şüphelenen kadın işçiler var. O kadar büyük baskı altındalar. 1 Mayıs’ın yasal bir izin günü olduğunu bilmeyen çok sayıda işçi var. Bu 1 Mayıs çok açık ki, işçilerin seçim öncesi sözünü ortaya koyduğu, taleplerini görünür kıldığı bir mitingi olacak. Düne göre saldırılar arttı, AKP iktidarı 20 yılda patronları palazlandırdı, yasalar ve teşviklerle güçlendirdi. Bu, siyasi iktidardan güç alan patronların işçilere ve işçileri yan yana getirecek her türlü mücadeleye ve hakka saldırılarını artırdı. Sendikal bürokrasi ile birlikte bunu başardı. Hakkını arayan işçiler işten çıkarılırken bunların hiçbirine sesini çıkarmadı sendikalar. Şimdi işçilerin önemli bir mücadele günü 1 Mayıs, ama sendikalar yer tartışması dışında hiçbir şey yapmıyor. Göstermelik, sembolik kutlamalar, ayrı açıklamalar var konfederasyonların gündeminde. İşçilerin taleplerinin en görünür olabileceği, işçilerin güçlerini birleştirebilecekleri bir günde, işçileri yan yana getirecek bir çabaları yok. Patronların ve siyasi iktidarın adım adım yarattığı bu baskı ortamına sendikaların suskunluğu da ekleniyor.”

‘KADIN İŞÇİLER 1 MAYIS’A’

Kadın işçilerin 1 Mayıs taleplerini de sıralayan Doğan, öncelikle kreş talebinin önemini koruduğunu söyledi. Doğan kadın işçileri, talepleriyle 1 Mayıs’a çağırdı: “Kadınlar çocuklarını sübyan mekteplerine teslim etmek ya da işi bırakmak zorunda kalıyor. Her gün daha uzun saatlere, güvencesiz, aklı çocuklarında, endişe içinde çalışıyor kadınlar. Kreş talebimizle, işten atmaların durdurulması ve iş güvencesi, insanca yaşayabileceğimiz bir ücreti fazla mesailere kalmadan, ölümüne çalışmak zorunda olmadan alacağımız koşulları inşa etmek için 1 Mayıs’ta yan yana olmalıyız. 1 Mayıs’ta zorla işe çağıran patronlar suç işliyor, yoksulluğunuzu fırsat biliyor. Sizi bu yoksulluğa ve korkuya mahkum edenlere karşı çözüm, bir aradalığımız. Bu gücü birlikte büyütelim. Sessiz kalan sendikalara, 1 Mayıs’ta işçileri bölen sendikalarınıza 1 Mayıs’ın olması gerektiği gibi bir mücadele gününe dönüşmesi için tabandan baskı yapılmalı. İşçiler bu düzeni değiştirecek yegane güç. 1 Mayıs bu gücü göreceğimiz bir fırsat aynı zamanda. Bu gücü birlikte büyütelim.”

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Erdoğan'ın yeni seçim vaadi, "kentsel dönüşümde yarısı bizden kampanyası"

SONRAKİ HABER

Savaş gemisi gölgesinde ucuz balık hayali

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa