Tut tutabilirsen!

Bir metal işçisi

Gebze

Memleketin birinde dediğim dedik, çaldığı düdük, zalim mi zalim bir kral varmış. Halk soğan ekmeğe bile muhtaç iken bizim kral halkın sırtından küplerini doldurdukça doldururmuş. Her başı sıkıştığında canı sıkıldığında halk inim inim inlerken bile zam üstüne zam, vergi üstüne vergi koyarmış. Bizim kral 1000 odalı saraylarda oturur, ejder meyveli smoothiesini yudumlarken halka da porsiyonlarınızı olabildiğince küçültün diye akıl verirmiş. Halk borç harç içinde kredi kartlarını nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünürken gece gündüz çalışmaktan bitkin hale düşüp, iki yakası bir araya bir türlü gelmezmiş.

Halk elektrik yaksa vergisi var, yakmasa karanlıkta kalacak. Doğal gaz yaksa vergisi var, yakmasa soğuktan donacak. Köprüden yoldan geçse para verecek, kanadı yok ki uçup gitsin. Yiyecek alsa vergisi var, almasa aç kalacak. Sizin anlayacağınız delik büyük yama küçük.

Günler günleri, aylar ayları, yıllar yılları kovalamış, Kral yine mutlu değilmiş. Durum değerlendirmesi yapmak için vezirlerini toplamış.

- Nedir ekonomik durumumuz ey vezirler?

- Yüce efendimiz kasalarımız ağzına kadar dolu elhamdülillah!

- Kralın yüzü gülmüş, o zaman kasaları büyütün demiş, yeni saray yaptıracağım.

Vezirler çekine çekine “Nereden başlayalım” diye sormuşlar krala. “Zam yapın, vergi koyun” demiş kral.

- Neye zam yapalım efendim?

- Neye yaparsanız yapın. Benzinden başlayın zamma ve vergiye.

- Benzine daha yeni zam yaptık efendim.

- Ne demek yeni, bir daha koyun!

- Efendimiz hiç kuşkunuz olmasın, uçan kuştan, esen yele kadar her şeye de vergi koyduk. Aklımıza bir şey gelmiyor.

Kral sinirlenmiş:

- Sizler de nasıl vezirsiniz, hiç kafanız çalışmıyor, her işi ben mi yapacağım, çuval çuval altın veriyorum hepinize, yüzmeyi bile dolar denizinde öğrendiniz. Neyse! Çişe vergi koydunuz mu?

- Anlamadık efendim?

- Çişe diyorum çişe. Bu millet tuvalete gitmiyor mu?

- Anladık yüce efendimiz. Bu dakikadan sonra çiş vergisi yürürlüğe girmiştir.

İşte ne olduysa ondan sonra olmuş. Halk önce tepkisiz kalmış, sonraalışmaya çalışmış ama alışamamış. Eee çiş bu, tutsan olmuyor, yapsan vergisi var. Halk başlamış ufak ufak isyan etmeye. Ortalık karışmaya başlamış. Halk bu vergiyi ödememeye başlamış. Bu durum bizim kralı da rahatsız etmiş, vezirlerini toplayıpsormuş.

- Ne oluyor anlatın bakayım?

- Efendim halk çiş vergisini vermiyor!

- Nasıl vermezlermiş. Vatan haini bunlar, sıkın biber gazını bunlara.

- Sıktık efendim. Lakin tüm biberlerimiz hormonlu olduğundan, bunların gazları da hormonlu, yakmıyor artık kimseyi. Ayrıca biber gazı sıka sıka biber gazına karşı bağışıklık kazanmış bunlar, yüce efendimiz.

- O zaman soğan gazı sıkın.

- Aman efendim sizin soğan fiyatından haberiniz bile yok, para yetiştiremeyiz soğana.

- Her kim ki çiş vergisini vermezse banka hesaplarına el koyun!

- Denedik efendim. Hepsinin banka hesapları kredi kartı borçlarından dolayı eksi hesapta.

- O zaman maaşlarına el koyun.

- Üzgünüz efendim. Geç kaldık. Bankalar bizden önce maaşlarına haciz koymuş.

- Bankalara el koyun o zaman.

- Aman efendim bankalar zaten bizim.

- Tamam buldum. Kesin çişlerini bunların.

- Aman efendim bu imkansız. Seslerini kesin deseniz keselim de bunu nasıl keselim!

- Bütün umumi tuvaletleri mühürleyin.

- Olmaz efendim, caddeler sel olur.

- İyi tamam, lanet olsun çiş vergisini iptal edin, yeni bir vergi bulun. Parasızlıktan sarayımın inşaatı durdu, çalışın biraz...